Muharrem İnce’ye, Ümit Özdağ’a, Sinan Oğan’a açık mektup
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Muharrem İnce’ye, Ümit Özdağ’a, Sinan Oğan’a açık mektup

20.04.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Muharrem İnce, sizinle ilk kez Yalova’da, Şiir Sokağı’nın açılış töreninde karşılaştık. Yanlış anımsamıyorsam ikimiz de şiir okuduk o törende. Şiir üzerine kısa fakat güzel bir sohbetimiz de oldu.

Sonrasında Haluk Çetin’le şiir-müzik dinletimizi, en ön sırada, yüzünüzde hep sıcak bir gülümseyişle izlediniz.

Çünkü siz siyasetçi olduğunuz kadar, belki ondan da önce, şiirin ne olduğunu ve ne olmadığını bilen bir şair, bir duygu insanısınız.

Daha sonra Adalet Yürüyüşü’nde aynı saflarda, omuz omuza yürüdük.

Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçiminde sizi coşkuyla izleyip alkışlayan ve size oy verenler arasında olduğumu söylememe ise zaten gerek yok.

Sayın Ümit Özdağ, sizinle her karşılaşmamızda aramızda samimi bir selamlaşma, kısa da olsa samimi bir söz ve düşünce alışverişi olduğunu elbette biliyorsunuz.

Size, değerli babanızla tanışmamızdan söz ettiğimi de anımsarsınız.

 27 Mayıs’ı gerçekleştiren askerlerin en genci olan Muzaffer Özdağ, 1965’te, kurucularından biri olduğum Fikir Kulüpleri Federasyonu’nun Sıhhiye’deki lokalini bir iki kez ziyaret etmiş, ülke ve dünya sorunları üzerine görüş alışverişinde bulunmuştuk.

Siz yurtsever bir babanın ona layık çocuğusunuz. Milliyetçiliğinizin şoven, ırkçı, çağdışı bir düşünceden değil, ait olduğunuz ülkeye, onun tarihine ve kültürüne sevginizden kaynaklandığını, Atatürk milliyetçiliği olduğunu biliyorum. Çağdaş, uygar, gerçek bir yurtsever ve bilim insanı olduğunuz apaçık bir gerçektir. Aslında siz de siyasetçi olmaktan çok, sanki bilim ve düşün insanı olmaya daha yakınsınız. Zorunlu olarak, ülkenize hizmet etmek amacıyla siyasetin içindesiniz.

Sayın Sinan Oğan, sizinle kişisel olarak tanışmadık. Fakat TV programlarında, saygılı, ölçülü, samimi konuşmalarınız her zaman dikkatimi çekmiştir.

Sayın İnce, Sayın Özdağ, Sayın Oğan,

Bu her sözcüğünü her zaman savunacağım girişten sonra, sözü hiç uzatmadan asıl söylemek istediğime geliyorum ve bunun ne olacağını zaten tahmin ediyorsunuz.

Kader seçimi yaklaşıyor. Türkiye uçurumun tam kıyısındayken, ülkenin onuru demek olan paramızın değeri dünya paraları karşısında sıfırlanmışken, sadece gelişmiş kapitalist ülkelerin değil hâlâ yoksul sayılabilecek komşu ülkelerin yurttaşları bile kendi paralarıyla Türkiye’ye sömürgeye gelir gibi gelip pazarlarımızı, kıyılarımızı yağmalamaktayken, bu ülkenin çocukları için sadece başka ülkelere seyahat değil kendi ülkeleri içinde bile bir yerden bir yere gidebilmek hayal olmuşken, TC yurttaşlığı bir pazar metasına dönüşmüşken, çocuklarımız yeterince beslenemeyerek cılız ve sağlıksız büyümekteyken, eğitim çökmüş ve çağdaş bir eğitime ancak çok yüksek paralar ödenerek ulaşılabiliyorken, kendi yurttaşları için her anlamda ve her alanda gittikçe yaşanılamaz bir ülkeye dönüşen sevgili ülkemiz hızla sömürgeleşmeye, parçalanmaya, yok oluşa sürüklenmekteyken, bütün bunlar apaçık ve çok acı gerçeklerken aldatılmış, cahil bırakılmış, korkutulmuş halkımızın küçümsenemeyecek sayıda bir bölümü, uyutulmuş ve uyuşturulmuş gibi, yaşamakta olduğumuz ve çok daha büyükleri gelmekte olan felaketlerin farkında değil gibidir.

Bu ve sonsuzca çoğaltılabilecek başkaca benzer nedenlerle, yaklaşmakta olan kader seçimlerinde tek bir oy bile yaşamsal önem taşımaktadır.

Çağdaş düşünceden, Cumhuriyet değerlerinden yana olan adayların ayrı listelerle seçime girmeleri nedeniyle 1994 İstanbul Belediye seçimlerinin nasıl bir hüsranla sonuçlandığının hepimiz tanığıyız.

Aynı acı sonuç aynı yıl aynı nedenlerle Ankara Belediye Başkanlığı seçiminde de yaşandı.

Sevgili İnce, Değerli Özdağ, Sayın Oğan,

Siyasi görüşleriniz ya da görüşlerimiz farklılık taşısa da Cumhuriyet ve çağdaşlık değerleri konusunda farklı değilsiniz, farklı değiliz.

Aslında ülkemizin insanlarının çoğu (potansiyel olarak ezici çoğunluğu) bu değerlerin yanındadır.

Şimdi, hepimiz, bütün bir ülke olarak yol ayrımındayız.

Yaşam, tarih, kader, bu süreçte özellikle sizlere bir seçenek sunuyor.

Tek bir oyun bile yaşamsal öneme sahip olduğu cumhurbaşkanlığı seçiminde, Millet İttifakı adayı çevresinde kenetlenerek, onun lehine adaylıktan çekilerek, seçimin ilk turda hepimizin, bütün yurtseverlerin, çağdaşlığın, Aydınlanmanın, Cumhuriyetimizin değerlerinin zaferiyle sonuçlanmasına katkıda mı bulunacak, yoksa sevgili ülkemizi sonucu belirsiz bir kumar masasında kötü bir kader olasılığıyla baş başa mı bırakacaksınız?

Sevgili, değerli arkadaşlarım, kardeşlerim, yurttaşlarım, sizlere sadece sevgili ülkemizin sevilen, dünya ölçüsünde de tanınıp değer verilen bir şairi olarak değil, yaşça büyüğünüz, bir ağabeyiniz olarak da sesleniyorum. Milletvekili seçimlerine elbette kendi partilerinizle girin. Buna layıksınız. Parlamento seçimlerinden güçlenerek çıkmanızı da candan dilerim. Fakat cumhurbaşkanlığı seçiminde lütfen, mutlaka bir çaresini bularak Milllet İttifakı adayı çevresinde birleşin.

Her şeyden önce bir yurtseverin yüreğinden kopup gelen bir kaygı çığlığı olarak da algılanabilecek bu sözler, sadece benim değil, inanıyorum ki bütün yurtseverlerin, kendileriyle tek tek konuşmamış olsam da Sanatçılar Girişimi’ni, Pen Yazarlar Derneği’ni, Türkiye Yazarlar Sendikası’nı ve benzer sanat-kültür örgütlerini oluşturan bütün sanatçı ve edebiyatçı arkadaşlarımın, bu ülkenin istisnasız bütün sanat kültür insanlarının da çığlığıdır.

Bu çığlığa sessiz ve duyarsız kalamazsınız. Kalmamalısınız.

Yazarın Son Yazıları

Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025
İyileşirken (2)

İyileşirken (2)

Devamını Oku
12.03.2025
Edip Akbayram’ı yaşamak

Edip Akbayram’ı yaşamak

Devamını Oku
06.03.2025