Mülteci akını bir ABD projesidir
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Mülteci akını bir ABD projesidir

24.05.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yurdumuza başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden, Afganistan’dan mülteci akınının bir ABD emperyalizmi projesi olduğunu düşünüyorum.

Batı ülkeleri yönetimleri de bu projeyi destekliyor ya da umursamıyorlar.

Hepsinin ortak yanı Türkiye ve Türk düşmanlığıdır.

İngiltere’nin Türk düşmanı başbakanı Lloyd George, “Türkler Avrupa’nın Kızılderilileridir, Avrupa’dan kovulmalıdırlar” demiş, fakat bu “Kızılderililer” o dönemin baş emperyalisti İngiltere’nin desteğindeki Yunan ordusunu bozguna uğratınca Yunan Başbakanı Venizelos’la birlikte bu ırkçı sözün sahibi de koltuğunu kaybetmişti.

Lloyd George adında özdeşleşen düşmanlık daha sonraki baş emperyalist Amerika Birleşik Devletleri’nin “Uygarlıklar Çatışması” teziyle hortlamış oldu.

Aslında hortlamadı, hep vardı.

Batı, Osmanlı’yı hiçbir zaman kendinden saymamış, başkası olarak, düşman olarak, hasım olarak görmüştür.

Türk düşmanlığı, Türkün yabancı ve düşman oluşu, Batılının kafasında, bilinçaltında, Osmanlı’dan, belki daha da öncelerden günümüze süregelmiştir.

Batı Osmanlı’yı da Türk olarak görmüş, öyle adlandırmıştır.

Bulgaristan’ı turist olarak gezdiğinizde en sık rastladığınız sözcük “Turetskaya iga/ Türk boyunduruğu”dur... Neden hiç değilse Osmanlı boyunduruğu demiyorsunuz uyarınıza verilecek yanıtları yoktur. Öyle öğretilmiş, öyle devam ediyor.

Turcofob /Türk fobisi” sözlüklerde yer alan yerleşik bir deyimdir.

Türk sözcüğünü, “Türk milleti” kavramını, çağdaş bir bilinçle, barışçı ve Aydınlanmacı bir akılla ışıldatan, dünya toplumunun, dünya milletlerinin eşit bir bileşeni olarak tarih sahnesine çıkaran kişi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur.

Sonrasında kapıdan kovulan emperyalizm bacadan girmeyi başarmış, büyük Türkiye olmak hedefinin yerini küçük Amerika olmak uşak ruhluluğu almış ve sonunda da Huntington gibilerin sahte uygarlıklar çatışması tezleriyle Türklerin ve Türkiye’nin Batı’dan kapı dışarı edilmesi yönünde, “Sizin burada ne işiniz var, gidin Ortadoğu’da İslamın lideri olun” türünden havuç göstererek kandırma masalları, aldatma çabaları başlamıştır.

Bugün Türkiye’de cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan kişi, Büyük Ortadoğu Projesi adlı saldırgan, istilacı projenin ülkemizdeki temsilcisi olduğunu kendi ağzıyla söylemiştir.

Ülkeyi şirket yönetir gibi yöneteceğini söyleyen de yine kendisidir.

Vatan şirket, yurttaş müşteri değildir.

Kaldı ki Türkiye, büyük bir tarihin üstünde yükselen çağdaş ve genç bir ülke, Türk milleti de yüzlerce yıl bir arada yaşamış; aradaki çatışmalar, yaşanan acılar ne olursa olsun, tasada ve sevinçte çoğu kez birlikte olmuş bir halklar sentezinin adıdır.

Büyük Ortadoğu Projesi denilen emperyalist saldırı ve istila projesi çökerken yüzlerce, belki binlerce çocuğumuzun yaşamına mal oldu.

Şimdi bu acıların sorumluları ülke yönetimine yeniden talip oluyor.

Sorumsuz tek adam yönetiminin devamı için milletin kasasından milyarlar harcanıyor. Yer gök propaganda afişleriyle donatılıyor. Şantaj, tehdit, yalan, din istismarcılığı görülmedik ölçüde azgınlaşmıştır.

Türkçe bilmeden, parayla satın aldıkları ya da bedavadan kondukları yurttaşlığın verdiği hakla bu kişiye ve çevreye oy verilmesi, tarihimizde ve herhalde bütün milletlerin tarihinde ilk kez görülen bir şeydir. Demek benim çocuğumun, torunumun, çocuklarımızın, torunlarınızın yazgıları, gelecekleri; tarihimizle, bugünümüzle, kaygılarınızla, millet olma duygumuz ve bilincimizle bir ilgisi bulunmayan kişilerin oylarıyla belirlenecek, öyle mi?

Böyle bir şey kabul edilemez. Sonuçlarının yasallığı da bence tartışmalıdır, tartışılmalıdır, tartışılacaktır.

Devam edeceği de söylenen mülteci akınının bir tesadüf olmadığına; milletin niteliğini bozup değiştirmeye, Türkiye’yi Ortadoğulu yapmaya yönelik emperyalist projesin bir parçası olduğuna kuvvetle ve samimiyetle inanıyorum.

Bu projenin destekçilerine, uygulayıcılarına verilecek her oy, Türkiye’ye, Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk milletine; çocuklarımızın, torunlarımızın, gelecek kuşakların mutluluğuna, ülkenin bağımsızlığına karşı verilmiş bir oy olacaktır.

Başta Orta Anadolu’nun, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kıraç topraklarının çocukları olmak üzere; dedeleri, onların da babaları ve dedeleri Çanakkale’de Sakarya’da şehit düşmüş ailelerin bugünkü çocukları, o şehitlerin komutanlarına hakaret eden, Atatürk’ü utanmazca ve alçakça lanetleyen emperyalist yardakçılarına oy verirlerken kendi şehit atalarının hatıralarına hürmetsizlik etmiş olmayacaklar mı? Gerçekleri görmek için ülkemiz bütünüyle bir Ortadoğu sömürgesi oluncaya kadar beklemeleri mi gerekiyor? O zaman çok geç olmayacak mı?

Yazarın Son Yazıları

Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025
İyileşirken (2)

İyileşirken (2)

Devamını Oku
12.03.2025
Edip Akbayram’ı yaşamak

Edip Akbayram’ı yaşamak

Devamını Oku
06.03.2025