Bursa ve tiyatro Bursa...
Ayşe Emel Mesci
Son Köşe Yazıları

Bursa ve tiyatro Bursa...

14.04.2025 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Tüm betonlaşmaya karşın kente yaklaştığınızı çevrenizde yeşilin öne çıkmasından anladığınız kent. Argonautların o ünlü seferlerinde uğradıkları ve Herakles’in gözdesi Hylas’ın kaybolduğu Mysia topraklarında, rivayete göre Hylas’ı aramak için geride kalanların kurduğu Bursa (Prusa)... 

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti, payitaht kenti Bursa… Bursa kentini, Bursa halkını, Bursa tiyatro seyircisini çok severim. Benim tiyatro yaşamımda özel bir yeri vardır onların. 2000-2005 yılları arasında, biri Bursa Şehir Tiyatrosu (o zamanki adıyla, sevgili Feyha Çelenk’in kurduğu Bursa Kültür, Turizm ve Sanat Vakfı Tiyatrosu), biri Nilüfer Belediyesi Tiyatrosu, beşi de Bursa Devlet Tiyatrosu’nda olmak üzere 7 oyun sahneledim bu güzel kentte: “İyi Geceler Anne”, “Kadın Oyunları”, “Troya: At Doğuran Savaş”, “Bernarda Alba’nın Evi”, “Çığ”, “Doğ Güneşim Doğ” ve tabii ki sanat yaşamımda önemli bir yeri olan, Bursa seyircisiyle de özel bir bağ kuran “Orkestra”

AHMET VEFİK PAŞA TİYATROSU

Bir zamanlar aklımda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bursa’da Zaman”ıyla dolaştım sokaklarında: “Ne içindeyim zamanın,/ Ne de büsbütün dışında;/ Yekpâre, geniş bir ânın/ Parçalanmaz akışında.” Uluçınar’ın altında oturdum, onun insanı içine çeken heybetine, koca bir alanı kucaklayan boğum boğum dallarına gözlerimi dikip zamanı ve zamansızlığı, hayatı ve ölümü düşündüm. 

Modern Türk tiyatrosunun öncüsü Muhsin Ertuğrul yakın dostu Reşat Nuri Güntekin’e hitaben 1956’da, yazarın ölümünden sonra kaleme aldığı mektupta şöyle demişti: “Bugün memleketi baştan başa saran bir tiyatro sevgisi var. Hatırlıyor musun, sana ben bu memleket tiyatrolarından ilk defa bahsettiğim zaman nasıl gözlerin parlamıştı da: ‘Güzel, çok güzel, fakat gerçekleşmesi güç bir hayal’ demiştin! (...) Bursa’dan haberin var mı bilmem? Hükümet eski Halkevi binasını Devlet Tiyatrosu’na verdi. Burada bir Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu açılacak.” 

Muhsin Ertuğrul’un kuruluş müjdesini verdiği Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu 1957’de açıldı, bugün 68 yaşında. Devlet Tiyatroları bünyesinde açılmış ilk bölge tiyatrosu, bir hayalin, Türkiye’nin her kentinde bir tiyatro açıp, tiyatroyu tüm yurt sathına yayma hayalinin gerçekleştirilmesi doğrultusunda atılmış ilk adım oldu. 

Büyük sahnesinden “Oda Tiyatrosu”na, fuayesinden balkonuna her mekânını kullandığım, hatta zaman zaman geceleri üst kattaki bir odasında kaldığım o Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu bir dönem kelimenin her anlamında evim oldu benim. 

Bursa Devlet Tiyatrosu’nun yönetiminden tüm sanatçı arkadaşlarıma, emektarlarına, duayenlerine, teknik ekibine, tüm görevlilerine ve Bursa Devlet Tiyatrosu’nun sadık seyircisine kadar acı tatlı öyle anıları paylaştım ki bugün geriye dönüp baktığımda “Bursa’da da bir ailem var” diyebiliyorum. 

12. BALKAN ÜLKELERİ TİYATRO FESTİVALİ

Bütün bu nedenlerle Devlet Tiyatroları tarafından düzenlenen 12. Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali kapsamında layık görüldüğüm “emek ödülü”nü Bursa’da almanın apayrı bir değeri oldu benim için. O “aile” duygusunu yeniden hissettim. 

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli bileşenlerinden biri olan “tiyatro sevgisini tüm yurt sathına yaymak” amacını gerçekleştirmek adına çok önemli bir işlev üstlenen Devlet Tiyatroları’nın, düzenlediği ve kalıcılaştırdığı festivallerle hem yurdun çeşitli kentlerinde üretilen oyunları hem de yurtdışından davet edilen eserleri, farklı kültürleri tiyatro seyircisiyle buluşturmasının o işleve ayrı bir zenginlik kattığını eklemek gerek. Emeği geçen herkesi kutluyorum.

Yazarın Son Yazıları

İnsan idrak ettiği ruha benzer

Aleksandr Puşkin, “dramatik büyünün titreştirdiği düş gücümüzün üç telinden” söz eder. Bunlar; gülme, acıma ve dehşettir. Vsevolod Meyerhold ise Charlie Chaplin ve Sergey Ayzenştayn’ı karşılaştırırken, her iki sinemacıda bu “üç tel”in ne denli ustalıkla kullanıldığına değindikten sonra, bir ayrım yapar: “Chaplin’de gülmece ve acımanın ön planda olduğunu, dehşetin gölgede kaldığını söyleyebiliriz oysa Ayzenştayn’da gülmece geri plana kayarken acıma ve dehşet öne çıkar.”

Devamını Oku
24.11.2025
Goethe: İkilem ve Deha

Büyük yazarın kendi yaşam sürecinin de derinlemesine nüfuz ettiği “Faust”un ilk bölümü ise, kendisinden önce Christopher Marlowe’un 16. yüzyıl sonunda oyunlaştırdığı (“Dr. Faustus”) ruhunu şeytana satan Faust efsanesinden yola çıkmakta ama bu bölümde Faust’un Mefistofeles ile macerası kadar, “ayarttığı” Gretchen’in trajedisi de göze çarpmaktadır. Goethe dahi sanatçı duyarlılığıyla içinde yaşadığı toplumun “mahalle baskısı”nı, ikiyüzlü ahlak kurallarını kendi siyasi ve toplumsal kimliğinin çok ilerisinde bir noktadan eleştirir. Viktor Glass’ın “Goethe’nin İnfazı” romanında (çev. Regaip Minareci, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları) anlattığı olayda, evlilik dışı hamile kaldığı çocuğu öldürmekle suçlanan genç kadın hakkındaki idam cezasını siyasi kimliğiyle onaylayan Goethe, “Faust”ta konuya bambaşka bir duyarlılıkla yaklaşır. Büyük sanatçı ve düşünürün, “Almanların en büyüğü”nün tüm hayatına yayılan ve “Faust”a da yansıyan bu ikilemi aslında çağının, yükselen modernitenin etkisi günümüz

Devamını Oku
10.11.2025
Mucize 102 yaşında

Böyle zamanlarda geçmişe dönüp bugünkünden çok daha ağır koşullar içinden düze çıkmayı bilmiş, hem memleketin ufkunu kaplayan sisi hem ileriye doğru koşmak isteyenleri engelleyen karanlığı yarıp geçmiş kurucu kuşağın mücadelesini, Kocatepe’den Afyon Ovası’na doğru bakarken sadece biraz sonra cereyan edecek o büyük muharebeyi değil, oradan geleceğe açılan yolu da gören çelik iradeli bir çift mavi gözü, o mucizeyi hatırlamak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
27.10.2025
Bir ödül töreninin ardından

Cumhuriyetin kurucu felsefesinin kültür alanındaki en önemli adımlarından biri tiyatro, opera, bale ve müzik alanlarında modern, kalıcı sanat kurumları yaratarak sanat sevgisini tüm yurt sathına yaymaktı.

Devamını Oku
13.10.2025
Işık, biraz daha ışık

O yıl Doğan Hoca’dan bir gün önce, 21 Eylül 2021’de tiyatro alanından çok değerli bir hocamızı, sevgili Prof. Dr. Hülya Nutku’yu hem de çok vakitsiz yitirmiştik.

Devamını Oku
22.09.2025
Hayatımdaki iki Güney

Gerçekçilik, içtenlik, hayatın sihrini, gizini yakalayıp onu kendi kişisel büyüsünü katarak yeniden yaratmak... Yılmaz Güney’in sinemasının da edebiyatının da en önemli özellikleridir bunlar.

Devamını Oku
08.09.2025
Eğitim ve sanat

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin üzerinde yükselmesi gereken dört sütunu, “mektep, iktisat, sanat, imar” diye sıralamıştı. Bu dört sütundan ikisini oluşturan “mektep” ve “sanat” maddelerine yakın tarih içinde bir arada bakıldığında, yani sanatta eğitim ve eğitimde sanat alanlarında nereden nereye geldiğimize bakıldığında umut verici bir tabloyla karşı karşıya olduğumuz söylenemez.

Devamını Oku
18.08.2025
Altmış yıl önce altmış yıl sonra

İzmir’de tam anlamıyla “ağır, koyu bir sıcak” vardı. “Kerbela” oyunu 2 Ağustos tarihinde bir zamanların fuar alanı, günümüzün Kültürpark’ı içindeki açık hava tiyatrosunda oynanacağı için İzmir’deydim.

Devamını Oku
04.08.2025
Hatırlamak bir eylemdir

Ergin Yıldızoğlu, 7 Temmuz tarihli Cumhuriyet gazetesinde “Faşizm ve kültür” başlıklı önemli bir yazı kaleme aldı.

Devamını Oku
21.07.2025
‘Umutsuz çağın sesi’

'Medea-Material' Romanya'da köklü Sibiu Tiyatro festivalindeydi...

Devamını Oku
30.06.2025
Vahşi bir dünya

Vazgeçilmez dört elementten biri olan havayı yine paramparça ediyor bombalar, füzeler... Doğal yerinden koparılıp insanın elinde oyuncak olmuş ateş, gecenin karanlığını kızıla boyuyor.

Devamını Oku
16.06.2025
Beyaz gecelerde Medea-Material

23-27 Mayıs tarihleri arasında, Dostoyevski’nin unutulmaz novellasının fonunu oluşturan St. Petersburg “beyaz geceler”indeydik.

Devamını Oku
02.06.2025
İyimserlik önyargısı

İyimserlik önyargısı

Devamını Oku
12.05.2025
Bir kez daha Kerbela

Bir kez daha Kerbela

Devamını Oku
28.04.2025
Bursa ve tiyatro Bursa...

Bursa ve tiyatro Bursa...

Devamını Oku
14.04.2025
Dünyayı sevgi kurtaracak

Dünyayı sevgi kurtaracak

Devamını Oku
31.03.2025
Sonrası gündüz

Sonrası gündüz

Devamını Oku
17.03.2025
Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Tiyatroantropolojisi ve Metin And

Devamını Oku
03.03.2025
Tiyatroda eğitimin önemi

Tiyatroda eğitimin önemi

Devamını Oku
10.02.2025
Toplumsal çürüme ve sanat

Toplumsal çürüme ve sanat

Devamını Oku
27.01.2025
Ben bir veri bankasıyım!

Ben bir veri bankasıyım!

Devamını Oku
13.01.2025
Umarım gelen gideni aratmaz

Umarım gelen gideni aratmaz

Devamını Oku
23.12.2024
Bir ödülün düşündürdükleri

Bir ödülün düşündürdükleri

Devamını Oku
09.12.2024
Heiner Müller ile bir kez daha

Heiner Müller ile bir kez daha

Devamını Oku
25.11.2024
Buzdağının altı

Buzdağının altı

Devamını Oku
04.11.2024
Toplumsal çürüme

Toplumsal çürüme

Devamını Oku
21.10.2024
Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Ali Cem Köroğlu’nu yaşatmak

Devamını Oku
30.09.2024
'Keşke bir parti olsaydı...'

Yılmaz Güney’in bakışı

Devamını Oku
16.09.2024
Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Franz Kafka: Yüzyılın kâhini

Devamını Oku
02.09.2024
Issızlaşıyoruz

Issızlaşıyoruz

Devamını Oku
12.08.2024
Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Ahmet Cemal’i hatırlamak...

Devamını Oku
29.07.2024
Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Belediyeler ve kültür-sanat politikası

Devamını Oku
15.07.2024
Güvenilir olmanın sırrı

Güvenilir olmanın sırrı

Devamını Oku
24.06.2024
Bir döngü daha tamamlandı

Bir döngü daha tamamlandı

Devamını Oku
10.06.2024
Taşın ve tarihin büyüsü

Taşın ve tarihin büyüsü

Devamını Oku
27.05.2024
Cumhuriyet 100 yaşında

Cumhuriyet 100 yaşında

Devamını Oku
13.05.2024
‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

‘Devlet Ana’ Macaristan’daydı

Devamını Oku
29.04.2024
Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Tahsin İncirci: Bu toprağın kokusu

Devamını Oku
15.04.2024
Dünya bir sahnedir

Dünya bir sahnedir

Devamını Oku
01.04.2024
On yıl sonra...

On yıl sonra...

Devamını Oku
18.03.2024