Ankara Devlet Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun ortak projesi olan “Medea Material” 2024- 2025 tiyatro döneminin yeni yapımlarından biri olarak sahnede. Heiner Müller’in yazdığı oyun Hilal Ceylan’ın Türkçesiyle sunuluyor. Ayşe Emel Mesci’nin rejisiyle oluşan yapımın dekor tasarımı Murat Gülmez, giysi tasarımı Funda Çebi, sinevizyon mapping tasarımı Can Akyürek, koreografisi Ayşe Emel Mesci imzasını taşıyor. Yapımın dramaturgu Ali Berktay. Oyun bir saat uzunluğunda ve tek perde. Mitolojik bir karakter olan Medea’nın öyküsünü işleyen en ünlü tiyatro yapıtı Euripides’in “Medea” tragedyasıdır. Medea, Karadeniz’in kuzeyindeki bir krallığın prensesidir. Yunan dünyasından olmayan (Doğulu bir ilkel dişi sayılan) bu soylu kadın güçlü bir büyücü olarak ün salmıştır. Başlarında Jason’ın bulunduğu Yunan savaşçılar (Argonotlar) Argos adlı bir gemiyle, Medea’nın ülkesinin büyük hazinesi Altın Post’u elde etmek için sefere çıkar. Jason’a âşık olan Medea, kendi ülkesine ve ailesinin bireylerine ihanet ederek kendisiyle evlenmesi koşuluyla Altın Post’u sevdiği adama verir.
Yunan ülkesine ulaştıklarında onunla evlenen Jason’a iki çocuk doğuran Medea, bir süre sonra Jason’un kendisini terk ederek genç bir prensesle evleneceğini öğrendiğinde, uğruna ülkesine ihanet etmesine, aynı kanı taşıdığı insanların kanını dökmesine neden olan aşkının bedelini korkunç bir biçimde öder: Jason’un evleneceği kızı büyü yaparak yok etmekle kalmaz, kendi doğurduğu iki çocuğu öldürerek hem Jason’dan öcünü alır, hem de yaptığı korkunç eylemin verdiği acıyla kendisini cezalandırır.
TRAGEDYA METNİ POSTMODERN YAKLAŞIMLA PARÇALANMIŞ
Postmodern öncü tiyatronun önderlerinden olan yazar Heiner Müller, 1982 tarihli oyunu “Medea”da, bilinen öyküyü doğrusal yönde (baştan sona) sunmaz. Yaşanan trajedinin aklımıza ve yüreğimize yüklediği “yıkım” olgusu, öyküyü oluşturan ayrıntıların “parçalara ayrılması” ve şiirsel bir işçilikle yeni bir “bütün”e ulaştırılması yoluyla, ağırlaştırılarak vurgulanmaktadır. Euripides’in tragedyasında kullandığı öyküye, yalnızca Müller’in metninde yer alan “parça”larla “çağrışım” yaptırılmaktadır. Müller’in metninde “gelecek” yoktur. Yalnızca “geçmiş” söz konusudur.
Heiner Müller, bilinen bir metne -farklı bir amaçla- “yeniden yazma” işleminin uygulanmasının yaratıcılığa önemli katkı sağladığını savunan Bertolt Brecht’in yolundan gider. Medea’nın öyküsünü parçalayıp yeniden yazarken Euripides’in tragedyasından daha kapsamlı bir anlam bütünlüğüne ulaşmayı amaçlamaktadır: Müller’in “Medea”sı, güç hırsının, dünyayı kana boyayarak insanları, anne, baba, kardeş, kadın, erkek, çocuk ayrımı yapmaksızın bir ihanet girdabı içine itişinin ağıtıdır. Sahnede yaratılan düş ve gerçek karışımı ortamda, dünyayı kana boyayan ve insanı insanlık dışına iten ihanet olgusunun hesaplaşması yapılır.
Yönetmen Ayşe Emel Mesci, Müller’in “Medea”sını sahnelerken sahnenin geri düzlemine yerleştirdiği sinevizyon görüntüleriyle, dünyamızın içinde bulunduğu savaş ortamını ve şiddetin yükselişini sergiliyor. Dahası, sahnede devinen figürlerin koreografisini koronun eylemiyle buluşturuyor. Bilinen öyküden parçalar böylece somutlanıyor. Simgesel figürler yoluyla düş ve gerçek birbirine dolanıyor. Yoğun bir devinim içeren sahnede metnin yükünü bütünüyle sırtlayan bir tek karakter ve bu karakteri oynayan bir tek oyuncu var: Medea karakteri ve ona can veren Sükun Işıtman.
OYUNCULUKTA BRECHTÇE BİR YORUM YEĞLENMİŞ
Üstünden dumanlar çıkan bu şiddet yüklü metne duygusallığı ağır basan bir yorum getirilse nasıl olurdu bilemiyorum. Yönetmen Mesci ve oyuncu Işıtman, oyunun içerdiği hesaplaşma olgusunu öne çıkartacak tartışmacı bir yaklaşımda karar kılmışlar. Yıllar önce Ankara’daki ilk “Cesaret Ana” yapımının başrolünde oynayan Işıtman, bu yapımda da Brechtçe bir yorumu yeğleyerek, duyguları dengede tutarken, düşünceyi öne çıkaran bir oyunculuk sunuyor. Müller’in katkıda bulunduğu “dramatik-sonrası” tiyatroya yatkın bir seçim bu. Işıtman, şiirsel bir metni bir saat boyunca tek başına ayakta tutma sorumluluğunu da gerektiğince yerine getiriyor.
Sonuç olarak duyarlık çizgisi baştan sona korunan, iyi çalışılmış bir tiyatro olayı izliyoruz. “Medea Material” yapımı hem İstanbul’da (Tekel Sahnesi) hem de Ankara’da (İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi) sürüyor.