Ali Erbaş’ın günahını mı aldık!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Ali Erbaş’ın günahını mı aldık!

27.07.2020 06:20
Güncellenme:
Takip Et:

Allah mücahitlerimize zaferi bahşetti. Onlar da bana, halifelik vazifesini verdiler. Ancak ben sizden daha iyi ya da üstün değilim. Doğruyu yaptığımı görüyorsanız destekleyin. Yanlış yaptığımı görüyorsanız, uyarın ve beni düzeltin. Bana, ben Allah’a itaat ettiğim sürece itaat edin.

Hilafet ilan eden IŞİD lideri Ebubekir el Bağdadi, kendisini destekleyen kalabalığa kılıç eşliğinde böyle sesleniyordu. Musul’da, tarihi El Nuri Camii’nin minberinde, 6 yıl önce, yine bir temmuz ayında, yüzü ilk kez açık görülmüştü. “Dinin temelinin, insanları hidayete erdiren Kuranıkerim ve zafere götüren kılıç” olduğunu söylediği sözleri amacını da açık etmişti.

Tesadüf mü, bilinçli seçim mi bilinmez.

12. yüzyıl mimarisi olan eğik minareli El Nuri Camii, adını haçlı ordularına karşı zaferler elde eden Selçuklu atabeyi Nureddin Mahmud Zengi’den alıyordu. Sözde Halife Bağdadi de “yeni haçlı” olarak tarif ettiği Batı’ya karşı cihada çağırıyordu. Ancak verdiği savaş çoğunlukla Müslüman kanı akmasına, İslam coğrafyasının yerle bir olmasına sebep oldu.

Batı dünyasına yönelik saldırıları da masum insanlara yönelik terörden ibaretti. Ayasofya’yı ziyarete gelen Alman turistlere 12 Ocak 2016 tarihinde yapılan intihar saldırısı sembolik bir örnekti. Sultanahmet Meydanı’ndaki terör eyleminde 12 Alman hayatını kaybetti. IŞİD, hilafet ilanından bir buçuk yıl sonra, Osmanlı’nın başkentinde, Ayasofya’nın önünde, Batı’yı tehdit ediyordu.

Adil Öksüz’ün jürisinde

Ali Erbaş’ın verdiği hutbedeki sözlerini tartışmaktan sol elinde tuttuğu kılıcı pek konuşamadık. Erbaş, “Vakıf malı dokunulmazdır, dokunanı yakar! Vakfedenin şartını çiğneyen lanete uğrar” dedi. Sözleri, Ayasofya’yı müzeye çeviren kararın altındaki imzanın sahibi olan Atatürk’e gönderme olarak yorumlandı. Tepkiler büyüyünce, dün ikinci bir açıklama yaptı. Erbaş, “Sadece Ayasofya’yı değil tüm vakıf mallarını kastettim”, “Geçmişi değil, bundan sonrasını kastettim” ifadelerini kullanıyordu.

Okuyunca, “Acaba Ali Erbaş’ın günahını mı alıyoruz” dedim. Gerçekten de “dünü değil bugünü”, “Ayasofya’yı değil tüm vakıfları” kastediyor olabilir miydi? Yoksa mesaj Atatürk’e değil de başka birine miydi?

Öyle ya, şimdi hapiste olan Barış Pehlivan’la yazdığımız Metastaz kitabında, Ali Erbaş’ın FETÖ’cülerle ilişkilerini anlatmıştık. Erbaş, 15 Temmuz’un kritik ismi Adil Öksüz ile Sakarya İlahiyat’ta çalışma arkadaşıydı. Öksüz’ün “Ceza Hükümleri Açısından Tevrat ve Kuran” başlıklı Dinlerarası Diyalog Projesi’yle örtüşen tezine “uygun” imzası atarak ona doktor unvanı veren jürideydi.

Diyaloğun görevlisiydi

Elbette Erbaş’ın Öksüz’le kesişmesi tesadüf değil. Bunun tek sebebi Sakarya İlahiyat da değil.

Önümde Michel Lelong’un “İslam’la yüzleşen Batı” isimli kitabı duruyor. Ali Erbaş Türkçeye çevirmiş. Tipik bir Dinlerarası Diyalog eseri olan kitapta, çevirenin bir de önsözü var. Şöyle bitiyor:

“Bu çeviriyle dinler arası diyaloğa bir nebze olsun katkıda bulunmuşsak kendimizi bahtiyar hissedeceğiz.”

Sahiden Erbaş, kendisini “Dinlerarası Diyalog Projesi”ne adamıştı. Bir kitap sitesine girip eserlerine baktığınızda, çalışmalarının neredeyse tamamının bu konuda olduğunu göreceksiniz. Arama motoruna adını yazdığınızda, FETÖ’nün Dinlerarası Diyalog Projesi’ni teorileştiren Prof. Suat Yıldırım’la birlikte çalıştığını okuyacaksınız. Firardaki Yıldırım ile birlikte Vatikan’da papazlarla yaptıkları Dinlerarası Diyalog faaliyetlerine, kilisede İsa ikonu önünde Yıldırım ile omuz omuza pozlarına bakıp şaşıracaksınız.

Ama bir ayrıntı daha var…

O da şu ki, Ayasofya’da minbere kılıçla çıkan Erbaş, diyalog projesinin yalnız gönüllüsü değil aynı zamanda görevlisiydi. Örgütün imamı Suat Yıldırım, FETÖ’nün kurduğu KADİP’in (Kültürlerarası Diyalog Platformu) yönetim kurulu başkanıyken, Ali Erbaş da yönetim kurulu üyesiydi.

Erbaş’ın vakfına el konuldu

KADİP’i Erbaş’ın sözlerinden sonra daha da ilginç hale getiren bir ayrıntı var. Zira KADİP, FETÖ’nün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın (GYV) projesiydi. Nitekim kendisini de broşürlerinde “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın desteklediği bir çalışma grubu” olarak tanıtıyordu.

Akıbeti ne oldu” diyeceksiniz…

Onursal Başkanlığını Fethullah Gülen’in yaptığı vakıf, darbe girişiminin ardından elbette kapatıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan 23 Temmuz 2016 tarihli ve 667 karar sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle vakfın tüm platformlarının faaliyetlerine de son verildi. Abant Platformu, Diyalog Avrasya Platformu, Medialog Platformu gibi KADİP de bu şekilde son buldu.

Peki, malvarlığı?

Vakfın yönetimi çeşitli operasyonlarla gözaltına alınırken ya da firar ederken mal varlığı da tartışma konusu oldu. Savcılığın hazırladığı fezlekede GYV’nin hem örgüt tarafından fonlandığı hem de mal varlığını örgüt için kullandığı anlatıldı. FETÖ’nün tüm vakıfları gibi GYV’nin mal varlığı da devletin tasarrufuna geçmiş oldu.

Ne ılımlı ne radikal İslamcılık

İşte bu yüzden “Erbaş’ı yanlış mı yorumladık” diye sormadan edemiyorum. Sonuçta, “Geçmişi değil bugünü, Ayasofya’yı değil tüm vakıfları kastettim” diyen Erbaş’ın çalıştığı FETÖ Vakfı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla kapatılmıştı. Haliyle sözlerin muhatabı belki de Atatürk değil Erdoğan’dı.

Bir zamanlar Diyalogculuğun yüz metresini en hızlı koşan Ali Erbaş, sol elinde de olsa kılıçla minbere çıkacak noktaya nasıl geldi bilmiyorum. “Barışı simgeler” dense de dünya, Ayasofya’daki fotoğrafı, bir tür “dinler savaşı sembolü” olarak okudu. İslamcı kesimde başlayan hilafet tartışması da bu fotoğrafın eksik renklerini tamamladı.

El Nuri Camii, eğik minaresiyle 8 buçuk asır ayakta kalabilmişti. Ancak Bağdadi’nin başlattığı dinler savaşı nedeniyle, insanlığın bu güzel mirası, 3 yıl sonra yerle bir oldu. IŞİD, caminin yıkılmasından ABD’yi sorumlu tuttu. ABD ve Irak yönetimi ise yenilen örgütün çekilirken camiyi patlattığını söyledi.

Hangisi doğru bilmiyoruz. Ancak FETÖ’nün “ılımlı maskeli” İslamcılığının da öbürlerinin “radikal görünümlü” İslamcılığının da en büyük zararı yine Müslümanlara verdiğini görüyoruz.

İnançları medeni bir şekilde yaşamanın, onu kılıçların da çıkarların da gölgesinden kurtarmaktan başka bir yolu var mı?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025