Ayasofya’ya bile ‘fuhuş yuvası’ diyen İslamcı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Ayasofya’ya bile ‘fuhuş yuvası’ diyen İslamcı

21.12.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Birincisine kaza diyoruz. İkincisine hata. Meşhur sözdeki gibi, üçüncüsü tercih sayılıyor.

Ben 27 senedir üniversitede çalışıyorum. Son bir iki senedir derslerin bu denli boş olduğunu görmedim. Efendim, üniversite şehirleri geliştiriyormuş da falan da filan da… Yalan, böyle bir şey yok! Üniversitelerin şehirleri geliştirdiğinin göstergesi ne olur? Laboratuvarlar, kütüphaneler, araştırma enstitüleri artar. Gidin bakın üniversitelere. Bütün Türkiye’de üniversitelerin yerleştiği yerler Nişantaşı’na döndü.”

Heyecanla yaptığı konuşmasına böyle başladı. Kendinden emin görünüyordu. Ancak yakın görüşü paylaştığına inandığı programdakiler bile itiraz etti.

Üniversitelerin o yapıların gelişmesinde filan…” diyenin sözünü kesip devam etti:

“Yapılar ama… Sayın Cumhurbaşkanımız da vurguladı, neredeyse fuhuş evleri.”

Yapmayın Hocam, genelleme yapmayın...” Israrlarını halen aynı üslupla sürdürdü:

Gördüğüm var, gördüğüm var, gördüğüm var…

FETÖ krizi böyle başlamıştı

Sakarya Üniversitesi’nde hocalık yapan Ebubekir Sofuoğlu’nun sözleri istisna mı? Yoksa İslamcı camianın fikir yapısında bir yere mi denk düşüyor? Sofuoğlu, bir akım içindeki fay hattının üzerinde mi yürüyor?

Neden mi?

Dikkat ettiniz mi? Sofuoğlu konuşmasında “Cumhurbaşkanımız da vurguladı” dedi.

Sahi kastettiği neydi?

Tarih: 4 Kasım 2013.

AKP - FETÖ ortaklığının resmi olarak bozulacağı güne (17-25 Aralık) bir buçuk ay var.

FETÖ’nün yayın organı Zaman, ilginç bir habere imza attı. Haber, AKP’nin Kızılcahamam Kampı’nın son gününde Erdoğan’ın yaptığı konuşmayı ele alıyordu. Toplantının bu bölümü basına kapalıydı. Ama Zaman gazetesi, Erdoğan’ın sözlerini kelimesi kelimesine aktardı:

Denizli ilinde şahit olduk. Yurtların yetersizliği beraberinde çeşitli sıkıntılar doğuruyor. Üniversite öğrencisi genç kız, erkek öğrenci ile aynı evde kalıyor. Bunun denetimi yok. Muhafazakâr demokrat yapımıza bu ters. Vali Bey’e bunun talimatını verdik. Bunun bir şekilde denetimi yapılacak.”

Türkiye’nin gündemi bir anda o sözler oldu. Politikacılardan üniversite öğrencilerine herkes aynı şeyi konuşuyordu. Önce dönemin Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, “Tamamen asparagas” yanıtını verdi. Yetmedi, dönemin Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan da AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci de sözleri arka arkaya yalanladı.

Tam ortalık sakinleşti derken, Erdoğan beklenmedik bir şey yaptı. Ertesi gün, 5 Kasım’da, grup toplantısında konuşurken, bir anda sözü oraya getirdi. “Konuştuğumu inkâr etme anlayışına sahip bir insan değilim” diye başladı. Zaman’ı işaret ederek sözünü devam ettirdi: “Bazı gazeteler şöyle yazmış. Ne yazarlarsa yazsınlar.”

Erdoğan devam etti:

Bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyaca cevap veremediğimiz için evlerde kalma noktasında sıkıntı yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbari bilgiler var. Valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. (…) Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her şey olabiliyor. Anneler babalar feryat ediyor. Bu adımlar atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar muhafazakâr demokrat olarak müdahil olmak zorundayız.

Hayat tarzı” tartışmaları önce alevlendi. Sonra kendi mecrasında ilerledi.

Ancak “kızlı erkekli evler” meselesi AKP - FETÖ arasında yükselen tansiyonun ilginç bir örneği oldu.

İşte Ebubekir Sofuoğlu’nun, “Cumhurbaşkanımız da vurguladı” dediği olay buydu.

Birkaç saatte devlet harekete geçti

Belki bu bellekten dolayı Sofuoğlu meselesinde bu kez herkes erken davrandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da “Erdoğan adına” Sofuoğlu’na sert tepki gösterdi. AKP Genel Başkan Yardımcısı “özür dile” çağrısı yaptı. YÖK Başkanı kınama yayımlarken, üniversitesi Sofuoğlu hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. Küçükçekmece Savcılığı da Sofuoğlu’na karşı harekete geçti. Şaşırtıcı ama tüm bunlar birkaç saat içinde yaşandı.

Dün RTÜK’ün televizyonlara yaptığı “infial yaratan konuk uyarısı” bile isim vermeden onu hedef alıyordu.

Uzatmayayım…

Kimsenin beklemediği şekilde, Cumhurbaşkanlığı’ndan başlayarak devleti yönetenler, Sofuoğlu’na karşı, bugüne kadar hiçbir olayda olmadığı kadar hızlı harekete geçti. Belli ki meselenin; dil sürçmesi ya da bir meczup çıkışı değil, daha derinlikli niyeti olduğunu düşünüyordu.

Ayasofya’ya da fahişe suçlaması

Olaydan sonra açıp baktım…

İlginç, biz Sofuoğlu’nun adını nedense akademik çalışmalarıyla değil, sistematik olarak yaptığı provokasyonlarla anıyoruz.

Sakarya işgal edilmemiştir. Bundan dolayı kurtuluşu kutlamak anlamsızdır” diyen, Kurtuluş Savaşı’nı inkâr eden, oydu.

İstanbul Sözleşmesi’ni, “Bu lanet sözleşme kan dökülecek gizli tuzaklarla dolu” diye hedef alan, AKP’li kadınları bile kızdıracak hakaret dolu sözler söyleyen de.

Ayasofya camiye çevrildiğinde Sofuoğlu ortaya çıkmış, tavandaki ikonların korunacağını açıklayan devlet yetkililerini hedef almıştı:

“Camide fahişe olur mu? Fakat, ikonlar ortadan kaldırılmazsa Fatih’in emaneti Ayasofya, ‘Fahişe Zoe’ ile fahişenin sergilendiği dünyadaki ilk cami olacak.”

Kısacası, Sofuoğlu’na göre sadece üniversiteler değil, İmparatoriçe Zoe ikonu nedeniyle Ayasofya da “fuhuş evi”ydi.

Koronavirüs nedeniyle Sağlık Bakanlığı’nın geliştirdiği HES uygulaması için “Sağlık Bakanlığı adına yapılan bu yalan, çip takmanın ön adımıdır” diyerek toplumu harekete geçmeye çağırdı.

Bir ara pantolon giyen kadınları hedef alan hocaya sahip çıkıp, eleştiren ilahiyat fakültelerini dinsiz ilan etti.

Uzatmayayım…

Sonuncu “fuhuş evi çıkışı” dahil, Sofuoğlu’nun bugüne kadarki tüm provokatif çıkışları, adı belli bazı İslamcı cemaat, tarikat ve örgütler tarafından desteklendi. İlginçtir, her seferinde Sofuoğlu o kırmızı çizgi üzerinde yürümeye devam etti. İnatla toplumun sinir merkezlerine dokundu. AKP tabanı içindeki bazı fay hatlarının üzerinde gezindi. İslamcı kesim ile iktidarı yer yer karşı karşıya getirdi. Sanki bir el onu bu iş için destekliyordu.

Devletin sistematik çıkışı da gösteriyor ki kimse Sofuoğlu meselesinin “anlık bir hata” olduğunu düşünmüyor. Ona karşı atılan adımlar, bir krizin başını erkenden ezmek olarak yorumlanıyor. İslamcı kesim içinde bazı “eller” erkenden durduruluyor.

Bir kaza, iki hata, üç tercih ise dördüncüye, beşinciye ne diyelim?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025