Erdoğan için ihtar vakti
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Erdoğan için ihtar vakti

01.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Kurak toprakta çiçek yetişmez sanırsın. Oysa çatlamış toprakta bekleyen tohum, başını kaldırmak için gökteki damlayı bekler.

Projeyi AKP’nin ağır toplarından Mustafa Şentop açıklamıştı. Birkaç gün önce, 31 Mart’ı nasıl gördüklerini anlatmıştı: “Bu seçimle beraber Türkiye’de bir dönem kapanacak. Ne olacak? Yeni sistemle beraber 2018 seçimlerinden sonra başlatmış olduğumuz süreç Türkiye’de yerleşmiş olacak.”

Seçimi AKP kazansaydı varacakları sonuç buydu. Mart seçimlerini mayısın devamı olarak görüyorlardı. 2017’de başlayan başkanlık rejiminin oturduğunu, halkın sistemi kabullendiğini söyleyeceklerdi. Hatta daha da ileri gideceklerdi.

Rejimin niteliği dahil ne çok şeyi tartışacaklardı... Yeni anayasa yapılacak, sistemin temel taşları yeniden döşenecekti. Erdoğan iktidarının sonsuzluğunun dört yıla yayılmış resmi çizilmeye başlanacaktı.

Ancak...

31 Mart seçimleri Erdoğan’ın iktidarına vurulmuş en büyük darbe oldu. Halk, sadece 10 ay önce ülkeyi düze çıkarmak için bütün yetkileri isteyen Erdoğan’a, 10 ay sonra “Hayır” dedi.

Mesele 10 aday, 20 bölge, 30 şehir meselesi değil. Ülkenin kırmızıya boyanmış haritası bize halkın bir karar verdiğini söylüyor. Halk; boşalan cebinin, kaynamayan tenceresinin, karartılan geleceğinin hesabını kesmeye karar verdi. Kendisine en yakın, en görünür protesto tercihini yaptı. Hemen her bölgede “Erdoğan’a dur” diyeceği seçeneklere yöneldi.

'TOPAL ÖRDEK' ERDOĞAN

Evet, cumhurbaşkanı o. Bakanlar Kurulu onun dudaklarının ucunda. Orduyu, polisi, bürokrasiyi o belirliyor. Ülkenin ekonomisini, siyasetini hatta sporunu o şekillendiriyor.

Ama Erdoğan artık kelimenin tam anlamıyla “topal ördek”. İfade, ABD başkanlarının kongreyi kaybettiği, haliyle sistem içindeki itiraz nedeniyle bir bacağının kısa kaldığı durumu anlatıyor.

Benzerliğin ise bir nedeni var. Türkiye’de son yıllarda sistemde kritik bir değişim oldu. İstiklal Savaşı döneminde başkomutanını konuşarak seçmiş, toprak kanunlarını tartışarak yazmış Meclis işlevsizleşti. Erdoğan’ın elinde bir aparata dönüştü. Siyasetçilere devlet dersi veren bürokrasi piyonlaştı. Kurumlar geleneklerinden, kurallı işleyişten arındırıldı. Yargı, anayasayı bile tanımayacak kadar emir eri haline geldi. Haliyle, böyle bir işlevi olmadığı halde, sistemin içindeki tek itiraz noktası yerel idareler haline geldi. Halk da Erdoğan’a 10 ay sonra bu itiraz noktası üzerinden net, açık, anlaşılır bir mesaj verdi. Her şeyi yönetmeye muktedir görünen Erdoğan’ın altındaki halıyı çekip aldı. Onu 10 ayda “istenmeyen adam” haline getirdi. Kaybeden sadece Murat Kurum, Turgut Altınok ya da Hamza Dağ değil. Erdoğan’ın kendisi, yönetme şekli, hesap vermezliği, sorumsuzluğu kaybetti.

ERDOĞAN BİR KARAR VERECEK

Artık ortada çok somut bir mesele var. Sandık başındayken, “Dört yıl seçim yok” diyerek 2028’e kadar önünün dümdüz olduğunu söyleyen yorgun Erdoğan, Türkiye’yi bu şekilde yönetemez.

Önünde iki seçenek var...

Ya kendisini bu noktaya taşıyan siyasette ısrar edecek. Su kaçıran musluğu daha da sıkarak contayı tamir ettiğini sanacak. Yaşadığı çöküşü ülke için yıkıma çevirecek.

Ya da halkın attığı yumruktan ders çıkaracak. Kendisine “Yeter!” diyen mesajı alacak. Sistemi artık kendi üzerine kurmaktan vazgeçecek. Elbette bu kaybın bedelini MHP’ye de ödetecek. Cumhur İttifakı ile gideceği yolun sonuna geldiğini görecek.

Halk yalnız iktidara değil muhalefete de bir mesaj verdi...

Bu sonuçlar, 10 ay önceki seçim sonuçlarından geleceğe yönelik büyük yenilgi çıkarmaya çalışan muhalefetin bir kesiminin de tasfiyesini hazırlıyor. Onlar için de deniz bitti.

28 Mayıs gecesi sandığa giden yüzde 48, eskisi gibi yönetilmek istemiyordu. Yüzde 52’nin önemli bölümü ise eskiden hoşnutsuz olsa da yeni bir düzene güvensizlik duyuyordu. 10 ay boyunca Türkiye’de birikmiş enerji yok edilmeye çalışıldı. Yan yana gelmiş kitleler parçalanarak Türkiye muhalefetsiz bırakılmak istendi. Ancak dün gece en büyük muhalefetin halkın kendisi olduğu bir kez daha görüldü. En beklenmedik anda sahneye çıkan halk, Türk siyasetine yeni bir yol açtı.

Şimdi fısıltıyla söyleneni duymak, karmaşık olanı anlamak, gözden kaçanı görmek zamanı. Umut hep halkın kendisiydi. Halk kendi umudunu kendi doğurdu. Toprağa düşen damla bilsin, o mavi gökten boşuna vazgeçmedin. 

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025