Gazze davası nasıl satıldı
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Gazze davası nasıl satıldı

16.10.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Beddua ile ölüm olmuyor. Yoksa insan ırkı çoktan kaybolup gitmişti…

Gazze yine abluka altındaydı. ''Rotamız Filistin, Yükümüz İnsani Yardım'' sloganı ile bir ziyaret örgütlendi. 28 Mayıs 2010’da Antalya'dan yola çıkan Mavi Marmara, Akdeniz’de 5 gemiyle daha buluştu.

Gazze’ye yardım organizasyonunun başını İHH (İnsani Yardım Vakfı) çekiyordu. Kulislerden yansıyana göre, Hükümet, Kızılay bayrağı altında yardım götürmeyi teklif etti. Ancak kabul edilmedi. Olacakları öngördüklerinden mi bilinmez, AKP’li vekillerin gemiye binmekten vazgeçtiklerini okuduk.

31 Mayıs gecesi, uluslararası sularda, İsrail Ordusu Mavi Marmara’ya müdahale etti. Açılan ateşte 10 Türk vatandaşı hayatını kaybetti.

GÖNDERMİŞ GİBİ GÖNDERMEYELİM!

Kamuoyu o gün ayağa kalkmıştı. Erdoğan yurtdışındaydı. Ankara’da kırmızı alarm verildi. Başbakanlık’ta yapılan toplantıda olanları dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Nusret Güner, Toygun Atilla’nın “Sakıncalı Amiral” kitabında anlattı:

“Bu tarihi toplantıda, Mavi Marmara gemisine refakat ve koruma gündeme getirildi. Hükümet yetkilileri Deniz Kuvvetleri’nin buna hazır olup olmadığını sordu. Deniz Kuvvetleri’ni temsilen toplantıda bulunan Koramiral Nusret Güner, Mavi Marmara gemisine refakat ve koruma ic¸in kuvvetinin hazır olduğunu belirtti ve hemen ekledi; ‘Refakat ve koruma görevi için hazırız. Ancak bilmenizi isterim ki, bu durumda Israil ile aramızda çatışma çıkması an meselesidir. Angajman kurallarını uygulama yetkisi bu durumda Deniz Kuvvetleri’ne verilmelidir.’ Nusret Güner’in bu cevabının ardından hükümet üyeleri ‘Mavi Marmara’ya koruma ve refakat için savaş gemilerini göndermeyelim ama basına, ‘savaş gemilerimizi gönderdik’ diye beyanat verelim’ diye görüş bildirdiler."

Türkiye o gün İsrail ile diplomatik ilişkilerini dondurdu. Artık birbirini yok sayan iki ülke vardı.

TAZMİNAT DEĞİL BAĞIŞ!

Peki uluslararası sularda yapılan bu saldırı, Türk mahkemelerinde yargılanabilir miydi? Bu tartışmalıydı. Ama Hükümet’in de oluruyla, bugün HSK üyeliğine yükseltilmiş İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci iddianame hazırladı. Dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı, İstihbarat Başkanı ve Hava Kuvvetleri Komutanı hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet istendi. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Hiçbir sanığın gelmediği duruşmalar sürerken tarihi bir olay yaşandı. 22 Mart 2013’de, ABD Başkanı Barack Obama aracı oldu. Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu telefonla görüştü. Netanyahu özür diledi ve hayatını kaybeden kişilerin ailelerine ödeme yapmayı teklif etti. Erdoğan kabul etti. İki lider, hukuki adımların da geri çekilmesi konusunda da anlaştı.

28 Haziran 2016’da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve İsrailli Mevkidaşı Dore Gold, Mavi Marmara Anlaşması’nı imzaladı. Anlaşmada saldırıdan "konvoy hadisesi" diye bahsedilirken, anlaşmanın esası olan İngilizce metinde, ödenecek 20 milyon dolar için, “ex gratia” yani “lütuf ödemesi, yükümlülük içinde olmayan para” ifadesi kullanıldı. İsrail, bundan sonraki hadiseler için kendisini yükümlülük altına sokacak tazminat ifadesinden kaçınmıştı.

Türkiye, olayla ilgili tüm hukuki sorumluluğunu üstüne aldığını da kabul etti. Anlaşmada Gazze’deki ablukanın hafifletilmesi ya da kaldırılmasına ilişkin hiçbir ifade yer almadı. Haliyle anlaşma "Gazze davasına karşı kan parası" suçlamalarına neden oldu. Nitekim İHH Başkanı Bülent Yıldırım da "maalesef Gazze ablukasının Türkiye açısından tanınması anlamına geliyor" sözleriyle açıkladı. İsrail devleti, Maliye Bakanlığı'nın hesabına 20 milyon dolar yatırarak süreci kendisi için bitirdi.

BANA MI SORDUNUZ!

Hani bağımsız yargı masalı anlatıyoruz ya… Yargı da siyasetin yaptığı anlaşmayı kabul etti. 9 Aralık 2016’da, olaylı bir duruşmanın ardından, Mavi Marmara davasının düşürülmesine karar verildi. İsrail askerleri hakkındaki yakalama ve kırmızı bültenler de geri alındı.

Hükümet o kadar kararlıydı ki…

Dosya İsrail için kapansa da aileler Maliye Bakanlığı’na dava açtı. Maliye Bakanlığı, mahkemeye verdiği yanıtta, "İHH'nın İsrail devleti ile Gazze arasındaki sorunların herkesçe bilinmesi nedeniyle böyle bir saldırıya maruz kalınabileceği öngörülmek durumundadır" ifadelerini kullandı. Hükümet, "kendiniz ettiniz, kendiniz buldunuz" diyordu.

Bir zamanlar Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu" diye başladığı meydanlarda Mavi Marmara’yı hatırlatıp oy istiyordu. FETÖ liderini bile Mavi Marmara üzerinden hedef almıştı: "Ne diyordu, 'Otoriteden izin almalılardı'. Otorite kim, güneydeki sevdikleri mi, yoksa biz mi? Eğer otorite Türkiye'de bizsek biz zaten izni verdik. Ama onlara göre İsrail."

Gelgelelim, devir değişip İsrail’le anlaşınca, Erdoğan’ın İHH’cılara karşı dili de değişti: "Siz kalkıp da Türkiye'den böyle bir insani yardımı götürmek için günün başbakanına mı sordunuz?"

Rüzgar dönünce, İHH’cılara Hükümet medyasında "manyak tipler" de denildi, FETÖ’yle de suçlandılar. İHH Başkanı "İsrail'le örtünen çıplak kalır" sözlerinden Erdoğan alınınca özür dilemek zorunda kaldı.

ERDOĞAN BEY GEMİSİ

Mavi Marmara, bundan sonra hep "ödendi, ödenmedi" tartışmalarıyla anılacaktı. 23 Haziran 2017’de Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Mavi Marmara saldırısında hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminatları ödendi” diyerek defterin kapatıldığını açıkladı. Davanın bedeli yoktu, Gazze’de abluka sürüyordu ama bütün hikaye nedense parayla anlatılır olmuştu.

Nitekim gemi de unutuldu. Mülkiyeti İHH’ya ait olan gemi, bir ara Kurtlar Vadisi filminde görüldü. Saldırıdan 7,5 yıl sonra bir armatöre satıldığı ortaya çıktı. Geminin adı, şaka yapar gibi "Erdoğan Bey" olmuştu. Saldırıyı düzenleyen askerlerden biri olan Yarbay Eli Ginsburg’un son Hamas saldırısında öldüğü açıklanmasa Mavi Marmara çoktan gündemden düşmüştü.

Mavi Marmara defterini bir daha açmayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu teklif etti. Geçen yıl, gemide öldürülen Çetin Topçuoğlu’nun ailesini ziyaret etti. "Yakında iktidar olacağız, dosyaların nasıl açıldığını, hesapların nasıl sorulduğunu, Türkiye’nin itibarının nasıl korunduğunu herkese duyuracağız" dedi. Ancak seçimi kazanamayınca o ihtimal de ortadan kayboldu.

Hikaye böyle…

Mavi Marmara davasının İsrail’e satılması, Filistin’le yatıp İsrail’le kalkan Ortadoğulu politikacıların ikircikli haline en somut örnek oldu. Meydanlarında "kahrolsun İsrail" diye bağıranların sloganları hiç kimseyi kahretmiyordu. Ama meydanlarda Filistin diyerek oy isteyenler kapı ardında İsrail ile pazarlıklarını sürdürüyordu. Olan bitene bakarsak, son savaşta da farklı bir şey olmayacak. Kahrolsunları kınıyoruzlar takip edecek. Füzelerin beddualardan daha gerçek olduğu, masumların kurban olduğu düzen sürecek.

Kötüyü de iyiyi de yaratanın insan olduğunu gördüğümüz gün eylemsizliğimize kılıf aramayacağız…

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025