Hem sen bunun farkındasın hem de polis farkında
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Hem sen bunun farkındasın hem de polis farkında

16.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bir şehir ölüm kokar mı? İnsanları beton mezarlar altındaysa kokar. Yıllar önce Gölcük depreminden sonra öğrendim bunu. Yardıma gitmiştik. Gücümüz enkaz kaldırmaya yetmiyordu. Günlerce çöpleri kireçlediğimizi hatırlıyorum. Yönetilemeyen, sistemin çöktüğü bir şehirde sıradan bir işin ne kadar önemli olduğunu o gün öğrenmiştim. “Gittin de ne yaptın” dediklerinde “Çöp kireçledim” diyordum. O günden beri hep dünyanın çöplerini aradım.

Geçen hafta pazartesi…

Türkiye, o bağlantıyı ilk kez bu köşeden öğrendi. TCDD’ye yeni müdür olarak Abdülkerim Murat Atik atanmıştı. Atik, bugün binlerce yıl hapis cezası alan Adnan Oktar grubunun elemanıydı. 1999 ve 2008 operasyonlarından firar ederek kurtulmuştu. Adı, son operasyondaki dosyada da yer alıyordu. 

Bulmak zor da değil...

Mahkeme evrakına bakıp birer birer aktarmıştım...

MASAK raporunda gruba hâlâ para aktardığı yer alıyordu. Polisin dosyaya koyduğu notlarda grupla halen bağlantılı görünüyordu. 

Bu kadar da değil... 

Mahkeme tutanaklarına yansıyan bilgilere göre, Oktar grubuna yapılan operasyonda ele geçirilen silahın ilk sahibi de oydu. Şirketinin ortakları, Oktar davasından firardaydı. 

Devletin elindeki bilgiler, Atik’in Adnan Oktar grubunun finans bölümünde faaliyet gösterdiğini, yönetici İbrahim Tuncer’e bağlı olduğunu söylüyordu. Üstelik, bilmesi gerekenler bunları gayet iyi biliyordu. Atik, basit bir memuriyete başvursa güvenlik soruşturmasını geçemeyecek, kendisine “memur olamazsın” denecekti. Ancak buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Atik, TCDD Genel Müdürü yapıldı. Üstelik, şirketiyle sürekli TCDD’ye iş yapan Atik’e, çok değil birkaç ay önce, TCDD’nin ilk özelleştirme ihalesi, 40 milyon Avro’ya verilmişti. 

Benim açığa çıkardığım ilişkilerin ardından ise jet hızıyla görevi bırakmak zorunda kaldı. 

OKTAR VİDEOSUNDAKİ DETAY

Peki, her şey bitti mi?

Cumhuriyetin ilk yıllarında, 31 Mayıs 1927’de, anayurdu demir ağlarla örmek için kurulan 94 yıllık kurum, nasıl oldu da 10 günde üç müdür birden gördü? 

Bu açık bir devlet krizi değil mi? 

Kurumların ve geleneklerin içini boşaltan, bir ayağı partide öbür ayağı bürokrasideki yönetme işinin çarpık resmi, tam da bu değil mi?

Devletin en sıradan işi için bile istihbarat raporları devreye giriyor ya... Nasıl oldu da en kritik kurumlardan birinin başına getirilen isme dair istihbaratın üstü örtüldü?

Geçen pazartesi olayı duyurduğum yazıda şunları yazmıştım:

“ ‘Bu nasıl olur’ diye kritik isimlere sordum... Murat Atik’in kız kardeşi Ayşegül Esra Atik’in AKP’deki görevlerinden, vekil adaylığından bahsettiler. Murat Atik’in annesinin, Erdoğan ailesinden bazı isimlerle yakınlığını anlattılar.

Gerçekten de yazıdan sonra önüme Adnan Oktar’ın ilginç bir videosu düştü. Kendi televizyonunda, yetiştirdiği isimleri tanıtan Oktar’a öğrencileri sıralıyordu:

“Ayşegül Esra Atik, AK Parti İstanbul 24. Dönem 1. Bölge, 26. Dönem 2. Bölge milletvekili adayı.”

Programda, Oktar’ın eski öğrencisi Ayşegül Esra Atik’in, AKP’li isimlerle fotoğrafları gösterilirken, şu ifadeler kullanılıyordu: “Annesi de sizi ve arkadaşlarınızı çok sever, Esra Atik de sizi çok sever, çok yakındınız. Hemen her gün bizi misafir ederdi annesi.”

Yani önceki yazıda ifade ettiğim gibi...

Yalnız Oktar’ın anlattığına göre; sadece Murat Atik değil, AKP’li kardeşi ve annesi de Oktarcı idi. Oktar, AKP’de Ataşehir kurucu kadın kolları başkanlığından MKYK üyeliğine uzanan Ayşegül Esra Atik’in kendi müridi olduğunu söylüyordu. 

Ancak bir ayrıntı daha vardı ki o daha dikkat çekiciydi. Özellikle programda Murat Atik’in ismi söylenmiyordu. Geçen yazıda bunun nedenini şöyle özetlemiştim: “Bugün Murat Atik, Oktarcılardan resmi olarak ayrılmış görünüyordu. Ancak organik ilişkisi devam ediyordu. Buna ‘kadife geçiş’ diyorlardı.” 

Kısacası Murat Atik’in adı “kadife örtü”nün altında tutuluyordu.

POLİS PEŞİNDE, SARAY İŞİNDE

Ancak meseleyi düşünürken çok ilginç bir ayrıntı ile daha karşılaştım: Adnan Oktar grubuna yapılan operasyonda polisin hazırladığı Murat Atik ile ilgili bir fezleke. Fezlekede, Murat Atik başlığının altında inanılmaz bir ayrıntı vardı: “Soruşturma kapsamında iletişimi kayıt altına alınan ... numaralı telefonun Sun Ulaş. Mü. Rek. San. Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu...” 

Fezlekenin devamında şirketin ticari bilgileri yer alıyordu...

Şirketin adı size tanıdık geldi mi?

Doğru tahmin ettiniz. Murat Atik’in, henüz genel müdür olmadan beş ay önce, TCDD yönetimi ile medyanın önünde, 40 milyon Avro’luk özelleştirme sözleşmesi imzaladığı Sun Grup’un ta kendisi...

Yani...

Polis, Murat Atik’in şirketini takip edip Oktar grubuyla bağını açığa çıkarırken, devletin tepesindeki bir el o şirkete tarihi bir ihaleyi verdi. Polis, Atik’in telefonlarını izleyip “kayıt altına alırken”, Erdoğan onu alıp TCDD’ye genel müdür yaptı. 

Eminim Murat Atik’in devletin zirvesi tarafından kollandığını gören polisler de duruma çok şaşırmıştır!

10 günde üç müdür birden gördüğümüz dikiş tutmaz düzen, bize ülkede kırmızı alarmın çaldığını haber veriyor. Devlet, koruma kalkanlarını en yukarıya kaldırırken, her türlü suça bulaşanlar, AKP ile bağları sayesinde, rahatça duvarları aşabiliyor. Erdoğan’ın dolmakaleminden akan mürekkep ile en kritik görevlere gelebiliyor. Olay, Atik’le kapatılacak gibi değil. Biri yeni istifa etmiş ikisi görevde, üç bakanın Oktar grubu ile açığa çıkmış organik ilişkisini aylardır tartışıyoruz! 

Yönetilemeyen enkazdaki bir ülke, birikerek çöpleşmiş bir düzen, her yere yayılan koku... Neyse ki aklımızda kireç niyetine taşıdığımız gerçekler var. 

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025