Kılıçdaroğlu’nu kim fişledi?
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Kılıçdaroğlu’nu kim fişledi?

09.08.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ameliyat bitiyor. Gözünü açıyorsun. Karnında bir ağrı. Zamanla geçer diyorlar. Aksine sen yürüdükçe ağrı da seninle büyüyor. Sonunda sedyeye yatıyorsun, “Tamponu içeride unutmuşuz” diyorlar.

Gazetelerde okuduk. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SSK Genel Müdürü iken, Batı Çalışma Grubu tarafından fişlendiği; bu fişlemelerin FETÖ’nün gazetesine sızdırılması nedeniyle, Cumhurbaşkanlığı’nın (o dönem Başbakanlık’tı) tazminata mahkûm edildiği yazıyordu.

Öğrendik, bitti sanıyoruz. Ama soru halen havada duruyor: Eğer TSK içindeki Batı Çalışma Grubu fişleme yaptıysa bunun Başbakanlık’ta ne işi var? Neden Başbakanlık kurumunu bugün temsil eden Cumhurbaşkanlığı ceza alıyor? Bu belge FETÖ’nün gazetesinde nasıl yayımlanıyor?

Mesele biraz karışık değil mi?

Aslında anlaşılır şekilde vereceğimiz yanıt bugünkü Türkiye’yi daha anlaşılır kılıyor.

FETÖ’CÜ SAVCININ BELGESİ

Önce bir hatırlatma...

Türkiye, bu olayı 15 Nisan 2008 tarihinde tartışmaya başladı. Haber, FETÖ’nün kapatılan gazetesi Bugün’ün Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan’ın imzasını taşıyordu. “Batı Çalışma Grubu CHP’li Kılıçdaroğlu’nu da fişlemiş” başlığıyla yayımlanmıştı. Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü iken “Kürtçü-Bölücü” diye fişlendiğini iddia ediyordu. Haberin ayrıntılarında yolsuzluk suçlamaları da yer alıyordu.

Haber yayımlandığında Kılıçdaroğlu, henüz CHP lideri değildi. Ancak ana muhalefet içinde etkili isimlerden biriydi. Askerleri hedef alan kumpas davalara karşı çıkıyordu. Haber verdiği ayrıntılı fişleme, içeriğiyle Kılıçdaroğlu’nu karalıyordu. Öte yandan ise CHP ile askerleri birbirine çarparak iki yumurtayı da kırıyordu. Muhalefete de “davalardan uzak dur” mesajı veriliyordu. Kılıçdaroğlu, kendisini hedef alan söz konusu habere haklı olarak dava açtı. 13 yıllık hukuk serüveni de böylece başlamış oldu.

Peki, 80 yaşını aşmış 14 askerin önümüzdeki günlerde hapse girmeyi beklediği 28 Şubat davasında söz konusu belge var mı?

Var ama yok diyeyim...

Davaya yönelik soruşturmayı yapan da iddianameyi yazan da FETÖ hükümlüsü Kozmik Oda Savcısı Mustafa Bilgili. Ona göre vardı. İddianamede söz konusu belgeye atıf yaparken, fişleme belgesine davanın 8 numaralı ek klasörünün 179. sayfasından itibaren yer verdi. İki sayfası ana, üç sayfası ek şeklindeydi. Ana kısım sözde rapor biçimindeyken, eklerinde ise 29 SSK personeliyle ilgili fişleme bilgileri yer alıyordu. İlginçtir, mahkemenin gerekçeli kararında üç sayfalık ek fişleme olarak yer alırken, iki sayfalık ana rapordan söz edilmedi.

Söz konusu belgenin kaynağı neydi?

28 Şubat soruşturması Kılıçdaroğlu’nu hedef alan haberden üç yıl sonra 2011’de başladı. Soruşturmayı başlatan ise Savcı Bilgili’ye CD içinde dosya getiren Tamer Tatar isimli eski askerdi. Tatar, 28 Şubat sürecinde FETÖ iltisakı nedeniyle ordudan atılmıştı. İşte Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgeleri de bunların arasındaydı. Tabii ki Tatar’a göre de vardı.

TSK’DEN ÇIKMADI

Öyleyse kime göre yok?

Davanın sanıkları bu dijital dosyalardaki sahtelikleri bilirkişi raporlarıyla gösterdiler. Tıpkı Ergenekon-Balyoz davalarındaki gibi bu belgedeki tutarsızlıkları da anlattılar. Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgesi olarak sunulan belgenin de kumpas marifeti olduğunu söylediler. Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgesinin altını kazıyınca altından kumpastan fazla şeyler de çıktı.

Davada Türk Silahlı Kuvvetleri’ne söz konusu belge soruldu. Genelkurmay, Kılıçdaroğlu’nun fişleme belgesinin TSK’de bulunmadığını söyledi. Nitekim belgenin üzerinde TSK’ye dair hiçbir isim, imza, evrak-dosya numarası gibi resmi bir işaret yoktu. Yazım olarak da TSK’deki yazım usullerine uygun değildi.

Sonuçta TSK’den çıkmayan Başbakanlık’tan çıktı.

Nasıl mı?

Hikâyesi 28 Şubat’tan önceye uzanıyor...

1990’lı yıllarda aralıkla SSK’yi yöneten Kemal Kılıçdaroğlu, çeşitli hükümetler tarafından hedef alınan bir bürokrattı. Kılıçdaroğlu’nu zaman zaman adını vererek eleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanları, Kılıçdaroğlu ve birlikte çalıştığı SSK bürokratları hakkında da raporlar hazırlatmıştı. Bir ara görevden alınıp mahkeme kararıyla geri dönen Kılıçdaroğlu’nun yönettiği SSK hakkında 1996-2000 aralığında en az beş rapor yazıldı.

1996 başında CHP’li Çalışma Bakanı Mustafa Kul, Teftiş Kurulu Başkanlığı’na rapor hazırlatmış, bu raporda fişlemelerde de yer alan yolsuzluk iddiaları gündeme getirilmişti. 23 Eylül 1996 tarihinde, Refah-Yol hükümeti döneminde Bakan Necati Çelik, Kılıçdaroğlu’nu görevden aldı. Danıştay 5. Dairesi, 5 Şubat 1997 tarihinde yürütmeyi durdurdu ve Kılıçdaroğlu’nu göreve iade etti. Bu kez Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Konuk tarafından 24 Şubat 1997’de bir rapor daha hazırlandı. Yetmedi, Bakanlık Başmüfettişi İsmet Babür tarafından da 4 Nisan 1997 tarihinde yeni bir rapor yazıldı. 28 Haziran 1998 tarihinde Müfettiş Yusuf Aydın’a bir rapor daha yazdırıldı. Kılıçdaroğlu’nun 1999 yılında görevi bırakmasının ardından, SSK Başmüfettişi Oğuz Tor, 19 Haziran 2000 tarihli bir başka rapor daha yazmıştı.

FİŞLEMELERİN KAYNAĞI BAŞBAKANLIK

Başka var mı bilmiyoruz ama bütün bunlar o dönem basına yansıyanlar. Kılıçdaroğlu ile didişen hükümetler onu raporlarla vurdu. Raporlar incelendiğinde Kılıçdaroğlu’na ve SSK bürokratlarının bir kısmına yönelik fişleme niteliğinde itham ve suçlamaların bire bir yer aldığı görülüyor. Üstelik aynı dönemlerde, bu raporlar dayanak yapılarak, Kılıçdaroğlu ve bürokratların, dönemin bakanları tarafından hedef alındığı anlaşılıyor. Yetmemiş, AKP döneminde de, AKP’li politikacılar, söz konusu raporları kaynak vererek, Kılıçdaroğlu’na ithamlarda bulunmuşlardı. Kısacası fişlemelerin kaynağı Başbakanlık raporlarıydı.

Nitekim dava sürecinde TSK’de çıkmayan fişleme niteliğindeki belge, Başbakanlık arşivinde bulundu. Başbakanlık “kim hazırladı bilmiyoruz” dediği fişleme belgelerinin kendi arşivinde olduğunu kabul etti. Bugün Cumhurbaşkanlığı olan Başbakanlık, “ne istediyse verdiği” FETÖ’ye, elindeki arşivi sızdırmış ve bu nedenle tazminata mahkûm oldu. Nitekim söz konusu sözde fişleme belgesi, 28 Şubat duruşmalarında sanıklara sorulmadı bile...

AKP’NİN ‘CİCİ FİŞLEMESİ’

Elbette FETÖ’nün rolü burada bitmedi...

Sudaki zehir FETÖ, AKP ile ortak olduğu dönemde, edindiği fişleme arşivini sahte belgeye dönüştürüp, TSK’ye mal etmişti. Aslında hem var hem yok durumu buradaydı. Evet, Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürü iken çeşitli hükümetlerce fişlenmişti. Öte yandan FETÖ, buradan sahte belge üretip TSK’ye mal etmiş, hem gazetesinde yer vermiş hem de dava dosyasına sokmuştu. Olmayan da buydu. İşin trajik yanıysa “Batı Çalışma Grubu Fişlemesi” denilen ve FETÖ tarafından piyasaya sürülen içeriğin, hükümet medyası tarafından Kılıçdaroğlu’na karşı doğruymuş gibi halen sıkça kullanılmasıydı. Sorsan fişlemeye karşılardı ama kendilerine yapılmadıysa ya da bizzat kendileri yaptıysa içeriğini sonuna kadar kullanıyorlardı.

13 yıl önce, FETÖ’cülerin AKP’li, AKP’nin de FETÖ destekçisi olduğu dönem başlayan hikâyeyi bugünün verileriyle anlamak zor. Ama ucunu yıllarca sürünce, birbirinden ayrı görünen iki ipin aynı elde buluştuğunu görüyoruz. Haliyle bir haberden geçmişin yanık kokusunu alıyoruz.

Ameliyat bitti, ayağa kalktınız. Karnınız hâlâ ağrıyorsa dikkat. Belki de sizin olmayan bir parçayı hâlâ içinizde taşıyorsunuz!

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025