Polisin yakaladığı Cem Küçük belgesi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Polisin yakaladığı Cem Küçük belgesi

03.06.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

“Önden siz buyurun” diyorsak insanlığımızdan. Mazlumun önünde eğiliyorsak vicdanımızdan. Zalimin kanlı bıçağını yalayanlara nezaket olmaz. Boynu kesen yakayı, ayağı vuran ayakkabıyı biliriz. İnsanın pusulası çoğu kez seçtiği düşmanlarıdır.

Geçen yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adnan Oktar grubunun ilişkilerini yazmıştım. İstanbul Emniyeti, operasyonu, “sızabilir” endişesiyle Ankara’dan habersiz yapmıştı. Operasyonun, Soylu ile İstanbul Emniyeti arasında krize neden olduğunu anlatmıştım.

Peki grubun bağlantıları yalnız Soylu’dan mı ibaret? Ya da tuhaflıklar yalnız Soylu ile mi sınırlı kaldı?

Oktarcıların medyada en yakın olduğu ismin Cem Küçük olduğu sır değil. Adnan Oktar’a “Hocamız” diye hitap eden Küçük, operasyona kadar Oktarcılarla sürekli fotoğraf veriyor, A9 TV’deki Cemaat programlarında yer alıyordu. Adnan Oktar da eleştirilerin hedefi olduğunda Cem Küçük’e sahip çıkan bir açıklama yayımlamıştı:

“Cem Küçük’ü yalnız zannetmesinler. Hiç kimse rahatça ezerim diye heveslenmesin.”

Bir zamanlar FETÖ’ye yakınlığıyla bilinen Cem Küçük, kendisine Oktarcıların elinde yeni bir yuva bulmuştu.

Derken…

Polisin bulduğu Cem Küçük belgesi

11 Temmuz 2018’de İstanbul Emniyeti, Adnan Oktar grubuna operasyon yaptı. Haliyle gözler Cem Küçük’e çevrildi. Ancak Küçük bir anda ortadan kaybolmuştu. Sosyal medya hesabını kapatan, programlarına ara veren Küçük, daha sonra “tatilde” olduğunu açıkladı. Operasyondan dokuz gün sonra gazetesinde Oktar’la görüşmelerinin “devlet görevi” olduğunu söyleyerek şunları yazdı: “Devlet için bilgi ve belge toplamanın önemini anlamazsınız.”

Peki, Cem Küçük ile Oktarcıların toplantılarında neler konuşuluyordu? Cem Küçük, sahiden devlet için bilgi ve belge topluyor muydu? “Devlet görevi” olduğunu söylediği toplantılarda onlara neler anlatıyordu?

Bu sorunun bir yanıtı var. Zira üç yıl önce yapılan operasyonda, İstanbul Emniyeti, Oktar’ın evinde Cem Küçük’le ilgili kritik “bazı materyallere” ulaştı. Açıkçası grubu takip eden polisler, Küçük’ün Oktar bağlantılarını biliyorlardı. Ancak gördükleri onları da şaşırttı.

Sonra ne mi oldu? Savcılıkta “bir el” devreye girdi. Cem Küçük belgeleri iddianameye girmek yerine dosyanın dehlizlerinde arşivlik oldu. Konu başkaları olunca, elleri her yere uzanan dönemin Başsavcısı İrfan Fidan ve vekili Hasan Yılmaz, acaba olan bitenden habersiz miydi?

Neyse, gelelim konumuza…

‘Milis gücü’ yapılanması

Bir “istihbarat çalışması” olduğu anlaşılan el yazısı belgelerden bir tanesinin içeriğini size anlatalım…

Güvenlik kaynaklarının aktardığına göre, Oktarcı ekipten Cem Sedat Altan ve İbrahim Seral Köprülü’nün yazdığı, istihbarat çalışması içeren belge, bir notla başlıyor. Oktarcılar, Cem Küçük’e olası bir darbeye karşı “Birlikte neler yapabiliriz” diye sormuş. Yanıtı ise şöyle not almış:

- “Milis gücüne benzer bir yapılanma düşüncesi var.

- Belirli şehirlerde darbe tatbikatı da düşünülüyor.”

Oktarcılar-Küçük görüşmesinde Oktarcılar da Küçük’le milis gücü konusunda anlaşıyor. Küçük’e verdikleri yanıt şöyle:

“- Karakollara, Emniyet’e ağır silahlar, tanksavarlar, uçaksavarlar verilsin.

- Milis gücü kurulsun.”

Cem Küçük’ün Oktarcılarla görüşmesinde, Küçük’ün darbe üzerine söylediği başka bir bilgi daha var. Oktarcılar şöyle not almış:

“‘Darbeyi yapanların yüzde 80’i Gülen Örgütü’nden’ dedi. ‘Onlar organize etti, ABD çok karışmadı’ dedi.”

Oktarcılar ile Cem Küçük’ün istihbarat görüşmesinde, Oktarcıların Küçük’le “ABD mi İngiltere mi” konuşması yaptığı anlaşılıyor. Oktarcılar; her şeyin arkasında “İngiliz derin devleti var” tezini Küçük’e anlatıyor. O an yaşananlar notlara şöyle girmiş:

“O ana kadar ABD güçlü, İngiltere güçsüz diyordu. Anlattıklarımızdan sonra üst aklın İngilizlere ait olacağına kanaati gelmeye başladı.”

Hakan Fidan’ın adını kullandı

Küçük’ün Oktarcılarla görüşmesinde Hakan Fidan’ın adını kullanması dikkat çekiyor. Kendisini “MİT’e yakın” olarak tanıtan Küçük’ün söylediklerini Oktarcılar şöyle not almış:

“‘Bunlarla ilgili bilgi, belge, yazı olursa bana verin, gerekli yerlere göndereyim, MİT Müsteşarı’na vereyim’ dedi.”

Küçük’ün aktardıklarının ardından Oktarcılar, şöyle yazıyor:

“Allahu Âlem Hakan Fidan’a çok yakın.”

Peki, Küçük, Oktarcılar ile MİT Başkanı arasında aracılık yaptı mı? Oktarcılardan MİT’e evrak taşıdı mı?

Konuştuğum kaynaklar bunu yalanlıyor. Hakan Fidan’ın Oktarcılar’la, dolaylı ya da doğrudan, herhangi bir diyaloğun parçası olmadığını söylüyor. Küçük’ün Fidan’ın adını ondan habersiz kullandığını, kendisini “MİT’e çalışıyor göstermek” için böyle pazarladığını söylüyor.

Yandaşları ve Numan Kurtulmuş’u şikâyet

Oktarcıların kendilerine yönelik operasyondan endişe duyduğu günlerde Cem Küçük’ün onlara aktardıkları ilginç:

“Cemaat ve tarikatlara kimse dokunamaz ama devlet içinde (bakanlıklarda) yapılanmalara izin verilmeyecek. Erenköy Cemaati Enerji Bakanlığı’nda yapılanmış, o yapılanma dağıtılmış. ‘Bazı cemaatlerin zenginliği enteresan’ gibi bir cümle kullandı.”

İstihbarat notlarından, Küçük’ün bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı olan, eski Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’u Oktarcılara şikâyet ettiği anlaşılıyor.

“‘Numan Kurtulmuş çok etkisiz birisi’ dedi. RTÜK’te düzenleme yapmaya da çekiniyor’ dedi.”

Oktarcıların A9 TV’sinin RTÜK ile yaşadığı sorunları hatırlatalım.

Üstelik, Oktarcılar’a şikâyetler bununla da sınırlı kalmamış. Notlarda şu ayrıntılar da var:

“‘AK Parti’ye yakın tüm kanallar için (TV Net, Ülke TV, Kanal 7) hepsi çok etkisiz’ dedi. ‘Sizin yüzde biriniz kadar bile konuşulmuyor bu kanallar’ dedi.”

Oktarcılar, Küçük’le görüşmelerini şöyle not almış:

“Genel bize yaklaşımı sıcak.”

Kritik belgelerden “bir tanesi”nin öyküsü böyle….

Savcılık gereğini neden yapmadı?

Bir gazeteci, silahlı örgüt suçlamasıyla yargı önüne çıkarılan bir gruba, neden “milis kuvveti” kurulmasını önerir? MİT Başkanı’nın adını kullanarak neden MİT ile aracılık teklif eder? Neden bazı hükümet üyelerini şikâyet eder?

Bir sorum da şimdi Anayasa Mahkemesi’nde olan İrfan Fidan ve Adalet Bakan Yardımcısı olan Hasan Yılmaz’a: Adnan Oktar grubuyla “milis kuvveti görüşmeleri”nin, “istihbarat toplantıları”nın neresi gazetecilik faaliyeti? “Sizden olmayan” bir gazeteci bunu yapsa, söz konusu belgeler yine böyle kaybolup gidecek miydi? Kuşkusuz bu soruların cevabı hem sizde hem de bugün Adliye’de halen görev alan “çalışma arkadaşlarınızda” vardır!

Oktarcıların arşivinden çıkan, kendisinin “devlet görevi” dediği “Cem Küçük materyallerinden biri” bu şekilde.

Kumu deniz alır, toprağı yağmur götürür. Boyun eğmeyen insan, bir ömre yetecek kadar düşman sığdırıyorsa, boşuna yaşamamış demektir.

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025