Yeter artık, şu Cumhurbaşkanı’nı kandırmayın!
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Yeter artık, şu Cumhurbaşkanı’nı kandırmayın!

30.07.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hüsnü Bayramoğlu Ağabeyimiz ile Genelkurmay Başkanımız Ayasofya’da. Şu manzara yakın bir zaman önce sadece hayal ve ümit idi. Şimdi görüyoruz.

Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’in, Nur cemaatinin Meşveret grubu önderlerinden Hüsnü Bayramoğlu ile Ayasofya açılışında verdiği omuz omuza poz, Nurcuları heyecanlandırdı. Neredeyse tek kalemden çıkmış gibi “bugünleri de gördük” dediler.

Üstelik bu ilk de değil...

15 Temmuz’dan sonraki ilk 29 Ekim Resepsiyonu’nda, Nurcuların “Hüsnü Ağabey” dedikleri Bayramoğlu, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile el ele görülmüştü. Akar ondan dua istemiş, “Ordu ile alakadarız” diyen Bayramoğlu ise duasını eksik etmemişti.

Milli Eğitim Bakanlığı ile imzaladığı protokol sayesinde, okullarda “değerler eğitimi” vermesiyle tanıdığımız Meşveret grubu, 2012’ye kadar FETÖ ile iyi ilişkilere sahipti. Bu köşeyi okuyanlar hatırlayacaktır. Gazeteci Can Özçelik’in “FETÖ Borsası” kitabında yer alan Meşveretçi bir askerin ifadesini yazmıştım. TSK içindeki Meşveretçi askerlerin sohbet toplantılarını, içlerinden biri anlatıyordu. 2012 yılında Risalelerin sadeleştirilmesi tartışmasıyla Nurculuk içindeki yollar ayrılana kadar, TSK’deki FETÖ’cüler ile Meşveretçiler gül gibi geçinip gidiyor, hatta birbirlerine destek oluyordu. Zaten Tahşiyeciler gibi birkaç münferit örnek dışında hangi Nurcu grup FETÖ’ye sırtını dönmüştü ki...

‘Ben göremeyeceğim Hüsnü görecek’

Fakat ben başka bir şeye daha takıldım.

Ayasofya’nın açılışı sırasında, Hüsnü Bayramoğlu’nun sayısız fotoğrafını, AKP’li milletvekilleri de Nurcu şakirtler de şu notla paylaştı: “Ayasofya’nın açılmasını ben göremeyeceğim Hüsnü görecek, ben kabrimden seyredeceğim.”

Bilmeyenler anlamayabilir. Şöyle anlatalım...

Hüsnü Bayramoğlu, Said-i Nursi’nin halen hayatta olan son vekili. Meşveretçi efsaneye göre, Said-i Nursi sayısız kehanetlerinden birini daha sergilemişti! Öyle ya Diyanet’in gayri resmi Tarikatlar Raporu bile, genel olarak Nurcuları özel olarak Meşveretçiler’i, Said-i Nursi’yi “ahir zamanda beklenen ve özel görevlendirilen bir zat” olarak takdim etmekle eleştiriyordu. Meşveretçilere göre Said-i Nursi yıllar önce Ayasofya’nın açılacağını bilmekle kalmamış, “ben değil Hüsnü görecek” diyerek bir adım da ötesine geçmişti.

Erdoğan arayıp çağırdı

Yapmayın Hüsnü Bey, din kardeşiyiz” diyerek geçebilirdik. Fakat hükümet medyası Ayasofya’nın açılış haberini “Hüsnü görecekti, gördü” hikâyesiyle anlatmaya başlamıştı bile. Cumhurbaşkanı bile ikna olmuş olacak ki “Hüsnü Ağabey”i telefonla arayıp Ayasofya’ya davet etmiş, kehaneti tamamına erdirmek istemişti.

Elbette Erdoğan uydurmuyordu. Biraz karıştırınca 10 Temmuz’da Bayramoğlu’nun Erdoğan’a yazdığı mektubu buldum. Ayasofya’nın açılma kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı o gün Erdoğan’ı tebrik etmiş, ardından efsaneye teğet geçen bir hikâyeye mektupta yer vermişti. Yani “Hüsnü Ayasofya’yı görecek” efsanesinin kökeni bizzat Hüsnü Bey’e dayanıyor gibi görünüyordu. Günahını almayalım, belki de onun anlattığı başka bir olay “şeyh uçmaz mürit uçurur” örneğindeki gibi müritleri tarafından çarpıtılmıştı.

Böyle bir şey yok

Mesele böyle bitmedi tabii. Tuttuğumuz ipin ucunu takip ediyorduk. Hemen “Hüsnüsevmezler” grubunun kaynaklarına baktım. Malum, Nurcular arasında Said-i Nursi’nin iki talebesi, Hüsnü Bayramoğlu ile Nesil grubundan Mehmet Fırıncı arasındaki post kavgası son dönemde öne çıkıyordu. Evet, Erdoğan’ın “Hüsnü Ağabey” gibi “Mehmet Ağabey”i aradığı görüntüler de ortaya çıkmıştı. Ama iki “ağabey” taraftarları arasındaki kavga birbirlerini FETÖ’cülükle, ajanlıkla, yalancılıkla, hainlikle suçlamaya kadar varmıştı.

Mehmet Fırıncı’ya yakın Hüseyin Yılmaz, 25 Temmuz’da tam da merak ettiğim soruya yanıt veren bir yazı yazdı. Üstelik Yılmaz, 30 sene önce “Ayasofya” diye bir kitap çıkarmıştı. Yani konuyu biliyordu. Bütün Nur külliyatını tarayan Yılmaz, “Üstadın neredeyse sırtını kaşımasından oturma şekline kadar kayıt altına alınmış yüzlerce kaynak arasında” böyle bir şeye rast gelmediğini söylüyordu. Said-i Nursi’nin öğrencilerinin hatıralarında yer almadığı gibi, Hüsnü Bayramoğlu da Erdoğan Ayasofya’yı açana kadar, hiçbir yerde “Ayasofya’nın açılışını Hüsnü görecek” efsanesini anlatmamıştı.

‘Bu aptalca yalanı niye söylediniz?’

Yılmaz’ın yazısı yaşanan kavgayı daha da sertleştirdi. İki Nurcu grup arasında ağır sözler havada uçuştu.

Derken, Hüsnü Bayramoğlu’na en yakın isimlerden Mehmet Rıza Derindağ önceki gün konu üzerine bir yanıt yazısı kaleme aldı. Özür dilemedi ama Said-i Nursi’nin “Ayasofya açılacak, ben göremeyeceğim, Hüsnü görecek” diye bir açıklamasının olmadığını kabul ediyordu. Aslında kendilerinin kaynak olduğu, dilden dile büyüyen, hiç de itiraz etmedikleri kehanet hikâyesini “gazete ve televizyonlardan bazılarının hüsnü niyeti” diyerek açıklıyor, suçu medyanın “iyi niyetli asparagası”na bağlıyordu.

Günlerce hakarete uğrayan Hüseyin Yılmaz, haliyle bu duruma isyan eden bir yazı daha yazdı. Yılmaz, “Nihayet itiraf ettiler: Üstat ‘Ayasofya’nın açılışını Hüsnü görecek’ demedi” başlıklı yazısında soruyordu:

Kıyametler kopardınız, etmediğiniz hakaret, düşmediğiniz ahlaksızlık çukuru kalmadı! Değdi mi? Madem başından beri adınız gibi bundan emindiniz, bu aptalca yalanı niye söylediniz?”

Kandıran cemaatler bitmiyor

Nihayete kavuştu. Günlerdir dilden dile dolaşan, haberlere konu olan, Meşveretçilere kanat taktıran, Said-i Nursi’ye biçilen mesiyanik mucize öykülerinden günümüze güç devşiren öykü yalan çıkmıştı. Bir müridinin geleceğe dair rivayetlerini dinleyen yaşlı Said-i Nursi’nin, en genç öğrencisini göstererek söylediği “ben artık göremem Hüsnü görür inşallah” temennisi, Erdoğan Ayasofya’yı açınca çarpıtılarak ve Ayasofya eklenerek kehanete dönüştürülmüştü.

Görülüyor ki Erdoğan, Ayasofya kızıl elmasını ısırarak, imamesi kopmuş tespih taneleri gibi saçılmış İslamcıları, yeniden aynı ipe dizmeye niyet etti. Ancak her nedense Cumhurbaşkanı dahil herkesin kandırıldığı, Genelkurmay başkanlarının örgütlenmesine yol verdiği bu cemaat hikâyesi bana pek tanıdık geliyor.

Zaten bütün günahlarımız, bizim tamamlanmamış arzularımızın tekrarı değil mi?

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025