Gayrimenkul yatırım demek. Türkiye’de gayrimenkul iyi bir yatırım demek. Peki, insanlar ne zaman yatırım yaparlar? Aç değilse, açıkta değilse ve elbette parası varsa. Ama en önemlisi kendisinin veya çocuklarının geleceğini düşünüyor, hayal edebiliyorsa. Siz hiçbir kanser hastasının kendisi için bir ev almaya çalıştığına şahit oldunuz mu? Ya da savaş bölgelerinde konut fiyatlarının arttığına? Hadi daha da ileri gidelim; bir seri katilin düzenli olarak cinayet işlediği bir mahalleden psikopat değilseniz ev almaya çalışır mısınız?
İşte tam da bu sorulara vereceğiniz cevaplar dolayısıyla gayrimenkul ancak bir ülkede her şey yolundaysa kendinize yapabileceğiniz bir yatırımdır. Bu sayfanın tek bir amacı var; gayrimenkul sektörünü daha yakından tanıtarak yatırım yaparken daha çok bilgiyle kuşanmanızı sağlamak ya da gelecekte yapacağınız yatırımlara ışık tutmak. Ancak bugün içinde bulunduğumuz durum bir sektöre değil önce kendimize, geleceğimize yatırım yapmamızı gerektiriyor. Ve sanırım size bugün tanıtacağım yer Türkiye’nin en vazgeçilmezi olması gereken, en çok güvenmemiz gereken yer, geleceğimizin en büyük ve güçlü yatırımı olması gereken yer Çağlayan Adalet Sarayı.
Hukuk öyle güçlü ve öyle keskin çizgilere sahip bir bilimdir ki ya da olmalıdır ki, insana güven vermesi esastır. Eğer adalete güven duyabilen ve suçsuz biriyseniz bir adliye salonu sizin için en huzur duyduğunuz yerdir. Adaletin yerini bulacağını bilmek, adaletin tecellisini beklemekten daha huzur veren ne olabilir ki? Peki, memlekette adliyeye gidip huzur bulan, kendini adaletin güvenli kollarına bırakabilen var mıdır? Hemen söyleyeyim; yoktur. Hatta yok. Bu da demek oluyor ki, geleceğimiz sallanıyor.
Geleceğimize yatırım yapmak için ilk adım, adaletin kişisel inisiyatifler ve/veya kişisel çıkarlar kullanılmadan, zamanında ve net bir şekilde vuku bulmasını sağlamak. Herkes için. Bir katil için de, bir günahsız için de, bir rahibe için de, bir fahişe için de, bir kütüphaneci için de, bir striptizci için de, bir kul için de, bir Can için de.