Başbakan Davutoğlu, dün Süleymaniye’de Mimar Sinan’ı anma toplantısında konuşmuş. Demiş ki “Açık bir muhasebeyle söylüyorum, hepimiz sorumluyuz ve hep beraber bu Mimar Sinan gününde, Mimar Sinan’ın huzurunda, Mimarlar Günü’nde, başta mimarlar olmak üzere bütün meslek erbabına ve başta belediyeler olmak üzere bütün yerel yönetimlere ve başta Çevre ve Şehircilik Bakanımız olmak üzere bütün bakanlarımıza en açık ve net talimatımız, bundan sonra bu şehre hançer gibi saplanan hiçbir eser yapılmayacak.”

Kılıfa göre minare

Evet, sorumlusunuz. Evet, İstanbul’u parsel parsel yanlış şehircilik anlayışıyla dönüştürdünüz. Günlük verilen kararlarla İstanbul’un çehresini değiştirdiniz. Size yakın bütün tekstilcilerin, kuyumcuların inşaatçı olmasına zemin sağladınız. Askeri alan, kamu arazisi bırakmadınız. Emsalleri katladınız. Esenyurt mağdurlarını siz yarattınız. Ataköy sahilini siz doldurdunuz, dolgu alana siz milyon dolarlarla satılan projeler diktirdiniz. Bunları yaparken de bir yandan KDV’yi yükselttiniz. Yabancı yatırımcılara bir taraftan kucak açıp diğer taraftan en basit yönetmeliği bile 7 yılda değiştirdiniz. Belediye başkanlarının ortak olduğu konuşulan projelerde emsalleri arttırmakla kalmadınız, yeşile terk edilmesi gereken alanlara bile emsal verdiniz. İşin rantını kendi kendinize yine kendiniz için öyle büyüttünüz ki sonra kılıfa göre minare dikip, “rant vergisi” çıkardınız. Çünkü haksız gelir elde etmemesi gereken tek taraf gecekondu sahipleriydi. Bütün bu projeleri ve “yeni zengin”leri kurgularken bu projelerde oturacak insanları geçeceği yolları, gideceği hastaneleri, okulları, karakolları, alışveriş merkezlerini düşünmediniz. A pardon hiç olur mu? Büyük hata ettim. Alışveriş merkezlerini ilk siz düşündünüz. İnsanların sadece alışveriş için değil, sinema için, gezmek için, tüketim zihniyetinin tüm hücrelerine ulaşabilmesi için alışveriş merkezleri furyasını başlattınız. Tarihçileri, sosyologları, sivil toplum örgütlerini, vatandaşları kentsel dönüşüm süreçlerinden uzak tutunuz. Kentsel dönüşüm Türk Lirası’nın dolara dönüşüydü çünkü. Bir sosyologla ne alakası olabilirdi?

Fail güya meçhul

Şehir umrunuzda olmadı. İnsanların bile sesinin çıkmadığı bir coğrafyada bir şehir ne yapabilirdi ki size? Utanmadan fetih günlerini kutladınız bir de. Fethedip tecavüz ettiğiniz şehir için kutlamalar yaptınız. Ne de olsa alışkın bu ülke faili meçhullere. Yıllar sonra asıl katiller yerine tetikçilerin yakalanmasına ve bununla böbürlenilmesine alışkın. Davutoğlu, hepimiz sorumluyuz demiş. Çok haklı. Sağ olsun. İnşallah İstanbul affeder. Amin.