Ceren Kumbasar

Yeni nesillere bırakamayacağımız Türkiye

06 Aralık 2015 Pazar

Bugün Cumhuriyet tarihinin 11. kara günü. Eğer bu kara gün bir felaket ya da bir ölüm nedeniyle olsaydı belki de hayat bir şekilde kaldığı yerden devam edebilirdi. Alışılabilirdi en azından –akıl dışı olsa bile– olan “şey”e.
Belki her sabah uyandığında boğazındaki düğüm her gün aynı acıyla hissettirmezdi kendini. Belki aklın alamadığına gönül razı olabilirdi. Ama olamıyor. Biz, Cumhuriyet koridorlarında her gün birbirimizin yüzüne günaydın derken bile o düğüm gitmiyor bir yere, gidemiyor. Bizi bu çaresizlikle baş başa bırakan şeyi biliyoruz çünkü. Farkındayız. İnsan eliyle, aklın ve vicdanın tutulmasıyla alınan hukuksuz kararların ne demek olduğundan çok ne dememek olduğunu biliyoruz. Yüzde 9.5’un sahip çıktıklarını da yüzde 50.5’un sahipsiz bıraktıklarını da biliyoruz. Maalesef artık daha çok biliyoruz.
Bu sahipsizliğin yeni nesillere nasıl bir Türkiye bırakamayacağını da biliyoruz. Bilmek, ama en çok da çaresizliği bilmek hayatta insanoğlunun yaşadığı en acı bilinç hali sanırım.

Tarih unutanları da yazar
Bir ülkede eğer bir gazeteci halkın haber alma hakkını savunarak, alenen haber olan bir bilgiyi gazeteye taşıyorsa ve bunun için yargılanıyorsa, uluslararası platformlardan bile kendisine destek yağıyorsa o zaman sadece gazetecilerin değil halkın da en azından sivil toplum örgütleri bazında da on milyonların konuşulduğu bir tepki vermesi gerekir.
Bu kadar ayrıştığımız günlerde hangi partiye oy vermiş olursak olalım, hangi inançta hangi duruşta olursak olalım bir haksızlığa, özellikle de böylesi bir haksızlığa karşı el ele durmamız şart. Sadece Can ve Erdem için değil. Gelecek nesillerin Can’ları için.
Sadece halkın değil siyasetçilerin, sadece avukatların değil savcıların, sadece gazetecilerin değil taksi şoförlerinin, tabip odalarının, sanayi odalarının, ticaret odalarının, girişimcilerin, finansçıların, öğrencilerin, hocaların, sivil toplum örgütlerinin adalet için birlik olması şart. Yalnızca adalet için... İnananların Hakk’ı, inanmayanların hakkı için.
Adaletin saraylarda arandığı bugünlerde gelin en değerli menkule geleceğe, kendimize, özgürlüklerimizin saraylarına yatırım yapalım. Bir imza atalım, bir twit yazalım, konuşalım, anlatalım, tartışalım.
Sahip çıkalım! Dik duralım! Unutmayalım, tarih unutanları da yazar...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ihlamur’a dokunma 3 Temmuz 2016
Demokratik şehircilik 25 Haziran 2016
Mayısta 1058 yeni firma 18 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları