Tel Abyad masalları

28 Ekim 2015 Çarşamba

Suriye’nin kuzeyindeki Kobane’nin Ortadoğu halklarının soykırımcısı IŞİD’in eline düşmemesi; Tel Abyad’ın (Kürtçe ismiyle Gre Spi) ise bu illetten geçen haziranda temizlenmesi, birilerinin fena halde canını sıkıyor. Oysa Suriye’nin sınır kapılarını teslim ettikleri Selefi cihatçı gruplar ve IŞİD varken, ne rahattı. Musul Başkonsolosluğumuzdaki vatandaşlarımız “konuk” olarak bırakılıverilmişti! Şimdi “nankör” diyorlar ama bunlarla komşuluktan şikâyetlerini pek işitmedik.

***

Anımsayın… Önce “Kobane düştü düşecek” diyerek zil takıp oynadılar, “Koridor moridor yok” buyurdular! Dünya bu vahşilere karşı insanlık mücadelesine odaklanıp ABD bastırınca, yardım geçişine izin vermek zorunda kalırken, dolaşıma “Kobaneli kardeşlerimizi biz kurtardık” temalı “şefkat” masallarını soktular. Egemen bir komşu ülkeye Selefi cihatçıların aracılığıyla “çökme” hevesi kursakta kaldı.
Türkiye’de 7 Haziran seçiminde yedikleri darbeyi hazmetmeye çalışırken, Tel Abyad’ın Kürt, Arap, Süryani ve Türkmenlerin oluşturduğu savunma gücü YPG/YPJ tarafından IŞİD’den temizlenmesi üzerine alenen “savaşa” giriştiler. Memleketteki “Kürt alerjisini” kaşıyarak.. IŞİD’in üstlenmediği Suruç katliamı sonrasında ABD öncülüğündeki koalisyona şifaen katılıp İncirlik kozunu oynadılar. Rusya, Suriye’de devreye girmemiş olsa, olasılıkla başka planları vardı. Hevesler yine kursakta kaldı.

***

Artık IŞİD ve türevi cihatçı Selefiler, Suriye’de olduğu kadar Türkiye siyasetinin dizaynında da en güçlü bahaneleri oldu. Türkiye, kendisini Selefi cihatçı illetle enfekte ederek “Pakistanlaştıran”lara karşı kritik bir seçime giderken, hakiki yüzlerini görüyoruz. Diyarbakır ahalisinin gözü önünde lüks, dubleks evlerde rahatça yaşayanlara aniden operasyona girişiliyor, 7’si öldürülüyor, iki polisimiz şehit oluyor. Öğreniyoruz ki, yıllardır sınırımız kullanılarak yapılan saldırılara rağmen bize tek kurşun sıkmamış YPG/YPJ 24-25 Ekim’de Tel Abyad ve Kobane’de iki kez vurulmuş…
“Şefkat” söylemi de gömülüveriliyor!: “Dert tamamen Kuzey Suriye’yi ele geçirmek. Bu bizim için tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdide evet dememiz mümkün değildir. Bu Telabyad’da böyledir, Cerablus’ta böyledir. İşte Kobane’de yapılanı gördünüz” imiş..
Nasılsa kimse sormayacak “kim, kimden, nereyi ele geçiyor?”, “Suriye’nin kuzeyinin tapusu sizde mi” diye… “Tel Abyad’ın yüzde 95’i Arap ve Türkmen, yüzde 5’i Kürtmüş”.. Radikal’de Fehim Taştekin yüzde 40-45’leri bulan Kürt nüfusunu, yörenin Ermenilerini süren IŞİD’i anımsatıp isabetle sormuş, “Bu rakam IŞİD nüfus idaresine mi ait” diyerek...

***

Geçen sene Kobane’de aynı çarpıtmayı yaptıklarında da yazmıştım. IŞİD’e karşı yaşam savaşı verenler bölgenin ahalisi, Kürt’ü, Türkmeni, Arap’ı, Süryanisi. YPG/YPJ onların savunma gücü. Kobane kantonuna bağlanan Tel Abyad yönetimi de bu bileşimi yansıtıyor. Biz bu insanlarla komşuyuz. ABD de Rusya da IŞİD’le savaşta önemini bildikleri için bu güce odaklanıyor.
Şimdi birileri kalkıp, yerel ahalinin savunma örgütü YPG/YPJ dururken, salt Suriye Kürt partisi PYD’yi anarak “Biz ABD’ye de Rusya’da söyledik, ‘Fırat’ın batısına PYD geçmeyecek’ dedik ve PYD’yi iki kez vurduk” diyorsa, bilin ki gayret memleketin Kürt alerjisini kışkırtırken, Halep’in fethi için Selefi cihatçıları koruyup kollamaktır.
Yine “Herkes ayağını denk alsın. Türkiye’nin olmadığı bir denklemde Suriye problemi çözülür mü?” deniliyorsa, tersten okuyun ki bu işin neden barışçıl biçimde çözümlenemediğini anlayabilesiniz. Üstüne “Türkiye Suriye’de kendi kartlarını henüz açmadı. Açtığı zaman her şey daha farklı olacak” deniliyorsa, bilin ki sırf beka için bu işin Arap-Kürt-Türk savaşına vardırılmasına bile heveslenilmekte.
Bizi asıl bölmeye çalışan bu zihniyettir ve bilin ki bedeli çok ağır olacaktır. Bilin ve bu pazar sandığa öyle gidin.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları