Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) Borsa İstanbul kampusundan Akmerkez’e taşındığını dün yazdım. (TVF faaliyete geçtiği Kasım 2016’dan bu yana Borsa İstanbul’un İstinye’deki kampusundaydı.) Sağ olsun, kira bedelini neden eksik bıraktığımı soran okurlar oldu.
Küçük bir araştırmayla, Akmerkez E Kule’deki bağımsız bölüm kiralarının 35 bin ile 38 bin dolar civarında değiştiğini öğrendim. 35 bin dolar alt sınırdan olduğunu varsayalım.
Yurtiçindeki kamu varlıklarını ekonomiye kazandırmak amacıyla kurulan Varlık Fonu A.Ş’nin yıllık en az 420 bin dolar civarında bir kira maliyetiyle işe başladı. Yaklaşık 1.5 milyon TL.
Bu tutarın nereden karşılandığını bilmiyoruz. Şirketin kanunlar dışı ve özel hukuka tabi olarak kurulmasının nedenlerinden biri buydu işte. Hesap vermemek.
Yine de TVF’nin ilkeleri arasında ilan ettiği bir şeffaflık ilkesi var:
“Fon operasyonlarının raporlanması ve portföy şirketleriyle olan etkileşim süreçleri, tam bir şeffaflık içinde, belirlenen yönetişim ilkeleri çerçevesinde yapılacaktır.”
Bu arada anımsatalım: TVF geçen hafta, dünyadaki 32 varlık fonunun, gönüllü ortak platformu olan Uluslararası Varlık Fonları Forumu (IFSWF) üyeliğine kabul edildi.
Şeffaflık ilkesi, IFSWF Anayasası olarak sunulan Santiaogo İlkeleri’nin de ilk sıraları arasında yer alıyor. Dolayısıyla Hazine Müsteşarı Osman Çelik’in ifadesiyle, aktif büyüklüğü 160 milyar doları bulan ve 35 milyar dolar civarında varlığa tekabül eden bir şirketin, kendi var oluşunu kamu şirketlerine dayandırıp kamuya hiç hesap vermemesi, kabul edilir bir durum değildir.
Dahası TVF, üç yıllık stratejik planı da hâlâ açıklamadı. Nasıl bir yöntem izleyeceklerini bilmiyoruz. Kapsamdaki varlıkları menkul kıymetleştireceklerse, bunu hepimiz adına yapacaklar.
Harcamalar merak edilir
Yeri gelmişken TVF’nin makam araçlarıyla da gündeme geldiğini, şirket yönetim kurulu üyesi Yiğit Bulut’a piyasa değeri 850 bin TL Audi araç satın alındığı haberlerini anımsatayım.
CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı’nın soru önergesine iki aydır yanıt gelmedi. Ancak haberler yalanlanmadı da. Aynı şekilde CHP Manisa Milletvekili Mazlum Nurlu’nun, fon yöneticilerine ödenen maaşla ilgili olarak Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’de verdiği soru önergesi de henüz cevapsız.
Hesap vermeme tavrı
Tabii, TVF kamu denetimi dışında ve “kanunlar üstü” bir şirket olarak kurgulandığından, kimse kendini bu soruları cevaplamakla yükümlü hissetmiyor. Ücret, huzur hakkı vb. isimler altında aylık brüt ne kadar ücret ödendiği sorusunu muhatap alıp cevaplayan yok. (Bir piyasa kulisine göre, bu tutar 86 bin TL.)
Kamu personelinin her düzeydeki her kıdemdeki ücret politikası kuruş kuruş ilan edilirken TVF’yi yönetenlerin maaşlarının saklı kalması kabul edilemez.
Zira unutulmasın ki, Varlık Fonu’nun var oluşu, bir kısmı yarım asırlık, bir kısmı Cumhuriyet kazanımı olan kamu şirketlerine bağlı. Kamu şirketleri olmasaydı, Varlık Fonu kurulamazdı. Başta menkul kıymetleştime olmak üzere, kamu şirketleri üzerindeki bütün operasyonlar da “bizim” adımıza yapılacağına göre, kirasından makam aracına, yönetim kurulu üyelerinin maaşına kadar her harcamasının merak edilmesi ve bu merakta kamu adına ısrar tabiidir.
Yazıyı iki soruyla bitiriyorum: TVF Yönetim Kurulu üyelerine yapılan ödeme tutarı ve ödemelerin kriterleri nelerdir?
Dört ay önce, “yakında açıklanacak” denilen üç yıllık plan ne zaman açıklanacak?
Varlık Fonu’nun kirası
Yazarın Son Yazıları
Hoşça kalın
O fayansın talimatı kimden?
Bakan düzeyinde 2018’de biteceği açıklanmış ilk metro hattında işlerin planlandığı gibi gitmeyeceği, herhalde baştan belliydi ki, İETT yarım milyar TL’lik bir otobüsle taşıma ihalesini yapıverdi. Otobüsle taşıma seçeneği zorunluysa, özel taşımacılık şirketlerine kaynak aktarmak zorunlu muydu? Otobüsle taşıma işini İETT’nin organize edip gerçekleştirmesi daha mı pahalı olurdu?
‘Enflasyonla topyekûn mücadele’
Bankalara ne oluyor?
Tek hane hedefi
Boykot ve adanmışlık
Otağ Merkezi ve bütçe
Cevapsızlığın şiddeti
Türkiye’nin Uluslararası Yolsuzluk Algı Endeksi’ndeki sırası 81’inciliğe düştü. “Vergi Barışı” tebliği, uluslararası yükümlülükleri hiçe sayıp Türkiye’yi kara para aklayan ülkeler konumuna sokabilir. CHP’li Utku Çakırözer, yurtdışındaki paraların ülkeye transferini yapanların sorgulanmamasını sağlayan düzenlemeyle kimlerin korumaya alındığını sordu.
2019 bütçesinde KÖİ garantileri
Devletin dövizli sözleşmeleri
Türkiye kara para cenneti midir?
İstanbul metrolarının geleceği
Müteahhit kriterleri
3. Havalimanı’na nasıl gidilir
Matrah artırın, yoksa…
Melen Barajı 11 Ağustos’ta açılacak mı?
Tarım alanına santral yaparsanız
Tarım alanlarına Danıştay’dan destek
Yap-işlet-devret yöntemiyle yapılacak Kanal İstanbul büyük bir rant yaratacak. Ancak Kanal İstanbul’un mühendisliği ne kadar mükemmel olursa olsun, çarpık kentleşmiş, betona boğulmuş, neredeyse her gün yeni bir felaket yaşayan ve deprem beklenen bir metropolde doğayla oynanacak. Giresun’da 82 yaşındaki Yusuf Topal, gittiği aile hekimliğinde doktorla tartıştı. Doktorun “beyaz kod” alarmı vermesi üzerine hastaneye gelen polisler, yaşlı vatandaşı gözaltına aldı. Gözaltına alınmasına tepki gösteren Topal’a polislerce biber gazı sıkılıp ters kelepçe takıldı. CHP’li Gülizar Biçer Karaca, Meclis’te milletvekillerini uyardı: “Bu projeyle İstanbul’da milyonlarca metreküp toprak taşınacak. Güzergâh üzerindeki Sazlıdere Barajı yok edilecek. Hafriyatla ekolojik sistem değişecek, sular kirlenecek.”
Büyük ihalede itirazlar dinlendi
Devlet şişmanlıyor ‘Yeni devlet’ darmadağın ve çok başlı
Şehir hastanelerinde ‘kur’ virüsü
Berberoğlu kararı ve ‘kapsayıcı Meclis’
TCDD’nin mali yüküymüş!
SGK neden Sayıştay’dan kaçırıldı?
Torba teklif dönemi
‘Ses ve öfke’
Perhizler ve turşular
Madde 104 yokmuş gibi davranmak
1 numaralı kararname
Ucuz hayatlar
Kişiye özel elbise
‘Yeni’ Meclis dalsız bir çınar gibi
‘Helalinden yüzde 31’
Yüksek enflasyonda dolarlı ihale
Sahip çıkma becerisi
Sonuna dek beklense ne olurdu?
Asıl sorudan kaçmak