Medyamızın Sazanları
Deniz Kavukçuoğlu
Son Köşe Yazıları

Medyamızın Sazanları

06.08.2012 03:30
Güncellenme:
Takip Et:
\n\n\n

Anlamadan, incelemeden, önünü ardını düşünmeden her konuya balıklama dalmaya halk arasında sazan gibi atlamak deniyor. Bu benzetmenin nedenini balık avcılığına merakı olanlar bilirler; sazan balığı iri cüssesine karşın tatlı suların en akılsız canlısıdır. Balıkçı, oltasını atmadan önce suyu yemler. Bu yemleme için en uygun malzeme haşlanmış tahıldır. Lapalaşan tahıl çamurla karıştırılarak avuç içine yerleşecek büyüklükte toplar yapılır; bunlar güneşte iyice kurutulduktan sonra suya atılır. Yavaş yavaş yumuşamaya, çözülmeye başlayan yemler balıkları suyun o bölgesine çeker. Bundan sonra yapılacak iş oltayı suya sallandırmak, sazanın oltanın ucundaki yeme atlamasını beklemektir.

\n

***

\n

Askeri casusluk, fuhuş, şantaj gibi dehşetengiz suçlamaların yer aldığı, çoğu asker 56 sanığın yargılandığı, sonunda da tümünün bu suçlamalardan aklandığı dava İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk açıldığında, yukarıda tırnak içine aldığım o sözcüklerin üzerine atlamış, yazılar döşenmiş medya sazanlarımız bu aklama kararı sonrası derin bir sessizlik içindeler. Utandıklarından mı? Yüzleri kızardığından mı? Sanmıyorum. Belki boyunlarını sıkan tasmalarını biraz gevşetmişlerdir, o kadar!

\n

Oysa ne zengin bir malzemeydi bu dava onlar için. Fuhuş çeteleri tarafından yurtdışından kadınlar getiriliyor, teğmenden generale askerlere sunuluyor, pornografik görüntüleri kaydediliyor, sonra da bu görüntüler kullanılarak askerler casusluğa zorlanıyordu. Her şey ABD sinemasında sıkça rastlanan gerilimli bir aksiyon filmi gibi kurgulanmıştı. Medya sazanları, kadın-erkek subaylarımızı karalamaktan özel bir zevk alıyorlar, içlerinde topladıkları kinlerini, öfkelerini kusuyorlardı.

\n

Sazan balığı, oltada yeme yaşamsal varlığını sürdürebilmek için atlarken medya sazanı bir konuya atlarken bunu beslendiği iktidara karşı üstlendiği yükümlülüğünü yerine getirmek için yapıyordu. Medya sazanı kötücüldü; onun için insan onurunun hiçbir değeri yoktu. İnsanlar kötülenebilir, üretilmiş yapay kanıtlarla suçlanabilir, aşağılanabilir, itibarsızlaştırılabilirdi.

\n

Dün Orhan Bursalı köşesinde yazdı: Ankarada bir yargıç, casusluk ve fuhuş operasyonlarına bir polis tertibiyle dahil edilen veçocuk pornosubulundurmakla suçlanan Binbaşı Tamer Karslıoğlunu beraat ettirdi. Yargıç beraat kararınaSanığı aşağılayıcı bir suçla suçlamak isteyen kötü niyetli kişi veya kurumlar tarafından bu DVDnin, diğer el konulmuş eşyalar arasına konulmuş olabileceği...cümlesini yazdırıp bu tür davalarda sıkça kullanılan üretilmiş yapay kanıt gerçeğini tutanaklara geçirmişti.

\n

Medyamızın sazanları iktidar yalakalıklarını liberallikleri/özgürlükçülükleri ve demokratlıklarıyla gerekçelendiriyorlar. İyi de özgürlükçü olmak, demok-rat olmak adil olmanın önünde bir engel midir? Hukukun temel taşlarından biri olan masumiyet karinesini (suçsuzluk ilkesi) hiç dikkate almadan, daha sonra casusluk, fuhuş, şantaj suçlamalarından aklanmış onca insana karşı yürütülen, o insanların meslek yaşamlarını bitirmiş, onurlarının çiğnenmesine yol açmış bir kurgunun parçası olmuşsun, çarşaf çarşaf yazılar döşenmişsin, bu aklama kararından sonra o insanlardan özür dilemek aklına gelmez mi? Ya da kişilik düzeyleri bunun aklına gelmesini mümkün kılamayacak ölçüde çukurlaşmış mıdır?

\n

***

\n

Bilgi Notu: Bu dava, 28 Nisan 2010 tarihinde Emniyete mail yoluyla gelen bir ihbar sonucu açılmıştı. Aralarında Türk Silahlı Kuvvetlerinden üst düzey subayların da bulunduğu bir çetenin fuhuş yoluyla kilit isimleri kandırdığı, kontrolü altına aldığı iddiası yer alıyordu. Savcı Fikret Seçenin hazırladığı iddianame 10 Şubat 2011 tarihinde tamamlanmış, ardından da 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oybirliğiyle 23 Şubat 2011de kabul edilmiş, ilk duruşması 20 Nisan 2011de yapılmıştı.

\n

Bu davanın 56 sanığının tümü casusluk, fuhuş, şantaj suçlamalarından aklandı. 44 sanık ise bulunamayan bir örgüte üye olmak, yardım etmek, bu örgüt adınadevletin gizli belgelerini temin etmek, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmeksuçlarından çeşitli cezalar aldı.

\n

Herhalde ileride bu davanın bir filmi yapılır, sinemalarda izleriz. İzlemeye değer mi, değer..

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Veda (28.09.2018)

Veda

Devamını Oku
28.09.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2)

Devamını Oku
13.07.2018
Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1)

Devamını Oku
11.07.2018
Ağlamak

Ağlamak

Devamını Oku
04.07.2018
Mutlu sona doğru

Mutlu sona doğru

Devamını Oku
22.06.2018
Yorgunluk

Yorgunluk

Devamını Oku
20.06.2018
Tatarböreğini sever misiniz?

Tatarböreğini sever misiniz?

Devamını Oku
15.06.2018
Dertleşme (13.06.2018)

Dertleşme

Devamını Oku
13.06.2018
Elinizi tutan mı vardı?

Elinizi tutan mı vardı?

Devamını Oku
09.05.2018
Abdullah Gül: Nereden nereye?

Abdullah Gül: Nereden nereye?

Devamını Oku
27.04.2018
Baskın

Baskın

Devamını Oku
20.04.2018
İzmir bir başka…

İzmir bir başka…

Devamını Oku
18.04.2018
Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Cumhurbaşkanı’nın sözleri

Devamını Oku
11.04.2018
SAPTAMALAR 2

SAPTAMALAR 2

Devamını Oku
06.04.2018
Saptamalar

Saptamalar

Devamını Oku
04.04.2018
Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Hayatın içinden: Türkiye - ABD ilişkileri (10)

Devamını Oku
21.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (9)

Devamını Oku
16.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (8)

Devamını Oku
14.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (7)

Devamını Oku
09.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (6)

Devamını Oku
07.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (5)

Devamını Oku
02.03.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (4)

Devamını Oku
28.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (3)

Devamını Oku
23.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Hayatın içinden: Türkiye- ABD ilişkileri (2)

Devamını Oku
21.02.2018
Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Hayatın içinden: Türkiye-ABD ilişkileri (1)

Devamını Oku
16.02.2018
Hayalet gemiler

Hayalet gemiler

Devamını Oku
09.02.2018
Gecede İstanbul

Gecede İstanbul Deniz Kavukçuoğlu yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
Gerçeklerimiz

Gerçeklerimiz

Devamını Oku
02.02.2018
Ne yazacağını bilememek

Ne yazacağını bilememek

Devamını Oku
31.01.2018
Akıntıya karşı durmak

Akıntıya karşı durmak

Devamını Oku
24.01.2018
Dünden bugüne (19.01.2018)

Dünden bugüne

Devamını Oku
19.01.2018
Şiddet ve eğitim

Şiddet ve eğitim

Devamını Oku
05.01.2018
Bunlara mecbur muyuz?

Bunlara mecbur muyuz?

Devamını Oku
03.01.2018
Hayatın içinden

Hayatın içinden

Devamını Oku
29.12.2017
‘Bir telefonu bile yok!’

‘Bir telefonu bile yok!’

Devamını Oku
22.12.2017
Umut (20.12.2017)

Umut

Devamını Oku
20.12.2017
Diren Gökçeada!

Diren Gökçeada!

Devamını Oku
08.12.2017
Çürüyen çöp, çürüyen insan

Çürüyen çöp, çürüyen insan

Devamını Oku
01.12.2017
Polisiye filmi izler gibi

Polisiye filmi izler gibi

Devamını Oku
29.11.2017
Singapur’dan Türkiye’ye

Singapur’dan Türkiye’ye

Devamını Oku
17.11.2017