Elçin Poyrazlar

Dünyanın gözü İmamoğlu davasında

19 Aralık 2022 Pazartesi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezası ve siyasi yasak kararı geçen hafta dünya gündeminin önemli maddelerinden biriydi. 

ABD Dışişleri Bakanlığı, mahkemenin İmamoğlu kararını açıktan eleştirerek” ABD’nin mahkeme kararı karşısında derin bir rahatsızlık ve düş kırıklığı içinde olduğunu” ve Türkiye’de sivil toplum, medya, siyaset ve iş dünyası liderlerine yönelen “yargı tacizinden” ciddi şekilde endişe duyduklarını belirtti. 

Avrupa Parlamen-tosu’nun Türkiye raportörü Nacho Sanchez Amor ise sosyal medya hesabından kararın “akıl almaz” olduğunu paylaştı ve “Türkiye’de hukuk vahim durumda, yoğun şekilde siyasi amaçlarla kullanılıyor. Çok üzücü bir gün” dedi. 

Almanya Dışişleri Bakanlığı kararı “demokrasiye ağır bir darbe” olarak nitelerken bazı Avrupa kentlerinin belediye başkanları İmamoğlu’na destek mesajları verdiler. 

DIŞ POLİTİKANIN YANSIMALARI

İmamoğlu kararı, dünyadaki saygın medya kuruluşlarının haberlerine ve yorumlarına yansıdı. 

İngiliz Financial Times gazetesi İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan karşısında en güçlü rakiplerinden biri olduğunu yazdı, Fransız Le Monde kararı “acımasız ve niteliksiz” olarak tanımladı, ABD’nin New York Times gazetesi ise Erdoğan’ın ülkeyi daha fazla otoriterliğe ittiği yorumunu getirdi.  

Batı’nın bu siyasi karar karşısında sessiz kalması hiçbir zaman söz konusu değildi. Ancak ABD’nin ve Avrupa’nın güçlü açıklamalar yapmaları manidar. 

Bunun sebeplerinden biri Türk hükümetinin dış politikadaki yakınlaşmaları. 

Rusya, Türkiye’de nükleer enerji projelerinin hızlandırılması, ticaret ve turizm alanındaki artışla Erdoğan hükümetinin arkasında olduğunu gösteriyor. 

Ukrayna’yı işgal eden ve uzun bir savaş stratejisi yürüten Rus lider Vladimir Putin için bu aşamada Türkiye’de bir lider değişikliğinin dezavantajları var. 

Öte yandan Türk hükümeti, Suudi Arabistan’la yakınlaşma hamleleri yapıyor. Türk hükümetinin seçimler öncesinde Suudi yatırımlarına ve ekonomik işbirliğine ihtiyacı var. 

Türkiye ayrıca benzer nedenlerle Birleşik Arap Emirlikleri’yle normalleşme sürecine girme yoluna gitti. 

Batı’da Türkiye’nin hem dışarıda hem de ülke içinde kendisini daha otoriter bir zemine çektiği görüşü bir süredir hâkimdi.

İmamoğlu kararı bu görüşün bir anlamda teyidine dönüşmüş oldu. 

BATI ÜLKELERİ KAYGILI

Washington’daki gözlemciler, Türkiye’deki 2023 seçimlerinin adil olmayacağı görüşünün öne çıktığını belirtiyorlar. 

Muhalefetin yargı aygıtıyla siyasi ve ekonomik olarak baltalandığı, medyanın büyük baskı altında olduğu, ifade özgürlüğünün ve gösteri haklarının engellendiği bir ortamda Türkiye seçimlerinin demokratik usullere uyması konusunda kaygılar net biçimde dile getiriliyor. 

Batı’da, İmamoğlu davasında iktidarın “bariz müdahalesi” olduğu ve gelecek seçim sürecinde antidemokratik siyasi manevralar yapılabileceği görüşü dillendiriliyor. 

Erdoğan’ın bu tür siyasi hamleleriyle “Putinvari” bir lidere dönüştüğü kanısı giderek yayılırken dünya Türkiye’nin içeride ve dışarıdaki istikameti açısından 2023 seçimlerine odağına almış durumda. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları