2024, dünyanın en büyük seçim yılı olarak tarihe geçecek. 50’den fazla ülkede yapılacak yerel, genel ve başkanlık seçimlerinin sonuçlarının ciddi siyasi ve ekonomik etkileri olması bekleniyor.
Dünya nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan (yaklaşık 4.2 milyar) seçim ülkelerinde 2 milyardan fazla seçmen sandık başına gidecek. Dünyanın Hindistan, Pakistan, Endonezya gibi nüfusu büyük ülkelerinin yanı sıra ABD, Tayvan, Meksika, Güney Afrika gibi ülkelerdeki seçimler, dünya siyaset denklemini şekillendirme açısından öneme sahip.
ABD’nin kasım ayındaki Başkan Joe Biden ile eski Başkan Donald Trump arasında geçmesi beklenen başkanlık yarışının sonuçları Ortadoğu politikası, Rusya-Ukrayna savaşı, Çin’le ticari ilişkiler ve Avrupa Birliği (AB) ile transatlantik bağlar konusunda belirleyici olacak. Trump’ın güçlü bir zaferi, sadece Batı demokrasisinin çöküşünü hızlandırmayacak ayrıca yükselişte olan otokrat ülkelerin de elini güçlendirmeye yarayacak.
Bu yıl haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde, aşırı sağın kendine daha geniş alan bulduğu ve AB karşıtı grupların Avrupa kurumlarını baltaladığı bir döneme girebiliriz. Avrupa’da İslam ve göçmen karşıtı dalganın yükseldiği bir dönemde, seçmen daha katı ve aşırıcı gruplara oy verebilir. Avrupa’daki bu dalganın Trump’ın ikinci başkanlık dönemiyle çakışması, sosyal demokrasiyi korumaya çalışan kanat için büyük darbe anlamına geliyor.
TAYVAN’DAN KRİZ ÇIKABİLİR
Hindistan’da yapılacak seçimler de en az diğer ülkeler kadar önem taşıyor. Batı kampı için Çin ve Rusya etkisine karşı dünyanın en fazla nüfusuna sahip olan Hindistan’ı kendi cephelerinde tutabilmek stratejik bir gereklilik. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesinden demokratik kurumlarını zayıflatmak, siyasi muhalifleri öldürmek ve gazetecileri hapsetmekle eleştiriliyor. Buna karşın ABD Hindistan’la yakın bir ittifak içine girme çabasında.
Asya’da Tayvan seçimleri, Hint-Pasifik bölgesinde gerilimi artırıp Çin ile Tayvan arasındaki çatışmayı kızıştırarak meseleyi Washington’ın da dahil olacağı uluslararası bir krize taşıyabilir. Meksika seçimleri ise ABD ile kritik ticari işbirliği ve sınır güvenliği ihtilaflarını yeniden gündeme getirebilir.
AFRİKA’NIN ‘NÜFUZ’ GELECEĞİ
Afrika’da pek çok ülkede düzenlenecek seçimlerin en kritik yanı, yabancı ülkelerin, kıtadaki nüfuzunu nasıl etkileyeceği olacak. ABD ve Batılı müttefikleri Rus ve Çin, Afrika’daki yatırım ve güvenlik ortaklıklarını dengelemek için bu sonuçları kullanmak isteyecektir. Bu seçimler ayrıca kıtadaki barış gücü, ekonomik örgütler ve askeri darbelerin yok ettiği demokratik yapıların geleceği açısından da önem taşıyor.
Güney Afrika’da yapılacak son 30 yılın en önemli seçimlerinin sonuçlarının hem ekonomik hem de siyasi etkileri tartışılmaz. 2024 yılı dünya demokrasilerinin geleceği açısından kritik bir yıl.
Nobel Barış Ödülü sahibi Filipinli gazeteci Maria Ressa’nın dediği gibi “2024’ün sonunda demokrasinin hayatta kalıp kalmadığını göreceğiz.”
