Elçin Poyrazlar

Enflasyon kopuşları

05 Ekim 2022 Çarşamba

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) eylül ayı enflasyon oranını yüzde 83.45 olarak açıkladı. 

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) ise eylül ayı itibariyle yıllık enflasyon oranını yüzde 186,27 olarak hesaplıyor. 

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) verilerine göre Eylül ayında açlık sınırı 7 bin 245 liraya çıktı. 

Dört kişilik bir ailenin temel yaşam ihtiyaçları için toplam harcamayı işaret eden yoksulluk sınırı ise 23 bin 600 lira oldu. 

Derin Yoksulluk Ağı verilerine göre ülkede okul çağındaki her dört çocuktan biri aç. 

Devlet okullarında kayıtlı olan çocukların yüzde 80'inden fazlası okula beslenme götürmekte zorluk çekiyor. 

Kız çocuklarının yüzde 85'i, erkek çocuklarının ise yüzde 69’ü yetersiz beslenmeye bağlı sağlıksız kilo ve kansızlıkla mücadele ediyor. 

TÜİK’in 2021 verilerine göre ülkede yaşayan 23 milyon çocuğun üçte biri maddi yoksulluk içinde yaşıyor. 

Türkiye, İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) ülkeleri arasında çocuk yoksulluğunun en yaygın olduğu ilk beş ülkeden biri. 

Ülkede okul kaydı bulunmayan 1 milyondan fazla, örgün eğitimde olmayan 3 milyondan fazla çocuk var. 

Eğitimden kopmak çocukları yoksulluk döngüsüne hapsediyor. 

Tüketici Hakları Derneği’nin araştırmasına göre ülkede tüketicilerin yüzde 95'i aç ve yoksul. 

Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olarak baz alındığında bu oran 80 milyon insanın aç ve yoksul yaşadığını ortaya koyuyor. 

Çalışmaya göre tüketicilerin yüzde 49,6’sı açlık sınırının altında. 

Yani 42,16 milyon kişi açlık çekiyor. 

Tüketicilerin yüzde 45,2’si ise yoksulluk sınırının altında. 

Yani 38.42 milyon kişi bu sınırın altında yaşıyor. 

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2021 Yolsuzluk Algı Endeksi’ne göre son 10 yıl içinde en çok puan kaybeden ülkelerin başını Türkiye çekiyor. 

Türkiye 2012’den bu yana 42 basamak gerileyerek 180 ülke arasında 96. sırada yer aldı. 

Verilere göre ülkede yolsuzluk algısı 1995’te 29 puan iken 2021’de bu sayı 96’ya ulaştı. 

Hayat pahalılığı, dolandırıcılık, yolsuzluk, istikrarsızlık, ekonomik kriz, cinayetler, intiharlar, toplumsal cinnetler….

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati geçenlerde hükümetin ‘benzersiz’ ekonomik modeline yönelik eleştirileri ‘insafsızca ve ideolojik bir saplantı’ olarak tanımlamıştı. 

Bakanın tepkilere yanıtı Türk siyaset tarihine geçti:

‘Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heterodoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomi gibi alanların da etkisiyle daha fazla önem kazanmaktadır.’

Bu iri iri lafların 80 milyon yoksulu epistemolojik olarak besleyeceğini, heterodoks koşullarda barındıracağını, çocukları nöro ekonomik anlamda okullara geri göndereceğini hararetle umuyoruz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları