Emek Dünyası

Hem tazminatsız hem ‘ahlaksız’

17 Aralık 2020 Perşembe

OLCAY BÜYÜKTAŞ

Adnan Serdaroğlu, salgında işten atma yasağının işveren elinde çifte cezaya dönüştüğünü belirtti

Çorum’da faaliyet gösteren Ekmekçioğlu Metal’de 100 yakın işçi 10 gündür bir direniş sürdürüyor. Nedeni pek bilindik bir durum. Adı geçen şirket ki kendisi işveren sendikasına üye ve sendikalı olmanın kendisi açısından yararını kavramış bir işveren. Bu işyerinde çalışan 120 civarındaki işçiden 100’e yakını çalışma koşullarının iyileştirilmesi, toplusözleşmeli bir çalışma düzeni için sendikalaşmaya karar veriyor. 

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’e üye oluyor. Ve işçiler için zoru süreç böylece başlıyor. 8 Aralık’ta işveren, işçileri işten atmaya başlıyor. Biz dün konuştuğumuzda atılanların sayısı 85’e ulaşmıştı. Birleşik Metal-İş Başkanı Adnan Serdaroğlu’nun işten atmanın yasak olduğunun, bu durumun nasıl yaşandığı sorumuza yanıtı gelinen noktanın emekçi adına nasıl bir çıkmaz olduğunu da ortaya koydu.

Her türlü ceza

Serdaroğlu her gün bir iki işçinin işten atıldığını belirterek, yetki belgesi alındıktan sonra işten atmaların başladığının altını çizdi. “Şimdi, pandemi ile birlikte işten atmak yasak olduğu için işveren, işçiyi genel ahlak kurallarına aykırı davrandığı gerekçesi ile atıyor. Pandemi döneminde hükümet işten çıkarmanın yasak olduğunu açıkladı ancak “ahlaksızlık” gerekçeli işten çıkarmayı bu yasaktan muaf tuttu. Birçok işveren gibi Ekmekçioğlu Metal de “ahlaksızlık” gerekçesi ile bilinen maddeden işçi çıkardı. Yani emekçi hem tazminat alamadı hem de siciline ‘ahlaksız’ yaftası yapıştı” diyen Serdaroğlu, bu durumun işçi aleyhine çok ağır bir durum yarattığını dile getirdi. 

Salgın döneminde getirilen iki önlemin de işveren elinde kötü amaçla kullanılan bir cezaya dönüştüğünü vurgulayan Serdaroğlu, “Çünkü salgın döneminde işten atmak yasak, işveren en kötü ihtimalle işçiyi ücretsiz izne çıkaracak. O zaman da zaten günlük 39 liraya mahkûm olacak. Yani işçi ya işverenin her dediğine evet diyecek ya da iki kötüden birine itilecek. Ya çalışma süresi ne olursa olsun tazminatsız atılacak. Sonra en az iki-üç yıl davalarla uğraşacak ya da ücretsiz izne mahkûm olacak” diye konuştu.

10 yıllık çalışanlar var

4 Aralık’ta yetki belgesi aldıktan sonra işten atmaların başladığı bilgisini veren Serdaroğlu, “kıdemi 10 yıl olan arkadaşlar bile var. Yazık değil mi bu insanları ahlaksız yaftasıyla tazminatsız atmak” diye sordu.

Az maaşın bahanesi çok

Bazı ülkelerde ulusal işçi ile göçmen farkı yüzde 42’ye çıkıyor

Göçmen işçilerin çok büyük bir kısmı beceri uyumsuzluğu, işlere alışkın olmamak gibi gerekçelerle çok daha düşük ücret alıyor. Ortalaması yüzde 13 olan fark, bazı ülkelerde çok daha yüksek.

Ücret, çalışan tüm kesimler için aslanın ağzındayıdı. Ancak bir yandan savaşlar, bir yandan ekonomik zorluklar ve bir yandan da yaşanan salgın, çalışanların ücretini baskılamak için birer nedene dönüşmüş durumda. Türkiye’de kötü ekonomi yönetiminin yanı sıra salgınla bozulan durum, düşük asgari ücret için bir koza dönüşürken küresel olarak pandemi ücretler ve gelirlerin erimesine yol açtı. 

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) buna ilişkin bir raporu geçen hafta çokça konuşuldu. ILO’nun göçmen işçi ücretlerine ilişkin raporu ise daha iyi bir yaşam umuduyla yola çıkan göçmenlerin daha az ücrete çalıştırıldıklarını ortaya koydu. ILO araştırmasına göre, göçmenler ulusal işçilerden yaklaşık yüzde 13 daha az kazanıyor. Bazı ülkelerde fark yüzde 42’ye kadar çıkıyor. Kıbrıs, İtalya ve Avusturya gibi bazı ülkelerde saatlik ücretlerdeki fark sırasıyla yüzde 42, yüzde 30 ve yüzde 25 ile daha yüksek. Bir bütün olarak Avrupa Birliği’nde saat ücreti neredeyse yüzde 9 altında. İtalya’da göçmen işçiler, son verilere göre 2015’te yüzde 27 daha az kazanırken bu fark son yıllarda yüzde 30’a çıktı.

Güvence de yok

ILO İşçi Göçmen Şubesi Şefi Michelle Leighton, göçmenler ve vatandaşlar arasındaki ücret farklılıklarını anlamak - yüksek gelirli ülkelerdeki göçmenlerin, yüzde 27’sinin geçici sözleşmeli ve yüzde 15’inin yarı zamanlı çalıştığını, güvencesiz işte olma olasılığının daha yüksek olduğu bilgisini veriyor. Göçmenler ağırlıklı olarak tarım, balıkçılık ve ormancılık sektörlerinde çalışıyor. 

Madencilik ve taşocağı gibi ağır işlerde çalışma zorunda kalıyorlar. Göçmen işçiler, aynı meslek kategorisindeki benzer niteliklere sahip vatandaşlardan daha az kazanıyor, nedeni ise “beceri uyuşmazlığı” ile açıklanıyor. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri ve Finlandiya’da ortaokul eğitimi almış göçmen işçilerin payı sırasıyla yüzde 78 ve yüzde 98 iken, yüksek veya yarı vasıflı işlerde göçmen işçilerin payı sadece yüzde 35 ve yüzde 50. Göçmen kadın işçiler, hem göçmen hem de kadın olarak çifte ücret cezasıyla karşı karşıya. Yüksek gelirli ülkelerde erkek vatandaşlar ile göçmen kadınlar arasındaki ücreti farkının yaklaşık yüzde 21 olduğu tahmin ediliyor. Bu, bu ülkelerdeki cinsiyetler arası yüzde 16’lık ücret farkından daha yüksektir.

Pandemi de etkiledi

Salgın krizinin başlangıcında, on milyonlarca göçmen işçi işlerini kaybettikten sonra evlerine dönmek zorunda kaldı. Rapora göre, henüz tam bir resmine sahip olmadığımız kriz, göçmen işçiler ve vatandaşlar arasındaki işgücü piyasası farklılıklarını genişletebilir ve bunun da göçmen ücret farklılıklarını daha da derinleştirebilir.

11 ayda 2 bin 32 işçi hayatını kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, sadece 2020 Kasım’da en az 294, yılın ilk 11 ayında ise en az 2 bin 32 işçi hayatını kaybetti. 294 emekçinin 248’inin ücretli (işçi ve memur), 46’sının kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluştuğunu duyuran İSİG, ölümlerin en çok sağlık, ticaret/büro/eğitim, tarım, inşaat, belediye, taşımacılık, metal, güvenlik, enerji, gıda, tersane ve konaklama işkollarında yaşandığını açıkladı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Metalde acil gelir isyanı 16 Aralık 2021

Günün Köşe Yazıları