Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Davutoğlu konuşmalıdır

29 Temmuz 2022 Cuma

Son günlerde iktidar mensuplarıyla Davutoğlu arasındaki tartışmalar ve gerginlik yargıya bile taşındı.

Davutoğlu en azından aşağıdaki beş konuda konuşmalıdır:

1) Bugün artık yanlışlığı iyice anlaşılmış olan Türkiye’nin “Ilımlı (Amerikancı) İslam Devleti” modeli olarak kullanılması ve Suriye’ye saldırı politikası.

2) Siyasette ahlakı sağlamaya yönelik olan “şeffaflık” yasasını kimin, kimlerin nasıl engellediği.

3) 7 Haziran seçimlerinde AKP tek başına hükümeti kuramayınca, Kılıçdaroğlu’na görev verilmesinin engellenmesindeki rolü.

4) 7 Haziran 2015 seçimleri ile 1 Kasım 2015 seçimleri arasındaki beş ayda gerçekleşen terör olaylarının arkasındaki ihmaller, sorumlular ve Gar Katliamı sonrasında ilan edilen akıllara ziyan “Kokteyl Terör” kavramının nasıl üretildiği.

5) Kendisinin hangi gruplar, kimler tarafından ayağının kaydırıldığı ve kendisinden sonra ortaya çıkan yönetimin sapmaları.

*** 

Ahmet Davutoğlu 2003-2009 yılları arasında Abdullah Gül’ün ve Erdoğan’ın dış politika danışmanlığını yapmıştır.

2009-2014 yılları arasında Erdoğan tarafından kurulan 60. Türkiye Hükümeti ve 61. Türkiye Hükümeti’nde Dışişleri Bakanı olarak yer almıştır.

2011 ve 2015 seçimlerinde AK Parti Konya milletvekili olarak meclise girmiştir.

27 Ağustos 2014’te, Adalet ve Kalkınma Partisi 1. Olağanüstü Büyük Kongresi’nde genel başkan seçilerek ve 28 Ağustos 2014’te başbakan olmuştur.

7 Haziran seçimleri sonrasında ülkeyi 1 Kasım 2015’te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükümeti başbakanlığına atanmıştır.

AK Parti 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki terör olayları sonrasında, beş ayda kendi içinde yüzde 25, genel olarak yüzde 10 puanlık oy artışıyla yeniden iktidar olmuştur.

Davutoğlu, 5 Mayıs 2016’da “Dört yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir” şeklinde bir açıklama yapmış ve AK Parti’yi genel başkan seçimi yapması için olağanüstü kongreye çağırmıştır.

22 Mayıs 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasıyla başbakanlık görevinden istifa ettiği açıklandı.

12 Aralık 2019’da Gelecek Partisini kurdu.

***

Parti liderleri, genellikle, seçmen tabanı olmayan akademisyenleri kabinelerinde görevlendirirler.

Çünkü bunlar, parti içinde tabana sahip olmadıkları için, tutum ve davranışlarından memnun olunmadığı zaman kolaylıkla dışlanırlar.

Kimi zaman da bu bunların bazıları, liderin kendilerini çok itip kakmasına dayanamaz, istifa ederler.

***

Şimdi artık Davutoğlu’nun, Türkiye’yi bugünkü karanlık günlere taşıyan çok önemli olayların yaşandığı ve hayati kararların alındığı önemli bir döneme ilişkin olan ve hâlâ sakladığı bilgileri topluma açıklama zamanı gelmiştir diye düşünüyorum:

1) Kendisi toplumda, bugün artık başarısızlığı uluslararası camiada kabul edilmiş olan Suriye politikasının mimarı olarak bilinmektedir.

Bu konuda sorumluluk Erdoğan’ın mıdır, yoksa aralarında tam bir uyum mu vardır?

“Ilımlı İslam” modelinin icadındaki rolü nedir?

2) Kendisi bugün de, başbakanlık döneminde de “Siyasal ahlak yasası” savunucusu olarak tanınmaktadır.

Erdoğan’ın Davutoğlu’nun politikacılara mal bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmesi önerisine sıcak bakmadığı ve karşıtlığını, “Böyle giderse görev alacak il ve ilçe başkanı bulamazsınız” sözleriyle dile getirdiği bilinmektedir.

Bu konudaki gerginliğin ayrıntıları nedir, Başbakanlıktan ayrılmasında bu çatışmanın rolü var mıdır?

3) 7 Haziran seçimlerinden sonra, hükümet kurma sırası Kılıçdaroğlu’na geldiği sırada, “istikşafi görüşmeler yapıyoruz” diye ayak sürümesinin arkasındaki süreç nedir? Kimler ortak hükümeti engellemiştir?

4) AKP’nin oylarında beş ayda bir patlama yaratan, 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasındaki korkunç terör olaylarının gerçek sorumluları kimlerdir, kimlerin ihmali vardır?

5) Kendisinden sonraki dönemde yolsuzluklar, haksızlıklar, hukuksuzluklar neden ve nasıl artmıştır?

***

Bu soruları benim sorduğum sanılmasın:

Tarihin ve toplumun beklediği yanıtlara ilişkin sorulardır bunlar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları