Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Özet olarak Sedef Kabaş davası

13 Mart 2022 Pazar

Sedef Kabaş TELE 1’de yayımlanan Uğur Dündar’ın “Demokrasi Arenası” programında, bir Çerkez atasözünü dile getirdi.

Aradan altı gün geçtikten sonra, Takvim gazetesinin internet sitesinde Kabaş’a saldıran bir haber yayımlandı ve bu haberle birlikte, sosyal medyada, savcıları da göreve çağıran ve tek merkezden yönetildiği izlenimi veren bir linç kampanyası başlatıldı.

Hemen RTÜK Başkanı Şahin de sosyal medyada hem Kabaş’ı hem TELE 1’i suçladı.

Sedef Kabaş gece yarısı gözaltına alındı, ertesi gün de tutuklandı.

Adalet Bakanı Gül de daha tutuklama kararı bile verilmeden sosyal medyada yargıya talimat verir bir üslupla Kabaş’ı suçlu ilan etti.

Tutuklandıktan sonra yapılan itirazlar, “kaçma ihtimali bulunduğu” ve (söyledikleri çoktan yayımlandığı ve kaydedildiği halde) “delilleri karartma şüphesi” olduğu gerekçeleriyle reddedildi.

Kabaş için, “CB’ye hakaret” suçundan 7 yıla kadar, bakanlar Süleyman Soylu ve Adil Karaismailoğlu’na hakaret suçlarından da 4 yıl 8 aya kadar olmak üzere, toplamda 11 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi.

Kabaş 11 Mart Cuma günü, tutuklandıktan ancak 49 gün sonra çıkarıldığı mahkemede, bakanlara ilişkin iddialardan beraat etti, bence Anayasa’ya aykırı olan 299. madde kapsamında, bence CB’ye, etmediği hakaretten dolayı, 2 yıl 4 ay hapis cezası aldı ve tahliye edildi.

***

Sedef Kabaş savunmasında özetle şunları söyledi:

“Mevcut iktidarın bana ve bize yaşattıklarına rağmen gerçekleri söylemeye devam edeceğim.

Goebbels yöntemlerini eleştirdiğim konuşmam Goebbels yöntemleriyle hedef gösterildi.

Merak ediyorum acaba hukuk karşısında hakkımı aramak bu husumetin sebebi midir?

Bu kişiler şimdi de atasözünden hakaret çıkarıp cezalandırılmamı istiyorlar.

Ben bugün IŞİD üyesi olup, emniyetin canlı bomba listesinde olsaydım serbest olacaktım, uyuşturucu ticareti yapsaydım rahat rahat dolaşacaktım.

Abdullah Öcalan’la görüşüp mektubunu okusaydım görüşleri referans alınan bir akademisyen olacaktım.

Fethullah Gülen ile fotoğraf çektirseydim gözde bir bakan olacaktım.

Otele çöküp, devlet ihalelerine çöküp millete ana avrat küfretseydim suçlu olmayacaktım.

Koro halinde bakanlar, RTÜK başkanı, AKP’liler beni suçlu ilan etti.

Mahkeme kararını beklemeye gerek yoktu, hüküm çoktan verilmişti.

***

Duruşmada savcı, Sedef Kabaş’ın tutukluluğunun devamını talep etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İçişleri Bakanı Soylu’nun avukatları Kabaş’ın üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.

Avukat Doç. Dr. Kerem Altıparmak özetle şu savunmayı yaptı:

“Burada çok ciddi bir aile hayatına müdahale var.

Tutukluluğun devam etmesi bunu etkileyecektir.

AİHM’nin Vedat Şorli kararı kesindir, Bakanlar Kuruluna yollanmıştır ve siz de buna uymak zorundasınız.

Müştekilerin avukatları tehdit diyor AİHM’ye başvurmaya. Müvekkilimizin hakkını ihlal ederseniz AİHM’ye başvuracağız.”

Avukat Uğur Poyraz özetle şunları söyledi:

“Kimse benim gözlerimin içine bakarak bunların hukuk devletinin uygulamaları olduğunu söyleyemez.

Bu ülkede Erdoğan Beştepe’de oturduğu sürece kimse bu davada beraat veremez.”

***

Sedef Kabaş tahliye edildikten sonra özet olarak şöyle dedi:

“‘Böyle gazetecileri hapse atıyoruz, ayağınızı denk alın’ mesajı ile gözdağı vermeye çalışıyorlar.

Korkacak mıyız?

Elbette hayır.

Milyonlar ‘hayır’ diyor, bunu biliyorum.

O yüzden haklıysak korkmayacağız, haksızlığa uğruyorsak susmayacağız.

Ben gazeteci olarak elimden geldiğince gerçekleri yazmaya devam edeceğim, kimsenin şüphesi olmasın.

***

Cumhurbaşkanı ayrıca Sedef Kabaş ve TELE 1 aleyhine ayrı ayrı 250 bin liralık kişisel manevi tazminat davaları açtı.

RTÜK, TELE 1’e, hem bir TV kanalına verilebilecek en yüksek para cezasını uyguladı hem de Uğur Dündar’ın programını 5 hafta yasakladı.

Kavala ve Demirtaş da bu olayı AİHM kararlarına rağmen yıllardır hapiste tutuldukları hücrelerde izledi...

Yani, “ŞAHSIM DEVLETİ” YARGISINDA OLAĞAN (!) BİR DAVA DAHA GÖRÜLDÜ...

Özetle, (Erich Marie Remarque’u anarak): “‘ŞAHSIMIN ADALETİ’ CEPHESİNDE YENİ BİR ŞEY YOKTU!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları