Onlar kaybediyor.
Yapmadıklarından değil, yaptıklarından kaybediyorlar.
Hak hukuk tanımazlıklarından.
Yolsuzluklarından.
Yalanlarından.
Yaptıkları zulümlerden.
Kaybediyorlar.
Ama biz kazanıyor muyuz?
Geleceğimizi hak eden bir kazanımımız olacak mı?
100 yılımıza karşı olan sorumluluğumuzu biliyor muyuz?
Uygarlık yolunda yürümeye kararlı mıyız?
Gücümüzü nerede görüyoruz?
Geleceğimiz bu soruların yanıtlarındadır.
ÖNCELİĞİMİZ BU SEÇİMİ KAZANMAKTIR
Elbette birçok isteğimiz var, olacaktır da.
Elbette birçok eleştirimiz var, olacaktır da.
Elbette beklentilerimiz var, olacaktır da.
Ama önceliğimiz BU SEÇİMİ KAZANMAKTIR.
“Altılı masa” büyük bir başarıdır, unutmayalım.
Cumhurbaşkanı adayı mı?
“Altılı masa” kim derse odur.
“Mutabakat metni” başarılı bir programdır.
Eksikleri var mı? Elbette var.
Atlanan konular var mı? Elbette var.
Ama unutmayalım, birbirinden ayrı özellikleri olan altı siyasal parti, demokrasi tarihimizde ilk kez bir program üzerinde anlaşmışlardır.
Bu anlaşmanın değerini bilmemiz gerekiyor.
Önceliğimiz BU SEÇİMİ KAZANMAKTIR.
SEÇİM ÇANTADA KEKLİK DEĞİLDİR
Siyasal iktidar ömrünü uzatmak için her şeyi yapacaktır.
Bekleyenlere para dağıtmaya başlamıştır.
Enflasyonu, hayat pahalılığını örtmeye çalışmaktadır.
Dini her yerde, her konuda kullanacaktır.
Seçim rüşvetini dağıtmaktan çekinmeyecektir.
Baskı, zorbalık, tehditler her alanda artacaktır.
Kaos yaratma planları beklemededir.
Yüksek Seçim Kurulu iktidarın umududur.
Seçim kurulları değiştirilmiştir.
Sandık oyunlarının her çeşidi denenecektir.
Oy sayım işlemlerinin güvencesi ne durumdadır?
Bunların hepsi bilinmelidir.
Bilinmeli ve göze alınmalıdır.
Her alanda yapılacakların önlemi alınmalıdır.
Seçimi kazanmak için dikkat, kararlılık, örgüt disiplini temel koşuldur.
“Altılı masa” bu seçimin sorumluluğu ile hareket etmek zorundadır.
Elbette her şey programdan ibaret değildir.
Milletvekili sayıları, bölgelere göre güçlü adaylar, öncelikler dikkatle ve küçük hesapların ötesinde planlanmalıdır.
Toplumun bütün potansiyeli, seçimi kazanma yolunda harekete geçirilmelidir.
BİZ SEÇMENLERİN GÖREVİ
Biz seçmenlerin de büyük görevleri vardır.
Sadece kendimizin değil, çevremizin oyu da çok önemlidir.
Gençlerimizi mutlaka sandığa ulaştırmalıyız.
Gerekirse tek tek görüşerek bu seçimin önemini herkese anlatmalıyız.
Şimdi görevimiz, yapılmayanı eleştirmek değil, yapılanı değerlendirmektir.
Toplum kültürümüz eleştiriyi çok sever ve öncelik verir.
Ama şu noktada görevimiz SEÇİMİ KAZANMAKTIR.
Oyumuzu vereceğiz.
Oyumuza sahip çıkacağız.
Oyumuzu koruyacağız.
Ülkemizin kaderini değiştireceğiz.
EGEMENLİK ULUSUNDUR.
Cumhuriyet böyle başladı, böyle yürüyecektir.
ATATÜRK Cumhuriyeti, bir kez daha aklın ışığında, uygarlığın yolunda yürüyüşünü sürdürecektir.
100 yıl bizden bunu bekliyor...
