Umut bir istek, bir dilek, bir hayal değildir.

Umut; karardır. Umut, bir karara azimle yürümektir.

Bizim umudumuz bizim kararımızdır.

Bizim hedefimiz bugünün iktidarı değildir.

Bizim hedefimiz Atatürk’ün uygarlığıdır.

Onun için de yolumuz gücümüzle belirlenecektir.

Biz “burası” demeden süreç bitmez.

14 MAYIS SEÇİMLERİ NEYDİ?

14 Mayıs seçimlerinde “Cumhuriyetçiler” ile “Saraycılar” karşı karşıya geldi.

Aslında iki taraf da oyunu artırdı. 

Eğer sandık oyunları olmasaydı, “Cumhuriyetçiler” kazanmıştı. Kemal Kılıçdaroğlu da birinci turda seçilmişti.

Ama müşahitlerin olmadığı her sandıkta her türlü hile yapıldı, MHP oyları yükseltildi, AKP oyları yüklendi. 

Büyük Millet Meclisi seçimi çalındı.

Buna karşın R.T. Erdoğan birinci turda kazanamadı.

Şimdi cumhurbaşkanı seçiminde ikinci tur yaşanacak.

Beklenen zafer neden yaşanamadı?

KASABALI PROFİLİ

“Saraycıların” kazandığı yerlere bakın, “kasabalı profilini” görürsünüz.

Tutucu, kaderci, sahip arayan,

Elindekini kaybetmekten korkan,

Değişime direnen,

Yeniliklere kapalı,

Çıkarlarına bakan, fırsat kollayan,

Hep başkalarından bekleyen,

Kasabalı.

KENTLİ PROFİLİ

“Cumhuriyetçilerin” kazandığı yerlere bakın, “kentli” profilini görürsünüz.

İlerici, kaderine, kendine sahip çıkan özgürlükçü,

Kazanmak için akılcı yollar arayan,

Değişime açık,

Yenilikleri arayan,

Emeğiyle elde etmeyi hak bilen,

Kendinden ve emeğinden bekleyen,

Kentli.

Ülkenin geleceği nerede?

Uygarlık yolu uzun ve zorlu bir süreçtir.

600 yıl “Allah’ın kulu, padişahın kölesi” olarak yaşamış bir mirasın sahibi olan toplum, 100 yıl önce bir dâhinin, Atatürk’ün önderliğinde uygarlıkla tanışmıştır.

Milli iradeyi temsil eden Büyük Millet Meclisi ile, laik eğitim ile, ulusal ekonomi ile, çağdaş hukuk ile, laik bir yaşam sürmeye başlamış, kadın-erkek eşitliği ile uygarlık ile tanışmıştır.

Atatürk dönemi; 1923-1938 arasında 15 yıl sürmüştür.

İsmet İnönü dönemi de 1938-1950 arasında 12 yıl sürmüştür.

1950-2002 arasındaki 52 yıl (27 Mayıs devrimi ve Bülent Ecevit iktidarı dışında) sağ iktidarlarla yaşanmıştır. 

Son 21 yıl ise 2002-2023; AKP’nin “Saraycı” iktidarı ile geçmiştir. 

Şimdi ülkemizin geleceği, HÜDA PAR ve Yeniden Refah ile kol kola bir Erdoğan-Bahçeli iktidarına teslim mi edilecektir?

Yoksa, Kemal Kılıçdaroğlu yönetiminde uygarlığa bir kapı mı aralanacaktır?

28 Mayıs seçimi yeni cumhurbaşkanı ile bu yolu bir ölçüde belirleyecektir.

28 Mayıs seçiminde “kasaba” mı kazanacaktır “kent” mi?

Seçim bu sorunun yanıtını verecektir.

BİZİM UMUT-KARARIMIZ NEDİR?

Bizim umudumuz, bizim kararımızdır.

Bizim kararımız, bizim hedefimize ulaşmaktır.

Bu hedef, bir iktidarla kolaylaşır ya da zorlaşır ama bir iktidarla belirlenmez.

Bizim hedefimiz, “Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlıktır”.

“İstiklal benim karakterimdir” diyen büyük Atatürk bize yolunu da göstermiştir.

Özgürlüğümüz canımızın bedelidir.

Bizim hedefimize varma kararımızı, hedefe giden yolumuzu ne HÜDA PAR engelleyebilir ne de AKP kesebilir.

Olsa olsa işimizi zorlaştırabilirler, o kadar.

Biz zor günlerin, zor işlerin insanlarıyız.

Kadınımız erkeğimiz, gencimiz yaşlımız bu yolun yolcusuyuz.

Ne iktidarı kazanmakla yetiniriz,

Ne de iktidarda olmamakla yeriniriz.

Biz basit hesapların değil, büyük hedeflerin insanlarıyız.

Biz KUVAYI MİLLİYE’YİZ.

Dün de oyduk, bugün de oyuz.

28 Mayıs’ta sandığa gideriz.

Oyumuzu Kemal Kılıçdaroğlu’na veririz.

Ama biliriz ki işimiz o gün bitmemiştir.

İşimiz o gün başlamıştır.

Biliriz ve bildiririz...