‘Daha ne bekliyoruz!’

15 Ocak 2018 Pazartesi

Tunus’ta 1984 ekmek isyanlarının 34.; Arap isyanlarını başlatan 2011 “devrimin” 7. yılında, Feş Nesttannev, (isyan etmek için... “Daha ne bekliyoruz!”) sloganıyla yeni bir kitlesel protesto dalgası yükseldi.

Ekonomik manzara
L’Economist Maghrebin’de yayımlanan bir yoruma göre, “Özgürlükler alanında elde edilenleri, ekonomik alandaki başarılar izleyemedi. Tam aksine bugün ekonomi 2011’den daha kötü bir durumda”. Kitlesel gösterilerin düzenleyicilerinden Halk Cephesi’nin (Front Populaire) sözcüsü, Hamma Hamami de “Hayat daha pahalı, insanların alım gücü düştü, orta sınıf yoksullaştı”... “hükümettekiler durumun farkında değil” diyor.
Gerçekten de ekonomik büyüme 2016 yılında yüzde 1 oldu, 2017 yılında da yüzde 2 dolayında kalması bekleniyor (OECD). Tunus’un dış borçları ve cari açık sırasıyla GSMH’nin, yüzde 70 ve yüzde 10.2 düzeyine ulaşmış. Bankaların batık alacaklarının da toplam kredilere oranı yüzde 15.4. Enflasyon yüzde 5.6. Dinar 2011’den bu yana sürekli değer kaybediyor. Resmi verilere göre yüzde 15 dolayında olan işsizlik, Radio France International’in aktardığına göre üniversite mezunları arasında yüzde 30 düzeyinde.
İktidarda, 2011’de devrilen Bin Ali yönetiminin devamı sayılabilecek Nidaa Tounis partisi ile, seçimleri kazandıktan sonra dinci (totaliter, bağnaz) politikalara yönelince, kadınların ve sendikaların protestolarının baskısıyla hükümeti bırakmak zorunda kalan, Müslüman Kardeşler’in Tunus kanadı Ennahda partisi arasında zar zor kurulmuş bir koalisyon var. Bu koalisyon IMF’nin dayattığı neoliberal Finans Paketini, halk sınıflarının üzerindeki olası etkilerine aldırmadan kabul etmiş. Son protestolar bu paketi, 2018 Finans Yasasını hedef alıyor.
Protestolar kendiliğinden hareketler olarak başlamadı. 2011 devriminden gelen deneyimli gençler, internet blogcuları, sol eğilimli Halk Cephesi temsilcileri, öğrenci sendikalarından kadrolar, “Feş Nesttannev” başlığı altında, bir koordinasyon yapılanması kurdular. Yatay bir örgütlenmeye sahip bu koordinasyon ülkenin birçok kentine yayılmış bir kampanya örgütü olarak çalışmaya başladı.
Bu kampanya, Tunus’un proletarya mücadeleleri tarihinde çok önemli bir yeri olan 1984 Ekmek İsyanı’nın yıldönümü 3 Ocak gecesinde birçok kentin sokaklarının duvarlarını “Feş Nesttannev” sloganıyla donattı. Ertesi gün de işçi ve yoksul halkın yaşadığı mahallelerde düzenlenen yaygın bildiri dağıtma eylemleri, işçi sınıfının yeni orta sınıf proletarya” olarak tanımlanan kesiminin, işçi sınıfın geleneksel kesimiyle buluşmaya başladığını gösteriyordu.. Tunus Sendikalar Konfederasyonu da bu protestolara destek veriyordu.
Feş Nesttannev’in sözcüsü, Henda Çennavi, “Ben bu hareketi 2011 devrimin devamı olarak görüyorum. Genel seçimlerin özgürce yapılmasına olanak veren bir siyasi dönüşüm oldu. Şimdi, başından beri talep ettiğimiz ekonomik dönüşümleri... Devrimin toplumsal adalet talebinin artık gerçekleşmesini bekliyoruz”. İktidardakilere “baskı yaparak güçler dengesini tersine çevirmeliyiz” diyor.
Nidaa Tounis - Ennahda koalisyonu, bu talepleri dinlemek yerine, polis - asker şiddetiyle cevap veriyor. Eylemcileri, Bin Ali rejiminin 2011’deki diliyle, suç örgütleri, serseriler (çapulcu), anarşistler olarak niteliyor, yüzlercesini tutukluyor. Ennahda, geceleri polisle çatışan varoş gençliğinin eylemlerini bahane ederek, tüm hareketi kaos istemekle suçluyor. Henda, “Şiddet uygulamalarını teşvik etmiyorum. Ancak bu gece eylemlerinin de, hiçbir gelecek umdu olmadan mahallerinde adeta tutsak kalmış yoksul gençlerin kendilerini ifade etmesinin bir biçimi olduğunu da görmek gerekiyor” diyor...
Protestolar iktidardakileri etkilemiş görünüyor. “Ulusal birlik” hükümetinin kurulmasına olanak veren Kartaca Anlaşması’nın imzacıları hafta sonunda bir araya geldiler, en yoksullara yönelik 170 milyon dinarlık bir yardım paketi üzerinde anlaştılar. Henda’nın deyişiyle 2011’de başlayan Tunus “devrimi”, ilerigeri adımlarla devam ediyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

AKP’de travma... 11 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları