GPT, DeepSeek gibi gelişmeler teknolojik gelişme ile toplumsal ilerleme arasındaki ilişkinin sanıldığı kadar yakın olmadığını düşündürüyor. Örneğin “bilgi çağında”, dijitalleşmenin, internetin, sosyal medya platformlarının, bilgi üretimini, bilgiye ulaşımı “demokratikleşmesi” beklenirken tam tersi oluyor. Teknoloji-finans kompleksi ekonomik-kültürel bir oligarşi yaratıyor. Sosyal medya platformları, algoritmalar, Batı’da “süreç olarak faşizmi” besliyor. Devletlerin izleme, disiplin ve yönlendirme araçları daha da etkinleşiyor; totaliter rejimin teknolojisi oluşuyor. Muhalefeti, bastırma “çatlak sesleri” susturma konusunda dün faşist milislerin üstlendiği işlevi bugün faşizmin “trol” orduları yerine getiriyor.
'DEMOKRASİDEN' FAŞİZME
Bu gelişmeler liberal demokratik rejim içinde başlıyor, giderek “süreç olarak faşizme” dönüşüyorlar. Tarihçi Lawrence Britt’e göre bu dönüşümü kimi öncü göstergeleri de var.:
Şoven milliyetçilik, insan haklarına karşı hor görü, belirli grupların (ırksal, etnik, dini, cinsel veya siyasi) günah keçisi ilan edilmesi; militarizm– iç ihtiyaçlar yerine askeri güce öncelik vermek. Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı çıkmak ve LGBTQ+ haklarını bastırmak. Kitle iletişim araçlarını kontrol etmek, muhalif sesleri bastırmak. Halkı kontrol etmek baskıcı politikaları meşrulaştırmak için korkuyu kullanmak. Dini siyasi eylemleri ve politikaları meşrulaştırmak için kullanılmak. Büyük sermayenin gücünü ve çıkarlarını korumak. İşçi haklarını kısıtlamak ve örgütlenmesini engellemek; bağımsız düşünceye ve yaratıcılığa karşı düşmanlık. Suç ve cezaya takıntısı, sert ceza politikaları ve kitlesel, keyfi tutuklamalar. Faşizm cahili seviyor!
VE BUGÜN
Bilgi üretiminin, bilgiye ulaşmanın “demokratikleşmesi” (kolaylaşması) bu oligarşik kapitalizmde beklenmedik sonuçlar doğurdu. Günümüzde herkes, doğru veya yanlış bilgi yayabilir duruma geldi. Örneğin, ABD’de Donald Trump ve destekçileri, “alternatif gerçeklikler” yaratarak ana akım medyayı “yalan haber” iddialarıyla itibarsızlaştırıyor. Türkiye’de siyasal İslam Cumhuriyet tarihiyle kavga ediyor, eğitim sistemini yıkıyor, cehaleti yüceltiyor, “üst akıl” fantezileri, “Gezi” komploları üretiyor.
Komplo teorileri, “alternatif gerçeklikler” milyonlarca kişi tarafından benimsendikçe toplumda bir ortak gerçeklik algısı kayboluyor.
Bu ABD’ye özgü bir gelişme değil. Avrupa’da da “sağ popülist” (faşist) liderler, sosyal medyayı kullanarak liberal demokrasiyi hedef alan milliyetçi, otoriter anlatılar yayıyorlar. Bir ortak gerçeklik algısının kaybolması, geleneksel medya ve demokratik kurumlara duyulan güveni azaltıyor. Seçmenler yanlış bilgiye maruz kaldıklarında, bilinçli kararlar veremiyorlar, demokratik hesap verebilirlik zayıflıyor.
BİLGİ ÜRETİMİ VE KAPİTALİZM
Medya kuruluşları ve teknoloji şirketleri, kârlılığı “gerçeğin” önüne koyuyor. Facebook ve X (eski adıyla Twitter) gibi sosyal medya platformları, daha fazla ilgi çekmek için ayrıştırıcı, aşırı içerikleri öne çıkaran algoritmalar kullanıyorlar. Bu durum, otoriter liderlerin kamuoyunu manipüle etmesini kolaylaştırıyor. Örneğin, Elon Musk’ın X’i satın alması ve aşırı sağ figürlere platform sağlaması dezenformasyonun yayılmasını hızlandırdı. Bu platform üzerinden hızla yayılabilen, komplo teorileri, demokratik kurumlara olan güveni sarsmada önemli bir araç haline geldi. ABD’de QAnon, Cumhuriyetçi Parti içinde güçlü bir etki yaratırken Avrupa’da faşist liderler “küreselciler” ve “kültürel Marksizm”, “wokizm” gibi kavramları korkuyu, öfkeyi körüklemek için kullanılıyor. Buna karşılık “eleştirel ırk teorileri”, LGBTQ topluluğun adalet sorunlarını tartışmaya açmak isteyen medya susturuluyor. Böylece “otoriter” politikaların meşrulaştırılması sağlanıyor.
Sonuç olarak dijital ve tekelci oligarşik kapitalizmde bilgi üretiminin “demokratikleşmesi”, beklenenin aksine, demokrasiyi zayıflatan sonuçlar doğuruyor. “Gerçekliğin” parçalanması, yanlış bilginin yayılması ve demokratik hesap verebilirliğin zayıflaması, faşist eğilimli otoriter liderlere ve oligarklara yeni olanaklar sağlıyor. Bu zeminde “süreç olarak faşizmin” öncü göstergeleri hızla gerçekleşmeye başlıyor.