Euroleague’de sezon önümüzdeki hafta başlıyor. Son şampiyon Real Madrid kadrosunu büyük ölçüde korudu Campazzo gibi oyuna ağırlığını koyan bir oyuncuyu aldı ve bu yılda en büyük favori gibi gözüküyor. Benim için hazırlık maçları hiçbir zaman ölçü olmadı. Ancak kadro yapılarına baktığımızda Real Madrid’i bir adım önde görüyorum. Geçen sezon olduğu gibi bu yıl da Play-Off mücadelesi nefes kesecek. 2-3 takım hariç herkesin şansı var. Bizi daha fazla ilgilendiren takımlarımızın ne yapacağı. Fenerbahçe aradığı oyun kurucuyu (Neto) bulmuş görünüyordu. Ancak bu oyuncunun dünya şampiyonasında dizinden sakatlanması bütün planları bozdu. Şu an için daha önce gözden çıkardıkları Calathes ile devam etme durumunda kaldılar. Ben genç ve yetenekli yeni transfer Madar’ın uzun bir sezonda bu yükü kaldırmasını zor olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu pozisyondan alacakları verim takımın kaderini belli edecek.
NOKTA ATIŞ REKABET BAŞLASIN
Anadolu Efes’e gelince: koç
değişikliğine gittiler. Erdem Can’ı
aldılar. NBA’ya giden Micic’in yerine
geçen senenin yükselen yıldızı
Baskonia’dan Darius Thompson’u
transfer ettiler. Çok iyi bir takım
oyuncusu olan Thompson,
Micic’in yerini doldurabilecek mi?
Gördüğüm kadarıyla takımlarımızın
barometresini oyun kurucularının
performansları belirleyecek.
Panathinaikos’a giden Ergin Ataman
takımını tamamen yeniledi. Kendine
has karakteri olan kulüp başkanıyla
uyum içinde (!) çalışabilirse bu sezon
üst sıraları kesin zorlar. Bizim yerli
oyunculara şans gelecek mi? Süre
alabilecekler mi? Basketbolseverler
yoksa geçen seneki filmi tekrar
seyredecekler mi? Göreceğiz. Son
dünya şampiyonasında iki Avrupa
takımının final oynaması, bazı
iyi NBA oyuncularının Avrupa’da
başarılı olmaması, Euroleague’in
NBA’ya çok yaklaştığı hatta kimi
sporseverlerin gözünde daha değerli
bir hal aldığını gözlemliyorum. O
yüzden dört gözle bu üst düzey
rekabetin başlamasını bekliyorum.