‘Ötekileştirme’ faşizmin ta kendisidir...
Erol Manisalı
Son Köşe Yazıları

‘Ötekileştirme’ faşizmin ta kendisidir...

09.06.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

1978’de ABD’de Atlanta kentine gittiğimde şaşırmıştım: şehirdeki tramvayda beyazlar ön vagonda, siyahlar da “zorunlu olarak” arkadaki ikinci vagonda oturuyorlardı.

Yerel büyük bir gazetenin önünde toplanan çok kalabalık bir siyah grup gazeteyi protesto ediyordu: gerekçe, gazete kurulduğundan beri “siyah Amerikalılara” iş vermiyordu, yasaklanmıştı! 2020’de Amerikalı polisin, siyah adamın boğazına postalını dayayarak onu herkesin gözü önünde, “hem de yavaş yavaş öldürerek cinayet işlemesi”, bu ülkedeki faşist zihniyetin bir sonucuydu.

Aynen Alan Parker’ın 1988’de çektiği Mississippi Yanıyor (Mississippi Burning) filminde ırkçı KKK’nin yaşattığı gibi. Bireysel istisnai bir hareket değildi.

International Visitors programı ile bir akademisyen olarak ABD’ye Carter döneminde davet edildiğimde başkanın ekonomik danışmanları ile sohbeti de programa “zorla” koydurtabilmiştim. Beyaz Saray avlusu içindeki Yürütme Binası’na (Executive Building) girişimde, bana ABD’nin resmi mihmandar olarak tahsis ettiği “siyah” memur içeri alınmamış, ana girişin dışında sokakta bırakılmıştı, şaşırmıştım.

Bugün “koronavirüs günlerinde”, ABD’li faşist ve ırkçı zihniyete sahip polisin siyah adamı öldürmesinden sonra ABD’de başlayan olaylar çok boyutludur.

- Bir boyutu ile, sosyal devlet ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan “vahşi kapitalizme karşı”, halkçı bir başkaldırıdır.

- Öbür boyutu ile, Trump ile birlikte iyice keskinleşen “ötekileştirme” uygulamalarının bir sonucudur. Trump “önce Amerika” derken aslında, “önce beyaz Amerika” da demişti!

Bu konuları, 2005’te yayımladığım “Manastırda Bir Amerikalı” kitabımda, sonradan papaz olan diplomat arkadaşım John Moulthke üzerinden, ayrıntılı olarak işlemiştim.

- Başka bir boyutu ile de ABD’deki olaylar dizisi, “küresel çatışmalarda” büyük devletler arasındaki kavganın etnik, dini ve halk düşmanlığına yönelen sonuçlarıdır. Trump eline İncil’i alarak aslında G.Bruno’nun 400 yıl önce tarif ettiği “şeytan”ı simgeliyordu. Aynen bugün Ortadoğu’da dinci kimi siyasal İslamcı yönetimlerin yaptığı gibi çaresiz kalınca din tacirliği yapıyordu.

Virüs ve demokrasi...

Koronavirüs belası, dünyadaki bozuk yapılanmaların, halkçılıktan uzaklaşan devletlerin, ABD başta olmak üzere, nasıl çaresiz kaldıklarını gözler önüne serdi.

1960’lı yıllarda Londra’da London School of Economics’te bulunduğum dönemde demiryollarından sağlığa ve eğitime tam bir sosyal devlet yapısı vardı. Turist olarak bile İngiltere’de bulunsanız, sağlık hizmeti alabiliyordunuz.

Thatcher dönemi, ABD’li Clinton ile başlattıkları özelleştirme ve vahşi kapitalizm süreci, sosyal devleti bitirdi. İngiltere, Fransa ve Almanya’nın da gerisine düştü. Bu düşüş İngiltere’yi sonunda, AB’den ayrılma ve kaderini ABD ile birleştirme noktasına getirdi.

Türkiye Atatürk döneminde başlattığı, sağlıktan üniversite reformuna, sanattan Köy Enstitülerinin tarım sektörüne katkısına “sosyal devlet olma erdeminin” tüm altyapısını hazırladı, çok sağlam temeller attı, dünyaya örnek oldu.

Daha sonra iktidar olanlar bu çok sağlam temeller üzerine “gecekondu usulü” çürük yapılar dikmeye başladılar. Köy Enstitülerinden Hıfzıssıhha Enstitüsü’ne, en köklü endüstriyel, iktisadi, sosyal, ticari ve mali kuruluşlardan eğitime kadar her alanda çürük, çarık, dışa ve dış borca bağımlı uygulamalara geçtiler.

Karma ekonomiden “karmakarışık ekonomiye” sürüklediler. Kamu yararının yerine dar çıkar çevrelerinin ve dış odakların hesapları egemen oldu. Kimileri, İş Bankası kumbarasını çöpe atıp Man Adası’na transfer oldular! Aynen futbol takımlarımızı Metin’lerin, Feyyaz’ların, Turgay’ların yerine yabancıların işgal etmesi gibi...

Toplum aslında sosyal devleti büyük çoğunlukla faşizme tercih ediyor. Ancak bu amaca ulaşmanın demokratik yollarını açmakta zorlanıyor. Afganistan’a, Yemen’e ve Amerika’ya bakın: bunu kesinlikle becermek zorundayız, yoksa Afganistan’a döneriz...

Yazarın Son Yazıları

Sansür, demokrasi ve araçlar

Sansür, demokrasi ve araçlar

Devamını Oku
18.10.2022
Devlet olmanın nitelikleri

Devlet olmanın nitelikleri

Devamını Oku
11.10.2022
Örtülü iç savaş mı?

Örtülü iç savaş mı?

Devamını Oku
04.10.2022
Başarı mı, yoksa ...

Başarı mı, yoksa ...

Devamını Oku
27.09.2022
Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Türkiye’nin stratejik konumundaki çelişkiler

Devamını Oku
20.09.2022
Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Atatürk ve 2. Elizabeth, iki ayrı dünya

Devamını Oku
13.09.2022
Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Fidel’in tangosu ve Atatürk’ün zeybeği

Devamını Oku
06.09.2022
Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Dibeklihan’dan Türkiye manzaraları

Devamını Oku
30.08.2022
‘Ortak yararları’ yok etmek neden

‘Ortak yararları’ yok etmek neden

Devamını Oku
23.08.2022
AKP dış politikasını neden değiştiremez

AKP dış politikasını neden değiştiremez

Devamını Oku
16.08.2022
ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

ABD ve Çin’in Pasifik kavgasında bir anı

Devamını Oku
09.08.2022
Siyasal İslamda dış politikamız

Siyasal İslamda dış politikamız

Devamını Oku
02.08.2022
Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Kıbrıs, Türkiye’nin çıkış yoludur

Devamını Oku
26.07.2022
Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Türkiye ve İngiltere nasıl benzeşirler ki!

Devamını Oku
19.07.2022
Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Ünlü dostlarla bayramlaşmanın türlü yolları

Devamını Oku
12.07.2022
Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Siyasal İslamın ‘Batıcılık’ çelişkisi ve AKP

Devamını Oku
05.07.2022
Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Seçimler, şiddet, sağduyu ve hukuk

Devamını Oku
28.06.2022
Bastonların karizmatik sahipleri

Bastonların karizmatik sahipleri

Devamını Oku
21.06.2022
AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

AKP’nin politikalarındaki ‘ironi’

Devamını Oku
14.06.2022
Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Başarılı bir maratoncu, Kemal Bey...

Devamını Oku
07.06.2022
AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

AKP ve Türkiye’de köylünün ‘uyanışı’

Devamını Oku
31.05.2022
AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

AKP korkusu, sağı ve solu yakınlaştırdı mı?

Devamını Oku
24.05.2022
Tramvay da şık yayalar da...

Tramvay da şık yayalar da...

Devamını Oku
17.05.2022
Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Ulusallık, sosyal devlet ve kavram kargaşası

Devamını Oku
10.05.2022
AKP bütün gemileri yaktı mı?

AKP bütün gemileri yaktı mı?

Devamını Oku
03.05.2022
AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

AKP’nin ‘göçmen politikası’ mı?

Devamını Oku
26.04.2022
Türkiye nereye mi gidiyor?..

Türkiye nereye mi gidiyor?..

Devamını Oku
19.04.2022
‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

‘Arap Baharı’ndan sonra ‘Ukrayna Baharı’ (!) mı?

Devamını Oku
12.04.2022
Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Firavunlar, bastonlar, zeytin ağaçları ve tahıl ambarları

Devamını Oku
05.04.2022
Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Demokrasi, bireyin ve toplumun yararlarının örtüştürülmesidir

Devamını Oku
29.03.2022
Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Moskova-Batı arasında ip cambazlığı

Devamını Oku
22.03.2022
Karadeniz, Doğu Akdeniz, Körfez üçgeni

.

Devamını Oku
15.03.2022
Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Ukrayna nelerin turnusol kâğıdı oldu?

Devamını Oku
08.03.2022
Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Hastane odasından 28 Şubat haberleri

Devamını Oku
01.03.2022
Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Öz değerlerden Amerikancılığa ve nihayet siyasal İslama

Devamını Oku
22.02.2022
Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Beyrut, Kıbrıs ve Hatay’ın güneyi

Devamını Oku
15.02.2022
Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Türkiye’de ‘devletin özelleştirilmesi’

Devamını Oku
08.02.2022
Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Siyasal İslamın ‘kültürel egemenlik’ açmazı

Devamını Oku
01.02.2022
AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

AKP’nin ‘bozarak değiştirmek’ stratejisi

Devamını Oku
25.01.2022
Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Kaos ortamında seçime girerken olasılıklar ve Enes çocuk...

Devamını Oku
18.01.2022