Ülkemin başı sağ olsun.
Geçtiğimiz hafta ailece seyahat ettik. 8 ay önce yerimizi ayırtıp otelimizi ödediğimiz, uçak biletlerimizi de 8 ay öncesinden aldığımız seyahatimizin günü gelmişti.
Bir haftalık seyahatimize başladık ve bitirdik. Tatilimiz boyunca neyi gördük biliyor musunuz?
Ne uçakta seyahatimiz boyunca ne de otelimizde bizden başka Türk yoktu.
56 yaşındayım. Bir haftalık bir tatilde hiçbir Türk’e rastlamamam benim için büyük bir şaşkınlık sebebiydi.
“Her şey ateş pahası. İnsanlar geçim derdinde. Tatile ayıracak parayı nereden bulacaklar” dediğinizi duyar gibiyim.
YERİMİZİ ÇİNLİLER ALDI
Daha sonra tek başıma Viyana seyahati yaptım. Aynı şeyleri orada da yaşadım. Geçtiğimiz yıllarda Türk vatandaşlarının uğrak kapısı olduğu Viyana’da da Türk turist yok denecek kadar azdı. Bizim yerimizi seyahat kısıtlaması kaldırılan Çinliler almıştı.
Gezebilen Türk sayısı gittikçe azalıyor.
Şimdi de size Amerika’dan yazıyorum. Önce New York, ardından Las Vegas son durağım da Los Angeles olacak.
Türk Hava Yolları ile New York’a uçtum. Uçak doluydu. Ama uçağımızda seyahat eden Türk yolcu sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Hepsi de transit yolcuydu.
Türk Hava Yolları, pandemi döneminin acısını çıkarıyordu. THY, pandemi döneminde uyguladığı politika ile dünyadaki bütün havayollarına fark atmış durumda. Her rotası dolu.
New York’ta kışın etkisi kendisini göstermiş. Gece -12 dereceyi bulan sıcaklık gündüzleri de 1 derece.
Sıcaklığın bu kadar düşük olması seyahat edenleri de oldukça etkilemiş. Otel fiyatları ortalamanın aşağısında. 100 dolara rahatlıkla iyi bir yerde kalabilirsiniz. İstanbul ile karşılaştırırsak, otel fiyatları burada daha düşük seviyede.
DE NIRO'NUN RESTORANINA GİTTİM
2 gece kaldığım New York’ta bir gecemi güzel bir restorana ayırayım dedim. Robert De Niro’nun restoranı Nobu’ya gittim. Güzel bir akşam yemeği yedim. Ödediğim hesap bahşiş dahil 200 dolar. Amerika’ya gidenler bilir bahşiş hesabın olmazsa olmazıdır. Amerika’da gittiğin yere, ödediğin hesaba göre yüzde 10 ile yüzde 18 arası bahşiş vermek zorundasın.
İstanbul’da da aynı kalitede bir restoranda yaklaşık aynı hesabı ödersiniz.
New York’ta asgari ücret 2 bin dolar civarında olmasına karşın ücretliler ayda yaklaşık 4 bin dolar kazanıyorlar.
New York’ta oturabilir bir evin kirası 2 bin dolar civarında. Aile olarak oturulacak bir evin kirası da 3 bin dolar civarında. Bekarsanız evinizi bir kişiyle paylaşmak zorundasınız.
Amerika’da otomobilsiz yapamazsanız. Burada otomobil eliniz kolunuz demek. Orta sınıf bir arabaya 2 maaşınızla sahip olabilirsiniz. Bu da 8 bin dolara denk gelir. Türkiye’deki araba fiyatlarıyla sahip olma gücünü de siz hesaplayın.
Nobu’dan sonra çay içmek ve tatlı yemek için Nusr’et’e gittim. Bahşiş dahil 50 dolar ödedim.
Restoranının içini çok beğenmedim. Nusret’in de New York’ta iyi yerlerin dolu olduğundan böyle bir yere mecbur kaldığını tahmin ediyorum. Girişin sağ tarafında bar, sol tarafında da masalar yer alıyordu. Bir de uzun bir koridordan geçip arka tarafına ulaşıyorsun. Burada da masalar var ama ön taraftan kopuk olduğu için oturan yoktu. Gelenlerin çoğu ön tarafı tercih ediyordu.
Öyle yazıldığı gibi Nusr’et boş değildi. Hem bar hem de ön taraftaki masalar doluydu. Yalnız cuma günü gitmeme karşın arka taraftaki masalar boştu.
Cumartesi günü 5 saatlik bir uçuştan sonra Las Vegas’a geldim.
LAS VEGAS'TA DA TÜRK YOKTU
Bu aylar Las Vegas’ın düşük sezonu. Oteller ucuz, yollar tenha.
Ama her zamanki gibi ne kadar boş olursa olsun casinolar tıklım tıklım oyun oynayanlarla dolu. Restoranlar da öyle. 15 dakika sıra bekliyorsunuz.
Las Vegas’ın en çok şovlarını seviyorum. Yıllardır aynı şovlar olmasına karşın her zaman dolu. Benim bu sefer ki tercih ettiğim show “O by Cirque du Soleil”.
2 gündür Las Vegas’tayım. Türkiye’de okullar da sömestr tatilinde olmasına karşın New York’ta da Las Vegas’ta da Türk bir aileye rastlamadım. Belki de çok daha sıcak olduğu için Türkler Miami’ye gitmeyi tercih etmişlerdir.
2 gün daha Las Vegas’ta kalıp Los Angeles’a geçeceğim.
Los Angeles ve Hollywood izlenimlerim de haftaya kalsın.
