Uğultulu zamanlar
Feridun Andaç
Son Köşe Yazıları

Uğultulu zamanlar

31.12.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sözü geçitte tutmanın anlamı yok. Bakıp gördüğünü, yaşayıp hissettiğini, duygu düşünce süzgecinden geçirerek yazmak anlatmak gerekir. 

Dağın yamacında bir kenttesin. 

Hayata ve yazıya dair yaptığın konuşmanda, orayla ilgili yazdıklarını hatırlattın dinleyicilerine. İnsan yazmalı, dedin ve ekledin: Yazan bir toplum olmak, kendi modernleşmeni de inşa etmektir. 

Bakışlarda “Ne demek kendi modernleşmeni inşa etmek” sorusunun belirmesini istedin. Suskundu herkes. İnsan, baktığı yeri görebiliyor, oraya dair düşünebiliyordu. Oysa sen onlara duvarlarını nasıl aşmaları gerektiğini anlatmıştın. 

İçinden geçtiğin “uğultulu zamanlar”dan söz etmiştin, karanlık çağı yaratanların, sana yaşattığı sanrılardan. 

The Starling filminin yalnızca büyük bir kaybın kederli öyküsünü anlatmadığını; oradaki sığırcıkların hayatlarına baktığında insanın ne çok şeyi yeniden, yeniden keşfedebileceğini anlattın. 

Emilia Pérez filmine geçtiğinde, Meksika gerçeğinde yaşanan dramların insan vicdanını nasıl ayaklandırdığından söz etmiştin. İronik, hatta absürt gibi gelen bir öykünün dahi, gerçekliğe dair bir şeyler söyleyebileceğini de hatırlatmaya çalıştın. 

İşin sözcükleri buluşturmak değildi yalnızca. Edindiğin uğraşın seni taşıdığı yerlerde, insanlara doğruyu, iyiyi, umudu ve geleceğe aydınlık bakma yollarının nerelerden geçtiğini anlatmaya çalışıyordun. 

Dostunun sana sunduğu kitabın sayfaları arasında gezinmeye başlamıştın: “Beyin Nedir?”den “Yaşam Nedir?”e.(*) 

Kitapta öyküsü anlatılan Türker Kılıç’a ait bir cümleyle karşılaşıyorsun sayfaların birinde: 

Bilimde her doğru, gelecekte ‘daha doğru’ tarafından yanlışlanıncaya kadar doğrudur.” (s.118) 

Peki, bir hayat da öyle değil midir? 

Hayat, doğru bildiğimiz gerçekliğe atadığımız değerin, her yanılgımızda yeniden belirlenmesiyle oluşan bir bütünün adıdır ve bilime uzak duran hayatın ta kendisine uzak durur, dolayısıyla insana da. 

Türker Kılıç, ufuk açıcı bir bilim insanı. Size; kendinize, hayata ve dünyanın hallerine nasıl bakmanız gerektiğini hatırlatan, öğreten biri. 

Böylesi birinin yeryüzündeki varlığı insanlık için umut veriyor, vermeli de. Size dokunabilen insanlara yakın olma duygusunun zenginliğinden de ayrıca söz etmeliyiz. Hem de defalarca bunu yinelemeli, bu hissin uyandırdıklarını anlatmalıyız. 

Kendi hikâyene dönüp bakar, hatta kendi öykünü yazar gibi Kılıç’ın yaşadıklarına veriyorsun kendini. 

“Yaşamın varoluşunu tanrısallık veya farklı inanışlarla açıklamak isteyenler de olabilir. Bunun bir sakıncası yok ancak yaşam sonsuz bağlantısallık seçenekleri içinde hareket ediyor.” (s.118) 

Onun bir tek bu düşüncesini bile kendine rehber edinip yaşama yolculuğunun anlamını sorgulayabilirsin gibi geliyor. 

Onun doğduğu kentte, kendi yaşamına dair bir kitabı okumaya başlamak, ayrı bir sevinç kaynağı sana. 

Gerçekten de Kılıç’ın bilimle yolculuğu hemen her insana “ilham” verecek düzeyde. 

Akıldışılığın ve bağnazlığın kaynağı olan düşünce zaptiyelerinin Kılıç’tan öğrenecekleri ne çok şey var. Şu düşüncelerine dönünce onları da paylaşmadan alamıyorsun kendini: 

“Hayatım boyunca, iki yaşam bilgesinden çok ciddi yardım aldım. Her ne kadar öznel bir durum olsa da Mevlana ve Spinoza’nın söyledikleri, yaşamın kendisi ve geleceğin paradigması için çok önemli. İnsan, zihin, evren ayrımının kaldırılmasında Mevlana, yaşamda sevinçli bir akışın iyilik yaratabileceğini öğrenmede Spinoza, bize başucu rehber olabilecek isimler. Dünyanın ve Türkiye’nin geleceğinde kaçınılmaz dönüşüm gerçekleşecek. Bilim ve kültürün yaratıcısı bir ülke olabilmemiz için üniversitelerin, bilginin yaşam için sistematize edildiği, kurumsal organizasyon ağlarına dönüşmesi gerekiyor. Eski dünyaya ait kalıplar mutlaka yıkılacak, bundan kaçış yok!” 

Sıklıkla yinelediğindi ve şimdi bir kez daha söylüyordun: “Etkilenmeyen etkileyemez. Bilim ise bu doğruyu gösteren tek yol. Dünyayı ancak bununla anlar, kavrar, dönüştürebilirsiniz.” 

Kılıç’ın beyin üzerine çalışmalarını öğrenip bu konudaki düşünceleriyle karşılaştıkça senin için “zamanın uğultusu” olan her bir şeyin aslında ne türden atom zerreciklerini içerdiğini, zihnin en küçük nöronlarının ne anlama gelebildiğinin de farkına varabiliyordun ve yaşamın sırlı küresi bir anda zihninde beliren bu temel parçacıklarla seni Lucretius’un evrenine taşıyordu. 

Çünkü onun evrene bakışında ve onu yorumlayışında bilginin kapılarını aralayan bir yol göstericilik vardı ve bu aslında onun, yaşadığımız zamanı sorgulayış niteliğinin ve evreni kavrayış bilincinin yansımalarıydı. Şunu da diyebilendi o: 

“Hiçten, hiçbir şey yaratılamazdı tanrısal güçle.” (**) 

Söylemek istediğim; korkudan, zalimlikten öte bir dünya yaratabilmenin akıl çağına erişebilmek için “doğanın devingen ve yaratıcı gücüne” bilimin aydınlığında bakmak gerek sevgili okurum. 

(*) “Beyin Nedir?”den “Yaşam Nedir?”e Bir Hayat Serüveni: Türker Kılıç; Mert İnan, 2021, Epsilon Yay., 174 s. 

(**) Evrenin Yapısı, Lucretius; Çev.: Turgut Uyar-Tomris Uyar, 2011, Norgunk Yay., 260 s.

Yazarın Son Yazıları

Türkiye’nin Doğu sorunu: Bu bir ‘Kürt reformu’ mu?

Yıllardır “sorun” olarak, temcit pilavı gibi ısıtılıp duran Kürt realitesi palyatif öneriler, siyasi manevralarla bugüne kadar taşındı.

Devamını Oku
05.12.2025
Kendi sesini bulmak

- Bu yazıyı bekleyen okuryazara

Devamını Oku
21.11.2025
Farkında olmak da erdemdir!

Bir çıyanı kınayamam.

Devamını Oku
07.11.2025
‘Labirent’ neyi anlatır?

Amin Maalouf, bir dünya romancısı.

Devamını Oku
24.10.2025
Suçlar, suçlular, müritler

Baştan başlayalım dilerseniz.

Devamını Oku
10.10.2025
Yazı yordamı

Her şey bir şeydir, belki de!

Devamını Oku
26.09.2025
Karanlığınız kadarsınız!

Borges, kendi körlüğünden söz ederken şunu diyordu...

Devamını Oku
12.09.2025
‘Ah, bu sessizliği anlat!’

'Nefes almak isteyen okur için...'

Devamını Oku
29.08.2025
Çürümenin göstergeleri

Türkiye’nin bugünkü gerçeği birçok açıdan irdelenmeye değer.

Devamını Oku
15.08.2025
Türkiye’den çürüme manzaraları: (1) Sayın dolandırıcı!

Size hanımefendi ya da beyefendi demeyeceğim çünkü siz bir hırsız, bir dolandırıcısınız!

Devamını Oku
01.08.2025
İroni değil, gerçek!

Bugün size, Anadoluhisarı’ndaki Şeyhülislam Yasincizâde Abdülvehhap Bey Yalısı’nda bir sabah kahvaltısında buluştuğum Ali Rıza Bozkurt ile yaptığımız uzun sohbetten söz etmek istiyorum.

Devamını Oku
18.07.2025
Cicero’nun cesareti var mı?

Lucius Cornelius Sulla dönemi; Roma’nın yozlaşmaya, siyasal erkin de çürümeye başladığı bir dönemdir.

Devamını Oku
04.07.2025
Geleceği kurmak için: Kütüphane

Şunu hemen söyleyeyim ki kütüphanem ile oldukça özel belgeler barındıran arşivimin bazı “açgözlü sahaflar”ın eline düşebileceği düşüncesinden dolayı endişeliyim!

Devamını Oku
20.06.2025
Aydınlanma nerede başladı, değişim nereye kadar?

Köy Enstitüleri bir uyanış hareketiydi. Tarım toplumu olan Türkiye’nin kırsal kalkınmasıyla değişim dönüşüme uğrayabileceğinin ilk hamlelerindendi.

Devamını Oku
06.06.2025
Kendimizi unutmamak için

Annem öldü.

Devamını Oku
23.05.2025
Benim İstanbul çağım

Benim İstanbul çağım

Devamını Oku
09.05.2025
‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

‘Çıkar oyunu’ mu, ‘uzlaşma’ mı?

Devamını Oku
25.04.2025
Hayal değil, gerçek!

Hayal değil, gerçek!

Devamını Oku
11.04.2025
Sen beni dönüştür

Sen beni dönüştür

Devamını Oku
28.03.2025
‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

‘Milliyetçi Türkiye mi?’ MHP nerede duruyor?

Devamını Oku
14.03.2025
Görebilseniz eğer...*

Görebilseniz eğer...*

Devamını Oku
25.02.2025
Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Bir Naomi Klein bakışı: Yeni dünya düzeni ve ikizleşme

Devamını Oku
11.02.2025
Çaltıözü’de sabah

Çaltıözü’de sabah

Devamını Oku
28.01.2025
Kendi ‘kör kuyu’larımız

Kendi ‘kör kuyu’larımız

Devamını Oku
14.01.2025
Uğultulu zamanlar

Uğultulu zamanlar

Devamını Oku
31.12.2024
‘İlgilen ve ilişkilen’dir

‘İlgilen ve ilişkilen’dir

Devamını Oku
17.12.2024
‘Sen bana neler öğrettin?’

‘Sen bana neler öğrettin?’

Devamını Oku
03.12.2024
Anlatısız toplum

Anlatısız toplum

Devamını Oku
19.11.2024
‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

‘Karanlık zamanlar’dan geçerken

Devamını Oku
05.11.2024
Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Bahçe, portakal çiçekleri yaseminler

Devamını Oku
22.10.2024
Edebi buluşmaların anlamı

Edebi buluşmaların anlamı

Devamını Oku
08.10.2024
Kötülüğü nerede aramalı?

Kötülüğü nerede aramalı?

Devamını Oku
24.09.2024
Kapitalizmin çirkin yüzü

Kapitalizmin çirkin yüzü

Devamını Oku
10.09.2024
Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Oliver Sacks’tan yolu geçmek...

Devamını Oku
27.08.2024
Belleğin çağrısı

Belleğin çağrısı

Devamını Oku
13.08.2024
Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Üsküdar mı, Kadıköy mü?

Devamını Oku
30.07.2024
Eski sözlerde, yeni bakışlar

Eski sözlerde, yeni bakışlar

Devamını Oku
16.07.2024
CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

CHP'nin kültürle 'imtihan'ı!

Devamını Oku
02.07.2024
Bir bahçe kurmak

Bir bahçe kurmak

Devamını Oku
18.06.2024
Bize dokunan hikâyeler...

Bize dokunan hikâyeler...

Devamını Oku
04.06.2024