Dedikodusuz hayat olmaz, çok sıkıcı gelir insana... Dedikodu hele devlet başkanları seviyesine tırmanırsa, tadına hiç doyum olmaz... Böylesi dedikoduyu geçenlerde Endonezya halkı paylaştı... Birkaç haftadır yerel basın Endonezya Cumhurbaşkanı’nın eşi Ani Yudhoyono’ya dair magazin haberleriyle çalkalanıyordu. Bali’de yapılan son Asya Pasifik Ekonomi Zirvesi’nde misafir ülke başkanlarının eşlerini canları sıkılmasın diye, gezilere dahil edip misafirperliğine dair övgü toplayan Bayan Yudhoyono’nun çıkan dedikodular sebebiyle bu sefer başı biraz derde girmiş gibi görünüyor. Sosyal medyada yıldızı bir hayli yükselen, instagram fotoğraf web sayfasına meraklı olduğu için özel görüntüleri burada sık sık güncelleyen Bayan Ani, bu kez bir takipçisi ile internette ağız dalaşına girişti. First Lady, Doğu Java adasındaki resmi yazlık konutundan çıkıp salına salına, üzerinde batik elbisesi olduğu halde plaja inmiş, orada çekilen fotoğrafları da hemen instagramda “Bakın, işte ben!” diye yayımlamıştı. Fırtına bunun üzerine koptu. Bir takipçisi, Ani Hanım’ı plaja giderken seçtiği kıyafet konusunda eleştirmiş ve batik elbisenin devlet protokolünde kullanılması gerektiğini, oysa başkanın eşinin bunu uluorta kullandığını söylemişti. Hatırlanılacağı gibi batik kumaş Endonezya’ya özgü, geleneksel bir dokumadır. Her adaya göre renkler ve sembolleri değişir. Resmi davetlerde takım elbiseye alternatif olarak sunulur. Davetiyelerde kılık kıyafet kodu olarak takım elbisenin karşılığı batik gömlektir. İklimi nedeni ile yaz kış 30 derecelerde seyreden bu ülkede batik gömleğin, elbisenin tercih nedeni bir kez giyilirse anlaşılır; püfür püfürdür. APEC Zirvesi’ne katılan liderlere bile Bali’de havaalanına adım atar atmaz, hemen birer batik gömlek hediye edilmişti. Bayan Ani’nin instagram takipçisi de bu geleneksel kıyafetin plajda giyilmesine gönlü razı olmamış ve eleştirisini hemen yollamıştı; olan biten buydu. Fakat dedikodu kazanı hemen kaynamaya başladı. Bunları duyunca küplere binen Ani Hanım “Fesuphanallah, ne kadar aptalca bir yorum! Nasıl hemen böyle bir yargıya varıyorsunuz? Belki resmi bir toplantıdaydım ve hava almak için plaja elbisemi değiştirmeden geldim. Olamaz mı?” diye verip veriştirmiştir. Takipçisi ondan geri kalmadı ve “Evet Ani Hanım, ben aptal bir Endonezyalıyım. Umarım beni siz aydınlatırsınız” tarzında atışmaya devam etti. Ağız dalaşı büyümeye başlayıp milli mesele haline dönüşecekken araya giren hükümet basın sözcüsü Assegaf, Ani Hanımı savundu ve “Nedendir bilmem ama insanlar sürekli First Lady’ye yükleniyor. O da Tanrıça değil ki, nihayetinde kadın! Ne istiyorsa onu söyler!” demiştir. Böylece mesele hükümet icraatına dönüşmüştür. Basın ve sosyal medya alabildiğine yazıp çizmektedir. Aslına bakarsanız bu, Ani Yudhoyono’nun sosyal medyadaki takipçileriyle karşı karşıya geldiği ilk olay değildir. Daha önceleri, kız torununa ait eklediği bir resmin instagram kullanıcıları tarafından değiştirildiği suçlamasında bulunmuştu. Fotoğrafı fotoşoplayan hesap sahibi, fotoğrafın iyi çekilmediğini söyleyerek kendisini savunmaya kalkıştığında Cumhurbaşkanı’nın eşi, “Ben usta bir fotoğrafçı değilim, hobi olarak çektiğim fotoğrafları paylaşmıştım, ne var bunda!” diye karşı tarafı suçlamış, karşılıklı atışma epey sürdükten sonra tatlıya bağlanmıştı. Görülen o ki sosyal medya virüsüne yakalanmış bulunan cumhurbaşkanı eşi, bunca dedikodudan hoşnut görünüyor ve ne sensiz olabilirim ne de senle tarzı şarkı sözlerini aratmayacak biçimde hem suçlamalardan yaka silkiyor, hem de ortada olmaktan hoşnut görünüyor. Eh, boşuna denmemiştir: “Gülü seven dikenine katlanır!”