'Büyük Kurban' Beklentisi

13 Ekim 2008 Pazartesi

Hava Kuvvetleri Komutanı Aydoğan Babaoğlunun istifasını isteyen iki grup var:

Bazıları, Aktütün Karakoluna yapılan baskında 17 asker şehit olurken Babaoğlunun Antalyada golf oynuyor olmasını yakışıksız bulanlar. Çatışmaların sürdüğü saatler boyunca, hatta kendine bağlı uçaklar harekâta katılırken, komutanın devre dışı kalmasının kabul edilemez olduğunu savunanlar. Bir kuvvet komutanının, silahlı çatışmadan yaklaşık 30 saat sonra haber almasını eleştirenler Orduya güvenleri tam olduğu halde, böyle bir hareketi içlerine sindiremeyenler bu grupta yer alıyor.

Bazıları da, orduya yüklenmek için önemli bir koz yakaladıklarını düşünerek, Fırsat bu fırsatdiye ellerini ovuşturuyorlar. Bunlar, her baskından, pusudan, her mayından sonra içten içe sevindikleri halde, Eyvah evlatlarımız ölüyordiye sahte yaygara koparanlar. Bunların tavırlarına, yazıp çizdiklerine dikkatle bakan bir göz, Eyvah evlatlarımız ölüyoryakınmasının altındaki sinsi sevinci kolaylıkla görecektir. Aslında, her saldırıdan sonra İşte siyasal çözümün tam zamanıdiye koro haline geçerek de kendilerini ele veriyorlar.

Üçüncü bir grup şimdi, tam şu anda gözlerini, kulaklarını dört açmış bekliyor.

Neyi bekliyor?

Babaoğlunun istifa haberini.

Kim bunlar?

PKK ve onu tetikçi olarak kullanarak, asıl büyük hedefi, Türk ordusunu yıpratmak, halkın gözünden düşürmek, karizmasını çizmek için ellerinden geleni ardına koymayanlar.

Böylece bir taşla iki kuş vurmuş olacaklar. Aktütün baskınıyla sadece 17 askeri şehit etmiş olmakla kalmayacak, bir de büyük kurbanalmış olacaklar. Bir baskınla Türk Silahlı Kuvvetlerinin zirvesini dağıtmış, parçalamış olacaklar. Az başarı mı? Asker düşmanlığına ahdetmiş medyada, bu yoldaki manşetlerin şimdiden hazır olduğunu bile düşünebilirsiniz.

***

Türkiye çok büyük bir tehditle karşı karşıya. Onun için bir zamandır, 20nci yüzyıl başlarına kadar gidip Balkan olaylarını hatırlatıyorum. Bu büyük olayı görmeyip, işi bir karakol baskınına ya da golf oyununa indirgeyerek orada yoğunlaştırmanın gerçekçi olmadığını söylüyorum.

Daha, çok komutanlar gelip gidebilir; daha, çok karakollar basılabilir...

Önemli olan, gidişin nereye doğru olduğunu görebilmektir.

Görebilmek için de çok geniş ve derin siyasal bakış gerekir.

Ve büyük, güçlü bir siyasal irade

PKK silah bıraksınçağrıları, Barzaniyle işbirliğine devamkararları, ABD ile istihbarat alışverişimasalları gösteriyor ki, ortada hâlâ öyle bir bakış ve öyle bir irade yok.

Tarih bu olayı nasıl yazar acaba?

Öngörüsüzlükdiye mi?

Basiret bağlanmasıdiye mi?

Yoksa; Vuruşa vuruşa çekilmekdiye mi?

hikmet.bila@ntv.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkel... 9 Şubat 2009
Elde Var Hamas 2 Şubat 2009
Uğur Mumcu Işıktır 26 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları