Kadın Susarsa...

20 Ekim 2008 Pazartesi

Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı medya korosunun saldırısı sürerken, alttan alta sürdürülen bir girişim nedense gazetelerimizde pek yer almıyor. Kendilerini insan haklarının, kadın-erkek eşitliğinin, laikliğin savunucusu olarak gösteren büyük medya organlarında sessizlik sürüyor bu konuda Kıyısından köşesinden birkaç haber, o kadar.

Konu ne?

Konu vahim. Konu çok önemli.

Dünkü Cumhuriyet konuyu şu başlıkla verdi: Üzmez yasası girişimi kadınları ayağa kaldırdı.”

İddiaya göre 14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismardan yargılanan 78 yaşındaki Hüseyin Üzmezin de yararlanacağı bir yasa tasarısı girişimi var. Buna göre evlenme yaşı ve tecavüzde şikâyet yaşının 14e indirilmesi öngörülüyor. Evlenme durumunda tecavüz cezası ortadan kalkıyor.

Böyle şey olur mu? Olur. Bugünkü Türkiyede olur.

Böyle bir hazırlık var mı? Varsa ne aşamada? Medyanın bu konunun üzerine gitmesi, didik didik etmesi, başta kadın köşe yazarları olmak üzere durdemesi gerekmez miydi?

Cumhuriyetin başlığı da biraz abartılı olmuş doğrusu. Kadınların ayağa kalktığı falan yok. Ayağa kalkansadece birkaç kadın.

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman ayağa kalkmış, diyor ki:Bu değişiklikler geriye gidişin, İrana dönüşümün somut birer uygulamasıdır ve asla kabul edilemez. Tüm kadın örgütlerine, ilgili meslek odalarına, sivil toplum örgütlerine, kadının insan haklarını elinden alacak olan ve onları yalnız cinsel objeye dönüştürecek olan, cinsel suçlara karşı savunmasız bırakacak olan ve toplumumuzu çağın dışına itecek bu yasal düzenlemelere karşı çıkmaya davet ediyorum. AKPye tavsiyem, bu yasa tasarısını hiçbir şekilde TBMMye getirmemesidir. Aksi takdirde dünyayı onlara dar ederim.

DSP Genel Başkan Yardımcısı Melda Bayer de ayağa kalkmış. DSP İstanbul Milletvekili Jale Ağırbaşla birlikte düzenlediği basın toplantısında şöyle diyor: Toplumun yarısını oluşturan kadınların elindekileri almak için ciddi bir gidişat var, bardak dolup taştı. Bu haberler doğruysa Türkiyede çağdaşlık adına yapılan yasaları değiştirme girişimleri demek ki vardır. Türkiye ve Türk kadını adına endişe duyuyorum. Benim düzenlemenin içeriğini söylemeye dilim varmıyor. Eğer söylersem küçücük kız çocuklarını rencide ederim.

***

Kadını susan bir toplum, her türlü geriliğe, her türlü hastalığa açık bir toplum demektir. Böyle bir girişim karşısında Türkiyede kadınların, köşe yazarlarıyla, örgütleriyle, hukukçuları, doktorları, hemşireleri, öğretmenleri, öğretim üyeleriyle ayağa kalkması, Aklınızdan bile geçirmeyindiye tavır koyması gerekmez miydi?

Türkiyede küçücük kız çocuklarının tecavüzcünün önüne atılması da hak ettiği tepkiyi görmüyorsa, neye karşı tepki gösterilir ki?..

hikmet.bila@ntv.com.tr



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Türkel... 9 Şubat 2009
Elde Var Hamas 2 Şubat 2009
Uğur Mumcu Işıktır 26 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları