Tarihe not düşmek için - 22 

11 Ekim 1993 tarihli Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’ni okuyorum... Başlık şöyle: “Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü’nden... Durumu aşağıda açıklanan özel öğretim kurumlarına kademeli öğretime başlama izni verilmiştir. 623 sayılı Öğretim Kurumları Kanunu’nun 18. maddesi gereğince duyurulur...
Bakan adına imza, Genel Müdür Cevat Çiçek.”
Özel okulların adlarına bakalım, kurucuları kim öğrenelim...
Kurumun adı: Özel Rabia Hatun Kız Lisesi...
Adresi: DSİ karşısı Gülpınar Mevkii. Turgutlu Manisa Kurucusu: Boran Eğitim Yayıncılık AŞ adına Alaaddin Özçolak
Kontenjanı: 110 öğrenci
Bir başkası...
Kurumun adı: Özel Terzibaba İlkokulu
Adres: SS Marangozlar San. Sit. Yap. Koop. Tes Binası Erzurum yolu üzeri. Erzincan
Kurucusu: Akyazılı Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı adına Rahmi Altunev
Kontenjanı: 222 öğrenci
Devam ediyoruz...
Kurumun adı: Özel Şehzade Mehmet Türk Lisesi
Adresi: Akmescit Mahallesi Mezarlık Mevkii No: 16 Manisa
Kurucusu: Bilen İşletmecilik Ltd. Şti. adına Halil Gülerman
Kontenjanı: 144 öğrenci
Bu saydığımız okullara Aydın’daki Özel Nizamiye Erkek Lisesi (Kurucusu Aydın Hayırlar Vakfı adına Ömer Faruk Tabak), Uşak’ta Özel Üftade Erkek Lisesi İlkokul Bölümü (Kurucusu Gökkuşağı Eğitim veÖğretim AŞ adına Mesut Turgut), İzmir’de Özel Yamanlarİlkokulu (Kurucusu Şelale Özel Eğitim Yayınları AŞ adına Uğur Öztaş), Konya’da Özel Elmasİlkokulu’nu (Özel Elmas Eğitimcilik ve Ticaret AŞ adına Necip Alkan) ekleyebiliriz.
Acaba Milli Eğitim Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanlığı’nın okullara salık verdiği kitaplar nelerdir?
Biz merak ettik ve Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nin 27 Eylül 1993 tarihli sayısına baktık...
Neler mi gördük?
Bakalım:
Kuran-ı Kerim Allah’ı Nasıl Tanıyor (Veli Ulutürk, Nil Yayınları), Tevrat ve İncil’e göre Hz. Muhammet (Prof. Dr. Abdullah Davut, Nil Yayınları), Hz. Adem’den Hatemü’l Ehbiyaya Kur’anın Tanıttığı Peygemberler I. II. III. (Ahmet Lütfi Kazancı, Nil Yayınları), Peygamberimize Neden İnanmadılar (Ahmet Lütfi Kazancı, Nil Yayınları), Emir Sultan (Dr. Hüseyin Algül, Nil Yayınları), Mübarek Gün ve Geceler (Dr. Hüseyin Algül, Nil Yayınları), Gün Var Bir Aya Değer (Bahtiyar Vahapzade, Nil Yayınları), Kırık Tayflar (Şemseddin Nuri, Türkiye Öğretmenler VakfıYayınları), Ömer B. Abdülaziz (Şemseddin Nuri, Işık Özel Eğitim Yayınları), İlim ve Bilim
(M. Abdülfettah Şahin, Türkiye Öğretmenler Vakfı Yayınları),Fatiha Üzerine Mülahazalar (Hikmet Işık, Nil Yayınları)
Daha çok sayıda kitap var. Hepsi birbirine benziyor.
Yayınevleri de aynı.
1993 Türkiyesi’nde tarikatlar Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında örgütlü bir biçimde çalışıyorlar. Milli Eğitim Vakfı, bu tarikatlara “para yetiştirme” görevini üstlenmiş durumda. Milli Eğitim Vakfı, tebeşirden not defterine, karneye, dosyaya, kitaba dek tüm araç gereçleri “yasal yollardan” tarikatlara veriyor, ihale yoluyla.
Şimdilerde PKK terörünü bahane ederek vakıfların Güneydoğu’da okul açmalarını öneriyorlar. Gazetelerinde bu yolda kampanya açıyorlar. Son 5 yılda tarikatlar şirketleşti, gazete, TV, pazarlama, eğitim ve sağlık sektöründe güçlendi.
Bu okulları açanlar kimlerdir?
Özel okulların arkasındaki şirketler ve vakıfların adlarına baktığınızda “Ben bunları bir yerlerden tanıyorum” diyeceksiniz. Çünkü bu vakıfların ve şirketlerin “tarikat ilişkisi” içinde olduklarını bilmeyen yok.
Ya yayınevleri?
Onlar da “tarikatlarla” ilişkili. Tek amaçları var onların. O da laik Cumhuriyeti yıkmak için bol bol kitap basıp eğitim çağındaki çocukları kendi siyasi ideolojileri doğrultusunda yetiştirmek. Bunu yaparken de Milli Eğitim kadrolarıyla işbirliği içindeler.
Üniversiteleri tekke ve medreselere dönüştürmek isteyen kafalar, ülkenin dört bir yanında yurtlarıyla, özel okullarıyla, yayınevleriyle amaçlarına adım adım yaklaşıyorlar. Askeri liselere sahte sağlık raporuyla öğrenci sokan vakıflar; batıda, doğuda, güneydoğuda okullar, yurtlar, dershaneler açıyor.
Kara tehlike gün gün yaklaşıyor...
Biz ne yapıyoruz?..
Şunu:
Antiterör Yasası’nın 8. maddesinde yer alan “Cumhuriyetin laik niteliği” sözcüğü TBMM Adalet Komisyonu’nda DYP, ANAP ve RP oylarıyla çıkarılıp atılırken sadece izliyoruz.
Böylece laik Cumhuriyeti yıkmak için ellerinden gelen her şeyi yapan tarikatlara, kara yobazlara ödün veriyoruz. Anti-terör Yasası basına ağır cezalar getirirken susuyor, hiç sesimizi çıkaramıyoruz.
Öyle değil mi?
                                                                          Bu yazı 18 Kasım 1993 tarihinde yayımlanmıştır.