Fenerbahçe şampiyonluğu dün evinde berabere kalsa dahi hak ediyor. Belki bunu konuşmak için erken ancak Sarı-Lacivertliler bu sezon en çok koşan, en çok (açık ara) gol atan, en iyi futbol oynayan, mücadele eden, kadrosu en zengin takım konumunda. Kadıköy’de Konyaspor maçını farklı (7-1) kazandılar. Bir hafta sonra deplasmanda mücadele ettikleri Gaziantep karşısında ortaya konulan tek kale oyun gol atamadıkları için zaman zaman sıkıntı oluştursa da İrfan ‘Can’ verdi, Livakovic son saniyede harika bir kurtarış yaptı üç puan geldi. Futbolculukta en zor yerdir kale. Hırvat file bekçisi topu çelmese golün santrası olmayacak, Galatasaray’la iki puanlık fark yeniden eşitlenecekti. Adanaspor kupa mücadelesi (6-0) idman niteliğinde geçti. Yoğun maç trafiği (üç günde bir) yaşıyoruz. Topçuların dinlenme gibi şansları yok. Eski başkan Aziz Yıldırım kupa maçlarını külfet olarak görürdü. Bunun nedenini sorduğumuzda şu yanıtı almıştık; ‘Yabancılara maç başı (15 bin dolar) para veriyoruz, hava şartları olumsuz olunca tribünlere taraftarlar gelmiyor, hasılat yapamıyor zarar ediyoruz’. Haklılık payı vardı. Fenerbahçe’nin Saracoğlu’nda 100-150 kişiye oynadığı karşılaşmaları bilirim. Şimdiki gibi tek maçlı sistem yoktu, önce grup maçları yapılırdı. TFF’nin belirlediği yeni konseptte önümüzdeki yıl gruplara yeniden dönülecek. Umut Pendikspor’a kiralandı. Şanssızlığı yıldızlarla aynı bölgede oynamış olması. 

Samsun firesiz düşünülen maçlardan biriydi ama olmadı. Gerçi F.Bahçe yine iyi mücadele etti oyun içinde hep vardı golü aradı ancak bu kez kendini rahatlatacak golü atamadı. Kayıp büyük elbette. Hiç kimsenin beklemediği iki puan gitti. Suçlu aramam. Herkes elinden geleni yaptı. Futbolun içinde böyle sürpriz sonuçlar olabiliyor..Bu soğukta tribünleri dolduranlara yazık. Şimdi Başakşehir deplasmanı var. Sonra Kadıköy’de A.Gücü maçı. Gidişatı heyecanla izleyeceğiz.