Alamet ve Kıyamet Üzerine...
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

Alamet ve Kıyamet Üzerine...

27.06.2011 04:00
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Enerji Bakanının son açıklamalarına bakılırsa AKP iktidarı nükleer santral konusunda zerrece geri adım atma niyetinde görünmüyor. Özellikle de Fukuşima faciasından sonra Japonya başta olmak üzere Avrupada ve dünyada nükleer karşıtı eğilimlerin kimi ülkelerde atılan somut adımlarla nükleerden çıkma evresine girdiği gözlenmektedir. Sayın Bakan, tüm dünyada nükleer santrala sahip otuz ülkenin sadece ikisinin nükleerden çıktığını söylese de, bu, gerçeklerle bağdaşmaktan uzak görünmektedir. Nitekim son bir iki haftada Avrupada İsviçre, ardından Almanya ve İtalya nükleerden çıkma kararı aldıklarını açıklamışlardır. Bu konuda Avusturyanın durumu ise hayli ilginçtir. Bu ülkenin tek bir santralı vardır, ama işletmeye açılmadan, referandum sonucu devre dışı bırakılmıştır. Ölü doğan bu santralı bugün isteyen, belli bir ücret karşılığında ziyaret edebilmekte, özel günler için kiralayabilmektedir. Avusturyanın bu ilginç santralı, dünyanın şurasında burasında facialara neden olan, binlerce cana, milyarlarca dolar maddi kayba neden olan benzerleriyle karşılaştırıldığında gezegenin ilk ve son zararsız santralı unvanına sahiptir. Japonyada ise artık nükleerden çıkma zamanının geldiği görüşü giderek daha fazla dillendirilmekte, dahası, bu konuda somut adımlar bile atılmaktadır. Örneğin Hamaoka santralı kapatılmıştır. 59 santralla Avrupa ilk sırayı alan Fransada şu anda nükleerden çıkmayla ilgili somut adımlar yoksa da yakın gelecekteki başkanlık seçimleriyle iktidara gelmesi beklenen sosyalistlerin bu konuyu gündeme getireceklerinden kimsenin kuşkusu bulunmamaktadır. Ne ki, 59 santrallı Fransanın nükleerden çıkması zaman ve masraf açılarından pek kolay olmayacaktır. Örneğin Brinnelisde miadı dolan bir santralın sökümü 25 yıldır sürmektedir ve ne zaman biteceğini ise kimse bilmemektedir. Ayrıca önceki yazılarımızda da belirtildiği gibi söküm, yapımdan daha masraflıdır. Nitekim söküm için başlangıçta 50 milyon Avro olarak tahmin edilen söküm masraflarının sonuçta yüzde 1000 gibi bir artışa ulaşacağı tahmin edilmektedir. 59 santralın sökümünün neye mal olacağını varın siz hesap edin!

\n

Japonyada Fukuşima faciasından sonraki durumun hâlâ riskli olması, bu ülkedeki nükleer karşıtlığını güçlendirmektedir. Örneğin santralda biriken 105 bin ton suyun ilk arındırma girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış, bu da ülkedeki nükleer karşıtlığının güçlenmesine neden olmuştur. Son zamanlarda yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre katılanların yüzde 82sinin santralların tamamen sökülmesinden yana oldukları anlaşılmıştır. Fukuşima faciasının can ve mal kayıplarının açıklanması da kuşkusuz, nükleere karşı eğilimlerin artmasının önde gelen nedenleri arasındadır. Açıklanan son resmi rakamlara göre tsunaminin neden olduğu kayıplar 150 milyar Avro dolayındadır. Bu, ülkenin gayri safi iç hasılasının yüzde 3.5ine tekabül etmektedir.

\n

Fukuşima faciasından sonra dünyadaki nükleer santrallarda arızalar da birbirini kovalamaktadır. Rusyada Rosatom tarafından Dimitri Medvedeve sunulan gizli bir raporda Rus nükleer ajansı ülkedeki 51 santralda ciddi arızalar saptamıştır. Sözü edilen santrallar taşkın, yangın, kasırga ve depreme karşı güvenlik önlemlerinden ciddi oranda yoksundur. Birleşik Devletlerde Fort Calhoun santralının, Missouri Nehri taşkınıyla dört yanı sularla çevrilmiştir. Ayrıca daha da önemlisi, Fort Calhoun santralının taşkınlara karşı güvenlik önlemlerinden yoksun oluşudur. Fransada 15 Haziran tarihli Telerama dergisinde yayımlanan söyleşisinde nükleer uzmanlardan Bernard Laponche Avrupada ciddi bir nükleer facianın yaşanması uzak bir ihtimal olarak görünmemektedirdemiştir. Sayın Enerji Bakanı Akkuyudan sonra Sinop santralının yol haritası için Japonlardan henüz ses yok, demiştir. Kanımızca bu ülkeden olumlu bir sesin gelmesi uzak bir ihtimal olarak görülmektedir. Zira Japonlar onurlu insanlardır, onca faciadan sonra bizzat kendilerinin karşı çıktıkları ve zarar gördükleri nükleerden enerji üretme belasını başka ülkelere, büyük bir olasılıkla reva görmeyeceklerdir. Ayrıca onca olup bitenlerden sonra, akıntının tersine kürek çeken ülkeler, santralların güvenliği ile ilgili konularda çok daha hassas olmak zorunda kalacaklardır. Santrala heves edenler olduğu gibi, onları yapmaya girişenlerin de oluşma aşamasında olan santralların güvenliği ile ilgili normları saptayacak ve denetimini eksiksiz gerçekleştirecek uluslararası denetime şimdiden hazır olmaları gerekmektedir. Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) devletler nezdindeki rolünü güçlendirmeyi tasarlamaktadır.

\n

Mahallenin delisi biz miyiz, tabii ki nükleer santral kuracağız diyen Sayın Enerji Bakanına çok sayıda örneğini gördüğümüz nükleer facialara binlerce kurban vermektensebu ülkede mahallenin delisi olmaya razı çok sayıda insanın varolduğunu anımsatmak isteriz.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011