Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tunus Nereye?..
\n
\nDiplomalı ve çoğu yurttaşı gibi işsiz ama onurlu Muhammed Bouazizi’nin ekmek parası için çalıştığı derme çatma tezgâhının yerle bir edilmesi, yetmiyormuş gibi diktatör Bin Ali’nin polisi tarafından tokatlanıp dövülmesinin ardından, onurlu gencin kendini yakması, bir bakıma Arap dünyasının uyanışının, Arap Baharı’nın ilk kıvılcımı olarak görülmüştü. Gerçekten demokrasi, insan ve kadın hakları için meydanları dolduran kitlelerin direnişi, bütün dünyada umutla izlenir olmuştu. Halkın direnci kısa sürede, kırk yıldır Tunus’un, Mısır’ın ve diğer çağdışı İslami rejimlerin, halkın ensesinde boza pişiren, ülkelerinin zenginliklerini imtiyazlı Batılı finans devlerinin de desteğiyle soyup soğana çeviren kaşarlı diktatörlerin birbiri ardından dünyalıklarıyla birlikte ya ülkeyi terk etmelerini sağlanmış ya da bu eşkıyalar ağır ceza talepleriyle suçlanarak kendilerini mahkeme önünde bulmuşlardı.\n
\nNe ki Arap Baharı’nın bir yıldan bu yana gelişen olaylarla, örneğin Mısır’da Mübarek döneminde onunla yakın işbirliği içinde olan ordunun, Müslüman Kardeşler’le işbirliği içinde iktidarı bırakmaya niyetli olmadığı anlaşılmış, daha da kötüsü Arap Baharı’nın beklentilerinin, demokrasi direnişçilerinin elinden alınmasında gecikilmemişti. Bu durum, salt Mısır, Tunus ve Libya’da değil, çok sayıda Arap ülkesinin yeniden çağdışı şeriata dönmesinin yolunu açarak Arap Baharı’nı kara kışa çevirmişti. İslamcıların bunu tek başlarına yapmaları kuşkusuz kolay değildi. Burada başta Birleşik Devletler olmak üzere petrol iştahıyla kimi Batılı ülkelerin yanı sıra koyu şeriatın hüküm sürdüğü zengin Körfez ülkelerinin maddi olduğu kadar politik desteği de vardır. Bunun en göze çarpan örneği Libya’dır. Ağırlamakta yere göğe koyamadıkları Kaddafi’yi devirmek için isyancılara silah sağlamaları, isyanı bastırmaya çalışan ve o zamana kadar bizzat kendileri tarafından meşru görülen Kaddafi güçlerini bombalayarak, dahası isyancılara silah ve özel yetiştirilmiş komandolar göndererek isyancılara destek verdikleri kimse için sır değildi. Nitekim, aşırı dinci oldukları bahanesiyle Afganistan’da Taliban’ı yok etmek isteyen Batılı güçler, Kaddafi’nin öldürülmesinden sonra işbaşına gelen geçici yönetimin şeriat ilan etmesine izin vermiş ve Batı’nın demokrasi ve insan hakları savunucusu geçinen uygar ülkeleri, petrol uğruna belki de tarihte ilk kez Libya’ya, savaşarak şeriatın gelmesini sağlamışlardır. Batı’nın bu çelişkili tutumunun nedeni, kuşkusuz kimsenin saklısı değil. Başta Birleşik Devletler olmak üzere ülkelerinin can damarı olarak görülen petrolün sorunsuz ve sürekli Batı’ya akmasında, petrol yollarının güvenliği, koyu şeriatın hüküm sürdüğü Suudi Arabistan ve petrol zengini Körfez ülkeleri en güvenli limanlardır. Bu yüzden ne koyu çağdışı şeriat rejimleri ne de uygar Batı’nın demokrasi ve insan hakları kriterleri dinci petrol ülkeleri için geçerlidir. Bu yüzden uzun yıllardan bu yana sözü geçen petrol ülkeleriyle ABD ve Batı’nın arasından su sızmamaktadır.\n
\nMısır’ın kaderi de Libya’dan farklı olmamıştır. Diktatör Mübarek mahkeme önünde sorgulanırken, sessiz ve derinden askeri rejime destek veren Müslüman Kardeşler ve Mübarek’in kalıntıları Mısır’ı şeriata dönüştürmek üzeredir. Devrim, Mısır’da da Tahrir Meydanı’nı dolduran direnişçilerin elinden alınmıştır. Bu konuda fazla söze gerek yok. Mısır’ın Ankara elçisine kulak vermek Mısır’ın nereye gitmek üzere olduğunu tartışmasız ortaya koymaktadır. Cumhuriyet’te Leyla Tavşanoğlu’nun elçiyle yaptığı söyleşide elçinin açıklamaları, Mısır’ın şeriatı benimsediğini yeterli açıklıkla teyit etmektedir. İşte söyledikleri: “Mısır Devleti’nin dini İslamdır. Şeriat yasamanın temel kaynağıdır. Bunu bütün anayasa değişikliklerinde koruduk. Bu ise Türkiye Anayasa’sının zıddıdır. Biz laiklik ya da laik devlet kavramlarını kullanmıyoruz” demiştir.\n
\nYazının başlığında yer alan soruyu, okumuşu en fazla olan Arap ülkesi Tunus için doğru yanıtlamak en azından şimdilik olanaksızdır. Zira Tunus’ta seçimleri birinci göğüslemesine karşın İslamcı Ennahda, kurucu mecliste merkez solun iki partisi Cumhuriyet İçin Kongre partisi ve Ettakatol ile koalisyona gitmek zorunda kalmıştır. Ancak koalisyon görüşmelerinde ülkede henüz demokrasi ve insan hakları konusunda kararlılığını ve etkisini yitirmeyen adı geçen sol cephenin seçimlerde dinci partinin gerisinde kalmasının önde gelen nedenleri arasında, iki sol partinin birleşme konusunda başarılı olamamalarının yer aldığı yorumları hayli yaygındır. Ayrıca, belki de daha önemlisi koalisyona kadar dinci parti, ülkedeki azımsanmayacak sayıdaki direnişçilerin ağırlığını değerlendirerek İslamcı kimliğini elden geldiği kadar öne çıkarmama çabası içinde olmuştur. Dinci partinin seçimlerden birinci çıkmasının önde gelen nedenleri arasında özellikle petrol zengini Katar şeyhinin daha önce Libya’ya yaptığı silah ve para yardımını Tunus’un dinci partisi Ennahda’ya da yaptığı bilinmektedir. Nitekim diktatör ve hırsız Bin Ali’nin ülkeyi terk etmesinin birinci yılı şenliklerinde davetli olan Katar şeyhi, dinci partiye yardım sağladığı için halk tarafından yuhalanmış ve protesto edilmiştir. Özetle Tunus’ta şeriat cepte keklik değildir. Demokratlar, insan hakları savunucuları henüz ayakta ve kararlı görünmektedir. Bu arada AKP iktidarının, tıpkı petrol zengini Katar şeyhi gibi, Tunus’a “ödemeler dengesinin düzeltilmesi için 500 milyon kredi” sağlayacağını da anımsatalım.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti