Hüseyin Baş

Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

19 Mart 2012 Pazartesi
\n

Yıl içinde gezegenin şurasında burasında patlak veren irili ufaklı doğa felaketleri, çoğunlukla birkaç gün dikkatimizi çektikten sonra, yenilerinin beklentisi içinde unutulup gider. Oysa yıl sonunda BM gibi ciddi kuruluşların bilimsel verilere dayanan istatistikleri yayımlandığında; iklim değişikliklerinin küresel ısınmadan, bununsa endüstrinin sera etkili gaz salımlarından kaynaklandığı görülür ve epeyce uzun bir süredir de bunun bilimsel araştırmalarla ortaya konulduğu bilinir. Geçen yıl 17ncisi yapılan ve her yıl yapılmaya devam edilen iklim zirveleri ise bu yaşamsal soruna çare üretmeyi başaramamış, umutlar her defasında gelecek zirvelere kalmıştır. Bununla zirvelerin hiçbir işe yaramadığını söylemek istemiyoruz. Ne ki, her zirvede kaydedilen gelişmelere karşın; somut, yaptırımlı, giderek sonuç alıcı anlaşmalara ne yazık ki varılamamıştır. Oysa iklim değişikliklerinin kaynağında olan küresel ısınmanın baş sorumlusu, başta zengin ülkelerin endüstrileri olmak üzere atmosfere salınan sera etkili gazlardır.

\n

İklim zirvelerinde küresel ısınmayı denetim altına alacak önlemler, uzun sayılacak bir zamandan bu yana saptanmıştır. Hedef, bu zengin endüstri ülkeleri başta olmak üzere, sera etkili gaz salımlarının 1990 değerleri bazında 2020 yılına kadar azaltılarak küresel ısınmanın yüzde 25 ila yüzde 40ın altına çekilmesidir. Ancak sanayileşmiş ülkeler, kutsal rekabet ve maliyetler açısından kısıtlamaların yüzde 14 - 18 arasında olmasını dayatmaktadırlar.

\n

***

\n

Gerçekte buna bile yanaştıkları yoktur. İstedikleri tek şey, olayın vahametinin üstünü örtmek ve çözümü olabildiğince savsaklamaktır. Bu arada da doğa felaketlerinin her yıl sera etkili gaz salımlarının artmasına koşut olarak artmasının insanlara verdiği zararı umursamaz görünmektedirler. Oysa BMler ve ilgili bilimsel kuruluşlar doğa felaketlerinin gaz salımlarının artışına koşut olarak ürkünç düzeylerde arttığını göstermekte, ülkeler ise bunu göz ardı etmektedirler.

\n

Nitekim bu kuruluşların araştımalarına göre doğa felaketleri birkaç yıldan bu yana yüzde 90 gibi bir artış düzeyine ulaşmış bulunmaktadır. Kuşkusuz, felaketlerin artışı insanların uğradığı zararları da arttırmaktadır. Bu gerçeği uluslararası sigorta kuruluşu Munich REnin araştırmaları da doğrulamaktadır. 2010 yılında dünyayı sarsan 950 doğal felaket geçen yıl yüzde 9O artarak 295 bin insanın hayatına mal olmuş, maddi kayıplar ise 97 milyar dolara ulaşmıştır. Taşkınlar temel dört hububatın önemli miktarlarda azalmasına yol açmış, bu da var olan açlık ve susuzluğun daha fazla sayıda insanı tehdit etmesiyle sonuçlanmıştır.

\n

Le Monde gazetesi ve AFPnin 5 Mart 2012de birlikte yayımladıkları, 2011’de gezegenin karşılaştığı felaketlerin bir bakıma bilançosu olan istatistikler doğa felaketlerini toplu olarak yansıtıyor. Uluslararası uzman kuruluşlar tarafından yayımlanan istatistiklere göre, doğa felaketleri 2011 yılında dünya ekonomisine 380 milyar dolara patlamıştır.

\n

***

\n

Sadece Fukuşima faciası ve ardından geler tsunaminin maddi zararı ise 210 milyar dolardır. 2011de Japonya ve Yeni Zelandada depremler, Taylandı vuran taşkınlar bunlara eklendiğinde, felaketlerin bilançosu daha da vahim düzeylere ulaşmaktadır. Yine BMye göreTayland taşkınlarının bu ülkeye verdiği zarar 40 milyar doların üzerindedir. 1999 ve 2011 tarihleri arasındaki doğa felaketlerinde ayrıca 73 bin kilometre yol harap olmuş, 19 Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkesinde 64 bin okul yıkılmıştır. Aynı verilerine göre bugün dünya nüfusunun yüzde 55i riskli bölgelerde yaşamaktadır. Öte yanda iklim değişiklikleri, Asya-Pasifik ülkelerinde 42 milyon insanı daha güvenli bölgelere göç etmek zorunda bırakmıştır.

\n

Doğa, insanların daha geç olmadan uyanması, adım adım gelen büyük felaketin ayırdında olması için daha ne yapsın istenmektedir? Yanıtlanması gereken soru bu.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tunus Nereye?.. 12 Mart 2012

Günün Köşe Yazıları