'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

02.01.2012 04:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Bir yanda doğru söze ne denir, öbür yanda nükleercilere Fukuşima faciası ardından tüm dünyada yaşanan gelişmelerden sonra bu aşırı özgüven nereden gelmektedir? Dahası Rus şirketine çok daha önce sorulması gereken Nükleer atık konusunu nasıl çözeceksiniz? gibi garip bir soru sorulmasıdır. Bu önemli soruyu şimdiye kadar neden sormadınız?

\n

Nükleer santrallara karşı Türkiyedeki direniş, Batılı ülkeler ve kuşkusuz 11 Mart Fukuşima faciasından sonra Japonyadaki direnişle kıyaslanmayacak ölçüde güçsüz görünüyor. Ancak Fukuşima faciasından sonra ülkemizdeki direnç, özellikle de kimi çevre kuruluşlarının hukuk yoluna başvurmalarıyla kuvvet kazanmıştır. Nitekim doğa ve çevre korumasının önde gelen saygın sivil toplum örgütlerinden TEMA Vakfı, Mersin Akkuyuda yapılması planlanan nükleer santralı engellemek ve yapımını durdurmak için dava açmış bulunmaktadır.

\n

Japonyada Fukuşimadan sonra yüz binlerce insan Bir daha asla diyerek sokaklara dökülmüş, Avrupadaki direnişçiler nükleer atıkların nakli sırasında kentlerin yakınlarından geçmesini engellemek için özel trenleri engellemişti. Almanya büyük paralara mal olmasını göze alarak zaman içinde nükleerden vazgeçme kararı almıştır. İsviçredeki durum da aynıdır. İtalya referandumla nükleer santralların yolunu kesmiştir. OECD üyesi Avusturya yeni inşa edilen santralı devre dışı bırakmış, şu sıralarda müze gibi meraklısına küçük bir para karşılığında gezdirmektedir. Buna karşılık ABD dahil çok sayıda ülkede yenilenebilir yeşil enerji kaynaklarına yönelimler giderek artmaktadır. Fukuşima felaketi bir bakıma nükleerden enerji sağlamanın da sonunu getirmektedir. Facia sonrası Japonyada yapılan son araştırmalara bakılırsa Fukuşima faciasının kaynağında, 1951de kabul edilen bir yasaya göre nükleerden elektrik üretiminin kamudan ayrılarak özel sektöre verilmesi yer almaktadır. Zira son faciada elektrik devi Tepconun facianın oluşumundaki zaraların devasa ölçülere ulaşmasında bağışlanmaz ihmallari ve yetersizlikleri birbiri ardından su yüzüne çıkmaktadır. Özetle Tepco, kâr aşkına güvenliği kurban etmiştir. Bu konudaki ayrıntılı raporun tamamı, önümüzdeki yaz yayımlanacaktır. Tepconun reaktörü sular altında bırakan tsunami dalgasının ne ölçüde kabaracağı tahminleri yetersiz kalmıştır. Oysa başka uzmanlar kabarmanın Tepconun tahminlerini aşacağı, bu yüzden koruyucu duvarların yüksekliğinin yetersiz kalarak faciaya neden oluşturabileceğini çok önceden ortaya koymuşlardı. Ne ki Tepconun, maliyeti arttırarak kârı düşüren bu önlemleri dikkate almadığı ve bir kez daha güvenliği ranta kurban ettiği ileri sürülmektedir. Oysa bir zamanlar burnundan kıl aldırmayan Tepco, şimdilerde kurban yakınlarına vermek zorunda olduğu tazminatlar yükü gündeme gelince kamunun kapısını çalmak üzeredir.

\n

Gerçek şu ki, Çernobil değilse de Fukuşima, nükleer enerjiyle elektrik üretmenin temizliği, ucuzluğu tezinin de birer efsane olduğunu açık ve net biçimde ortaya koymuş, başta Japonya ve Avrupa ülkeleri olmak üzere tüm dünya nükleerden elektrik üretmekten yavaş yavaş vazgeçmenin yolunu tutmuştur. Bu son derece ciddi bir gelişmedir. Zira santralların sökümü, neredeyse yapımından çok para gerektirmektedir. Örneğin Fukuşimanın sökümü, kırk yıl gibi ciddi bir zamana ve milyonlarca dolara mal olacaktır. Almanya nükleerden ayrılmak için 250 milyar Avroyu gözden çıkartmıştır. Nükleerden sağlanan elektriğin temizliğine gelince; bu da ucuzluk gibi bir efsanedir. Zira santralın kurulma aşamasındaki ve nükleer atıkların özel depolarda güven altına alınmasıyla ilgili yapıların inşaatlarındaki karbondioksit salınımları düşünüldüğünde temizlik avantajı sıfırlanmakta. Aslında her şeyin yolunda gittiği bir ortamda nükleerden sağlanan elektrik, güneş ve rüzgârdan elde edilen elektrikten net bir biçimde daha ucuzdur. Kilovatsaati sadece altı yendir. Ne ki buna, son derecede pahalı nükleer atıkların güvenli bir biçimde saklanması gideri ve beklenmeyen doğa felaketlerinin vereceği muazzam zararlar eklendiğinde nükleerden sağlanan elektrik, dünyanın en pahalı elektriği haline gelmektedir. Bakanlığın Rus şirketten talep ettiği birim, sivil toplum örgütlerine, bölge halkına ve tüm kurumlara nükleer santrallar konusunda bilgilendirme yapacaktır.

\n

Halkı ikna et, santralı kur toplantılarına umarız Türkiye Yeşil Barış (Greenpeace) temsilcileri, gerektiğinde merkezde görev alan uluslararası nükleer uzmanların da katılımını sağlayarak katılacaklardır. Son bir anımsatmamız ise şu: Ülkemizi yaşamsal önemde ilgilendirmesi gereken böylesi bir olayda muhalefetin sesi neden çıkmamaktadır?

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011