Cumhuriyet ortak değerimizdir
İrfan Hüseyin Yıldız
Son Köşe Yazıları

Cumhuriyet ortak değerimizdir

29.10.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Yüzyıldır Cumhuriyetle yaşayan yurttaşlarımız, resmi makamların sessiz ve soğuk bakışları altında, Türkiye’nin her yerinde haftalardır Cumhuriyetin yüzüncü yılını coşkuyla kutluyor. Bütün dogmatik yargılara, karşı çıkışlara ve kuşatmalara rağmen Cumhuriyet artık bizim ortak değerimizdir. Cumhuriyetin kurucu önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu çağdaş uygarlık vizyonuna yüz yıl sonra ne kadar yaklaştık diye sorarsanız, buna ne yazık ki olumlu cevap veremiyoruz! Cumhuriyetin yüzyıllık serüvenini birçok boyutuyla ele alabilir ve sayfalarca yazabiliriz. Ancak zaman içinde ekonomik kalkınma ve yurttaşı özgürleştirme hedefinin boğulmuş olması, sanırım en büyük darbe olmuştur. Bu yazımda daha çok Cumhuriyetin ekonomik kalkınma hedefinin gerçekleşmemiş olmasına değinmek istiyorum.

OSMANLI’DAN KALAN VAHİM TABLO!

Birçok cephedeki savaşta ve isyanlarda büyük kayıplar veren Osmanlı, sanayileşmeyi de beceremeyince uluslararası ticarette sömürüye iyice açık hale geliyor. Sanayileşen emperyalist Batı ülkelerinden sürekli borçlanmak zorunda kaldığından gün gelmiş bu borçların faizlerini bile ödeyemez hale düşmüş, kapitülasyonları kabul etmiş, Düyunu Umumiye İdaresi’ni kabul etmiş, eli kolu bağlanmış bir Osmanlı’dan Cumhuriyete sadece dört fabrika kalmış: Hereke ipek dokuma, Feshane yün iplik, Bakırköy bez ve Beykoz deri fabrikaları. Bunların da sarayın ve askerin ihtiyacı için kurulduğunu görüyoruz. 13.6 milyon civarındaki ülke nüfusunun yüzde 82.4’ü köylerde yaşıyor. Bunların çoğunluğu çocuk, kadın, yaşlı, gazilerden oluşuyor ve hastalıklarla boğuşuyorlar. Okuma yazma oranı yüzde 10’un altında, kadınlarda bu oran binde 4’e düşüyor. 40 bin köyün 37 bininde okul yok, postane yok, dükkân yok, köylü topraksız, sabanı ve öküzü bile yok. Sermaye yok, kalifiye eleman yok, teknoloji yok...

EKONOMİK BAĞIMSIZLIK OLMADAN SİYASİ BAĞIMSIZLIK OLMAZ

Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı’nın yıkılış sebeplerini çok iyi biliyor. Daha Cumhuriyet ilan edilmemiş ve Lozan Barış Antlaşması’nın görüşmeleri devam ediyorken 17 Şubat 1923 günü, milli ekonomiyi inşa etmek için İzmir (Türkiye) İktisat Kongresi’ni topluyor ve kongreyi açış konuşmasında şunları söylüyor: “...Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar ekonomik zaferlerle taçlandırılmamışlarsa, meydana gelen zaferler devamlı olamaz. Ekonomi demek, her şey demektir, yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne lazımsa onların hepsi demektir.” Ne kadar doğru bir tespit ve ne kadar büyük bir vizyon! 

PLANLI KALKINMA DÖNEMİ VE SONRASI

İzmir İktisat Kongresi’nde, özel sektör ve devlet destekli, yerel kaynaklara dayalı milli ekonomi hamlesi planlanıyor. Ancak 1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nda Batı ekonomileri çökünce Türkiye de bundan çok kötü etkileniyor, tarımda ürün fiyatları yüzde 60 oranında düşüyor ve zaten zayıf olan özel sektör iş yapamaz hale geliyor. Bunun üzerine, o günün koşullarında, Sovyetler’in planlı ekonomik modeli örnek alınarak planlı bir ekonomik modele geçiliyor ve devlet yatırımları ön plana çıkıyor. 1931 yılında “Devletçilik ilkesi”, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın programına alınıyor, 1937 yılında bu ilke anayasaya da giriyor. 1933-1934’te Türkiye’nin ilk 5 yıllık sanayi planı yapılıyor. 1949’a kadar devletin öncülük ettiği, kamunun ve halkın çıkarlarının merkeze alındığı önemli siyasi dönüşümler, devrimler, sanayileşme ve tarımda modernizasyon adımlarının atıldığını görüyoruz. Türkiye 1923-1938 arasında yıllık ortalama yüzde 7.8 oranında büyüyor. Peki Atatürk dönemi sonrasında her alanda olduğu gibi ekonomi alanında da gereğini yapabildik mi?

1950’den beri, 1960-1979 dönemi hariç, Türkiye liberal ekonomik politikalarla büyümeye çalışıyor. Özellikle 1980’den sonra esas alınan özelleştirmeci neoliberal politikalarla ekonomide kamuculuk, evrensel hukuk normları, kurumsal ve demokratik yapılaşma, nitelikli eğitim, sosyal adalet ve etik değerler tamamen terk edilmiş, Türkiye emperyalistlerin tek taraflı küresel sömürü pazarı haline gelmiştir. Teknolojik dönüşümün ve dijital devrimin de gerisinde kalan Türkiye, 10 bin dolar civarındaki kişi başına milli geliriyle orta gelir tuzağından çıkamıyor. 

Bütün bunlara rağmen, bugün Cumhuriyetin ilk yıllarındaki kadar zorluklarımız bulunmuyor, her alanda büyük potansiyellerimiz var. İhtiyacımız olan vatansever, bilime, akla, sanata değer veren, erdemli cesur, liyakatli ve devrimci siyasetçileri öne çıkaracak halkın kendi iradesidir. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun...

Yazarın Son Yazıları

Kalkınma ve akademik meslekler

Birinci sanayi devriminin belirleyici teknolojisi; makineler, buhar gücü ve fabrika sisteminin oluşmasıydı (1760-1840).

Devamını Oku
17.08.2025
Ekonomik belirsizlikler

Ülke olarak neden sürekli makroekonomik belirsizlikler ve dengesizliklerle uğraşıyoruz?

Devamını Oku
03.08.2025
Bıçak kemiğe dayandı

İktidarın iki yıldır yürüttüğü enflasyonla mücadele programında yolun sonuna gelindi diyebiliriz.

Devamını Oku
20.07.2025
İçimiz yanıyor!

Her yaz meydana gelen orman yangınları, yaşadığımız bir trajediye dönüştü...

Devamını Oku
06.07.2025
Ekonomi politik girdap

Trump’ın, gümrük tarifelerinde ve uluslararası ticarette yarattığı belirsizliklere, 13 Haziran’da İsrail’in, İran’a saldırmasıyla artan jeopolitik riskler de eklenince...

Devamını Oku
22.06.2025
Bayramlaşamıyoruz bile!

Düşünce üreten, yazan ve çizen insanların erdemi, elbette yaşadığı dönemin sorunlarını dile getirmekten geçiyor.

Devamını Oku
08.06.2025
İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor

Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi.

Devamını Oku
25.05.2025
Ekonomi sert daralıyor

Ekonomi sert daralıyor

Devamını Oku
11.05.2025
Depremi beklerken

Depremi beklerken

Devamını Oku
27.04.2025
Dünya’da Trump belirsizliği

Dünya’da Trump belirsizliği

Devamını Oku
13.04.2025
Ekonomide büyük tahribat

Ekonomide büyük tahribat

Devamını Oku
30.03.2025
Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Milli gelir büyümesi ve kalkınma

Devamını Oku
16.03.2025
Ekonomide güven sorunu

Ekonomide güven sorunu

Devamını Oku
02.03.2025
TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

TÜSİAD’ın enflasyon eleştirisi

Devamını Oku
16.02.2025
Sosyal adaletin küresel krizi

Sosyal adaletin küresel krizi

Devamını Oku
02.02.2025
Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Bütçede adaletsizlik ve keyfilik

Devamını Oku
19.01.2025
Ekonomide öngörüler

Ekonomide öngörüler

Devamını Oku
05.01.2025
Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Dağılımda adaletsizlik büyüyor

Devamını Oku
22.12.2024
Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Emekli maaşı ve asgari ücret sancısı

Devamını Oku
08.12.2024
Aralıkta faiz indirimi sinyali

Aralıkta faiz indirimi sinyali

Devamını Oku
24.11.2024
Vergide adalet kalmadı

Vergide adalet kalmadı

Devamını Oku
10.11.2024
Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Kurumlar güvenilirliklerini kaybediyor

Devamını Oku
13.10.2024
Faiz sarmalına girdik

Faiz sarmalına girdik

Devamını Oku
29.09.2024
Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Bu ‘OVP’ de piyasalara güven vermedi

Devamını Oku
15.09.2024
Tarımını kaybeden ülke

Tarımını kaybeden ülke

Devamını Oku
01.09.2024
Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Ekonomide belirsizlikler devam ediyor

Devamını Oku
18.08.2024
Servet transferi ve iktidar

Servet transferi ve iktidar

Devamını Oku
04.08.2024
Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Vergide sistemsizlik ve adaletsizlik

Devamını Oku
21.07.2024
Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Krizin bedelini emekçiler ödüyor

Devamını Oku
07.07.2024
Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Faşist ideolojiler geri mi geliyor?

Devamını Oku
23.06.2024
Enflasyon zirve yaptı

Enflasyon zirve yaptı

Devamını Oku
09.06.2024
Ahbap çavuş kapitalizmi

Ahbap çavuş kapitalizmi

Devamını Oku
26.05.2024
Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Enflasyonla mücadele programı başarılı mı?

Devamını Oku
12.05.2024
Mali müşavirler ayakta

Mali müşavirler ayakta

Devamını Oku
28.04.2024
Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Kötü yönetilmeye kırmızı kart

Devamını Oku
14.04.2024
Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Enflasyon en büyük endişe kaynağı

Devamını Oku
31.03.2024
Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Ekonomimiz uyuşturucu bağımlısı

Devamını Oku
17.03.2024
İrfan Hüseyin Yıldız yazdı...

Hayat pahalılığı kimleri eziyor?

Devamını Oku
03.03.2024
Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Kapsayıcı kurumlarımızı kaybediyoruz

Devamını Oku
18.02.2024
Kapitalizm krizleri üretiyor

Kapitalizm krizleri üretiyor

Devamını Oku
04.02.2024