Ekrem İmamoğlu için düzenlenen toplantı nedeniyle ata toprağımız Kastamonu’daydık. Ilık bir bahar havasının egemen olduğu Kastamonu’daki genel havayı özetlersek halkta korku eşiği aşılmış, Ekrem İmamoğlu adeta bir korkusavar simgesi olmuş.
CHP’ye gelince... Parti; kararlılık, özgüven ve iradede bütünleşmiş, iktidar olacağına inanmış.
Küçük çay evinin alçak taburesinde oturan kalın bıyıklı Kastamonulunun söyledikleri, İmamoğlu’nun halk arasında “cesaret verici, mert, ardından sürükleyici bir önder” olarak algılandığını aşağı yukarı kanıtlıyordu:
“Satır ile vuruyorlar ama o direniyor. İmamoğlu’ndan başka çaremiz kalmadı.”
Benzer sözlere, akşam yapılan kapalı pazaryerindeki kalabalık toplantıda da tanıklık ettik. Karadenizli olduğu anlaşılan bir yurttaş, avazı çıktığı kadar bağırıyordu:
“Hey aslanım benim. Geliyorsun, geliyor. Bütün Karadeniz arkanda.”
Önünde, “Halkın ekmeğidir adalet” yazılı büyük bir afişin asılı olduğu belediye binasına yakın caddede, ellerinde torbalarla alışverişten dönen kadınlar, aralarında gülüşerek yüksek sesle konuşuyorlardı:
“Neymiş? Salonlar doluymuş da İmamoğlu’na konuşacak yer vermemişler.”
“Vermesinler, hıh...”
CHP il binasında bir kaynaşma vardı. Gençlerin yoğunluğu gözümüzden kaçmadı. Tertemiz giyinmişlerdi.
Gençlik kollarından Sema Akman ile Onurcan Şişman ile söyleşiyoruz.
“Gençlik” diyorlar, “Coşkulu, hareketli, canayakın ve sözünün eri gördükleri İmamoğlu’nun yanlarında olduğunu hissediyorlar, korkmuyorlar.”
CHP’de cumhurbaşkanı adaylığının önseçimle belirlenmesi kararı sonrası gençlik kollarına üye olanların yüzde 16 arttığını da sevinçle aktarıyorlar.
CHP’nin ilde 2014’te 4 bin olan oylarını 32 bine çıkararak seçim kazanan, halkçı yerel yönetimci diye bilinen Kastamonu’nun genç belediye başkanı Hasan Baltacı, gelecekten emin:
“Toplumda CHP’ye bir yöneliş var. Vatandaş artık adaletsizlik, işsizlik, açlık sebebiyle değişim istiyor. İnsanlar bıkkın, yorgun. Ömrünü tamamlamış, yeni bir heyecan yaratamayan iktidarın karşısında değişimi başarmış, öz eleştirisini yapmış partimiz toplumda heyecan yaratıyor.”
COŞKUN TOPLANTI
Akşam iftardan sonra düzenlenen toplantı, çok yoğun ve coşkuluydu. Gençler, “İktidar, iktidar” diye bağırıyorlardı. Kadınlar, en çok da kadınlar; ellerinde salladıkları Türk bayrakları ile kurtuluşun yolu Kastamonu’dan yeni bir kurtuluşun başlangıcını kutluyor gibiydiler.
İlk kez Kastamonu Nasrullah Camisi’nde okunan İstiklal Marşı’nın kabul edildiği günün yıldönümünde, İmamoğlu kürsüden marşın ilk sözcüğünü yineliyordu:
“Korkma!”
Ardından, “Zulmedenlerin koltukları sallanıyor. Zangır zangır sallanıyor” diyerek Saray’a seslendi:
“Sen kork? Bu milletten kork... Millet, o koltuğu almaya geliyor.”
Ve üstlendiği yükümlülüğü toplumla paylaşma gereği duydu: “Herkes görev başına!”
