Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

06.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

¦ Erdoğan’ın verilen oy için hesap sorulacağını söylemesi ne demek?
Kendisine başkan denmesini isteyen Türkiye Cumhurbaşkanı, yapılan değişiklikle ülkenin demokrasi tarihinin en önemli aşamasına gelmiş olduğunu iddia ettiği ve yeminle bağlı olduğu anayasayı, evrensel yasal yükümlülükleri, siyasi etik kurallarını, hatta asgari insaf sınırlarını hiçe sayarak konuşmaya devam ediyor. Seçimden önce “istenmeyen şekilde” oy verecek olanlar başlarına gelecekler için uyarılmıştı, şimdi de verdikleri oy için hesap vermekle tehdit ediliyorlar.
Başka bütün faktörleri, şaibe iddialarını, eşitsiz koşulları, haksız düzenlemeleri, açık ihlalleri bir kenara bırakalım; bir ülkede, o ülkeyi yöneten kişi, bir seçmen kitlesinin -aslında tek bir seçmenin bile- verdiği oydan dolayı hesap vereceğini iddia ederse, öncelikle kendi pozisyonunu ve yürütmekte olduğu rejimi tarif etmiş olur. Ve tarif edilen şey, siyaseten, hukuken ve tarih önünde bütün destekçileriyle birlikte asıl hesap verilmesi gereken durumdur.

¦ Fikir özgürlüğünün artık sorun olmayacağı ne anlama geliyor?
Hayat bazen kurgusal olandan daha şaşırtıcı olabiliyor. Erdoğan kendisine seçim kazandırdığını söylediği partili kadınların karşısında, yeni sistemde -sistem bu konuyla ilgili hiçbir düzenleme getirmemiş olsa da- fikir özgürlüğü sorunu olmayacağını söyledi. Kaderin cilvesi, bu sözler yayımlanırken, daha önce hakaret içermediği mahkeme kararı ile sabit olan bir karikatürü taşıdığı için tutuklanan ODTÜ’lü öğrencilerin iddianamesinin kabul edildiği haberi geldi.
Yeni sistemde fikir özgürlüğünün artık sorun olmaması demek, hangi fikrin özgür olması gerektiğine ilişkin kararın kafa karıştırmayacak biçimde tek merkezden belirlenmesi demek. “Fikri hür nesiller” sözünün, hangi fikirlerin özgür olduğu şeklinde anlaşılması demek. Özgür olmasına karar verilen fikirler konusunda kimsenin sorun çıkarmaması: “Kan banyosu” isteğinin bile fikir özgürlüğü sayılması demek. “İfadeye ben karar verdikçe özgürlükte sıkıntı yaşatmam” demek.

¦ Yeni dönemde ideolojik, dini ve ahlaki kriterler daha mı belirleyici?
Aile kontenjanından TRT Genel Müdürü, Eurovision yarışması vesilesiyle, trans bireylere ve farklı cinsel yönelimlere ilişkin ileri geri konuşmuş. TRT’de neyin gösterilebilir olduğu yeni bir tartışma değil, uzun yıllar Bülent Ersoy da yasaklı olmuştu ama artık Cumhurbaşkanı iftarlarında onur konuğu. Onur yürüyüşü yasaklı ama uygun pozisyon alana itibarlı yer temin edilebiliyor. Popüler alandaki kabul sınırları da, son günlerin söyleşi furyasından anlaşıldığı üzere, olanları sindirme kapasitesine bağlı.
Milliyetçilik, dindarlık veya muhafazakârlık odaklı ideolojik zorlamaların neredeyse tamamı başkalarına, “ötekilere”, karşısında olunanlara dönük. İktidar, tıpkı yasalarda yaptığı gibi, ideolojik hassasiyetlere dayalı kuralları da kendisi için geçerli değilmiş gibi yorumluyor. “Milli duruş” talimatı herkese zorunlu ama onlarınki pazarlığa tabi. Tevazu ve ekonomik seferberlik herkesin görevi ama, onların itibarından tasarruf olmuyor. Alkol, kumar, faiz düşmanlığıyla oy toplamak, getirisiyle mali yama yapmak doğal.

¦ Kriz konjonktürü ve kötüleşen ekonomi iktidarı ne kadar etkiliyor?
Erdoğan 100 günlük icraat programını açıkladı. Seçimden önce olduğu gibi, millet bahçeleri ve kıraathaneleri, çılgın projeler, kıskançlık duyulan inşaatlar dışında yeni bir durum yok. Anlaşılan muhalefetin kaygı duyduğu gibi önlem alınması gereken, gereği yapılması acil bir olağanüstülük de yok. Beş yıldır “döndürülemez borç” şimdiye kadar nasıl döndürüldüyse yine öyle döndürülecek; birilerinin uğradığı zarara göre değil, iktidarın idare edebilme zorluklarına yetecek kadar önlem alınacak.
En çok kazanan (veya kazandırılan) yüzde 10 ile, en az kazanan (veya verilen aza razı) yüzde 10’un memnuniyetinin devam etmesi, arada kalanların da yüzde 10’unun korku, yüzde 10’unun aidiyet, yüzde 10’unun da çaresizlikten teslim olduğu denklemin sürebileceği inancı değişmemiş görünüyor. “Kriz geliyor” korkusu, “krizin neden geldiği” bilgisiyle buluşmadan ve bu ilişki siyasileşmeden sonuç üretmiyor. Neyi değiştirmeye uğraştığı da, neyi korumaya çalıştığı da belirsiz muhalefet partileri de tabloyu tamamlıyor.

¦ Yeni yönetim sisteminin kapalı bir ajandası, gizli gündemi var mı?
Kendini seçtirmeye yetecek kadar serbest seçim, fikrine yetecek kadar özgür alan, idare etmeye yetecek kadar “milli” hassasiyet, pazarlığa açık tutulabilir muhataplar ve devam etmeye yetecek kadar para. “Sihirli” iktidar formülünün 16 Nisan ve 24 Haziran sonrası yeni versiyonu da böyle görünüyor. Hem yasal altyapı, hem de fiili uygulamalar açısından seviye atlayan bu yeni düzenin, bu açılardan ilginç bir şeffaflaşma yarattığını da söyleyebiliriz. İktidar önü açılmış hissettikçe, daha çok kendisi oluyor.
Bahçeli’nin 2016 sonunda dile getirdiği “fiili durumu hukukileştirmek gerekir” lafı ile başlayan süreç ilerliyor. “Fiili durum” genişliyor, yasal sınırları da aşan bir keyfilik alanı oluşuyor ama olay “yeni” bir şey yapmaktan çok, yaptığını sürdürebilmek öncelikli gibi. Ancak bir yandan da aktaranı, göstereni olmasa da durum alenileşiyor. Saklanacak bir şey, saklayacak kimse olmadığı düşüncesiyle tasarlanan da, zorlanılan da hemen dile vuruyor. Bu yüzden, artık, “gösterme” üzerine bir muhalefetin karşılığı yok. Sorun görünürlükte değil, nasıl anlamlandırıldığında ve asıl olarak da nasıl ilişki kurulduğunda.

Yazarın Son Yazıları

Eyvallah

Eyvallah

Devamını Oku
10.09.2018
Ödenmemiş fatura yığını

Ödenmemiş fatura yığını

Devamını Oku
07.09.2018
Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Devamını Oku
03.09.2018
Lütufla başlamayan yasakla bitmez

Türkiye kaybedilenlerin açık seçik göründüğü, kazanılması gerekenlerin berraklaştığı günlerden geçiyor. Dünkü Cumhuriyet’in 1. sayfası, özellikle de Vedat Arık, Hayri Tunç ve Ahmet Şık fotoğrafları bunun özeti gibiydi: “Bitmeyen zulüm” ve bitmemesi gereken direniş.

Devamını Oku
27.08.2018
Partilerin yerel seçim ufku

Partilerin yerel seçim ufku

Devamını Oku
24.08.2018
Lütuf düzeni

Lütuf düzeni

Devamını Oku
20.08.2018
Kayıp bölüştürmek

Kayıp bölüştürmek

Devamını Oku
17.08.2018
Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Devamını Oku
14.08.2018
Krizi karşılama stratejisi

Krizi karşılama stratejisi

Devamını Oku
13.08.2018
Her şey algıdan

Her şey algıdan

Devamını Oku
10.08.2018
Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Devamını Oku
06.08.2018
Kim kimi idare ediyor?

Kim kimi idare ediyor?

Devamını Oku
03.08.2018
Diklenerek eğilmek

Diklenerek eğilmek

Devamını Oku
30.07.2018
Akşener gerçekten dönmezse?

Akşener gerçekten dönmezse?

Devamını Oku
27.07.2018
İyi Parti’de ne olacak?

İyi Parti’de ne olacak?

Devamını Oku
24.07.2018
Ne yaptınız da yoruldunuz?

Ne yaptınız da yoruldunuz?

Devamını Oku
23.07.2018
Sarsıntı kaçınılmazdı

Sarsıntı kaçınılmazdı

Devamını Oku
23.07.2018
‘Dağılma’ hevesi

‘Dağılma’ hevesi

Devamını Oku
16.07.2018
Kötü siyaset iyisini kovar

Kötü siyaset iyisini kovar

Devamını Oku
13.07.2018
Başkanın adamları

Başkanın adamları

Devamını Oku
10.07.2018
Yeni dönem başlarken

Yeni dönem başlarken

Devamını Oku
09.07.2018
Muhalefet neden dağıldı?

Muhalefet niçin dağıldı?

Devamını Oku
06.07.2018
Soruları bitmeyen seçim

Soruları bitmeyen seçim

Devamını Oku
02.07.2018
Değişim bir tercih değil

Değişim bir tercih değil

Devamını Oku
29.06.2018
MHP oylarının anlamı

MHP oylarının anlamı

Devamını Oku
26.06.2018
24 Haziran’ın iktidar tablosu

24 Haziran’ın iktidar tablosu

Devamını Oku
25.06.2018
Tek adamlık artık zor

Tek adamlık artık zor

Devamını Oku
25.06.2018
Bozgun görüntüsü

Bozgun görüntüsü

Devamını Oku
22.06.2018
Son düzlük notları

Son düzlük notları

Devamını Oku
18.06.2018
İttifaklar tablosu

İttifaklar tablosu

Devamını Oku
11.06.2018
Metal paslanması

Metal paslanması

Devamını Oku
08.06.2018
Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Devamını Oku
04.06.2018
Münafık dinamiği

Münafık dinamiği

Devamını Oku
01.06.2018
Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Devamını Oku
28.05.2018
Görev erteleme beyannamesi

Görev erteleme beyannamesi

Devamını Oku
25.05.2018
Seçimin arka plan senaryoları

Seçimin arka plan senaryoları

Devamını Oku
21.05.2018
Görev, ihtiyat, sürpriz

Görev, ihtiyat, sürpriz

Devamını Oku
18.05.2018
İyimserlik ve kötümserlik

İyimserlik ve kötümserlik

Devamını Oku
14.05.2018
AKP artık ‘eski Türkiye’

AKP artık ‘eski Türkiye’

Devamını Oku
11.05.2018
Muhalefete hediye

Muhalefete hediye

Devamını Oku
09.05.2018