Krizi karşılama stratejisi

Krizi karşılama stratejisi

13.08.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

¦ Yaşamakta olduğumuz krizin değerlendirmeleri ve geliştirilen önlemler hangi yönde ilerliyor?
Türkiye’nin içinden geçtiği siyasal ve ekonomik krizin Brunson’lı bölümü ikinci haftasını da tamamladı. Artık bir geçici dalgalanma sınırını aşacak etkiler yaratmış, devamında gelebilecekler konusunda da epey kötümser senaryo biriktirmiş durumda. İktidar kanadından gelen son açıklamalarla da kriz tablosunu geçici bir durum olarak tarif eden kalmadı zaten.
Tartışmalar krizin derinliği ve getireceği tehlikelerden çok nedeni ve nasıl çıkılacağıyla ilgili. Erdoğan, sorunun başlangıç günlerindeki sessizliğini ve “atlatırız” tavrını bıraktı, önce Allah’a, sonra başka alternatif müttefiklere, yastık altına ve asıl olarak hamaset dozu yüksek milli direniş söylemi ile fedakârlığa ikna edebileceği kalabalıklara bel bağladığını gösterdi.

¦ Bir süre sessiz kalındıktan sonra hızla “ekonomik saldırı altındayız” söylemine dönülmesi neden?
ABD-Türkiye ilişkisinin özellikle Trump sonrasında büyük ölçüde “vazgeçilebilirlik” testleri ile yürüyor olması, ortaya çıkan krizin sertliği üzerinde fazlasıyla etkili. “Yok canım bu kadarı olmaz” sınırı ve pazarlık eşikleri beklenenden hızlı aşıldı. Bütün geç kalmışlıkların eşliğinde gelen dalga başka direnme opsiyonlarını yok edecek kadar hızlı ilerledi ve giderek daha da hızlandı.
Sadece Türkiye için değil, dünyada bile örneği az görülen rakamsal bozulma açık ve görünür olmasına rağmen, dikkate değer bir reaksiyon yaratmadı. Büyük sermayesinden küçük esnafına pragmatiklerden güçlü bir “ne oluyor” sesi yükselmedi, muhalefet sıkıştırması da yaşanmadı. Bu ilk reaksiyon havası en bildik yola dönülmesini kolaylaştırdı, hatta teşvik etti.

¦ Ekonomik gerekçelerle açıklanamayacak bir rakamsal tablo olduğu iddiası rotayı nasıl etkiliyor?
Ekonomi sadece ekonomik gerekçelerle açıklanamaz zaten. Ancak, iktidarın “tablo ekonominin gereklerine uymuyor” iddiasına abanması, kendi elini kolunu bağlıyor da (veya böyle isteniyor). Çünkü, krize ekonomik önlemler almanın, bir tür suç kabulü anlamına geleceği düşünülüyor. Bu nedenle, kriz ekonomi dışına itilmek ve siyasi alanda karşılanmak isteniyor.
AKP sözcüsü Mahir Ünal’ın “hükümetin krizden sorumlu olduğunu söylemek, ülkeye saldıranların tarafında olmaktır” sözleri de, çok açık bir sorumsuzluk, dokunulmazlık talebinin ifadesi. Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı için sağlanan tam yetki, tam sorumsuzluk halinin yasal kapsamı yetmiyor, siyasal olarak da bir hak haline dönüşmesi isteniyor.

¦ Erdoğan’ın da kullanmaya başladığı aynı gemide olma metaforu ve yastık altına çağrı yapması ne anlama geliyor?
Olup biteni metaforlarla anlatmak kolaylık yaratsa da çoğunlukla kullandığınız metaforun kasıtlarına hapsolmak demektir. Ülkenin bir gemi olduğu fikri, yüzdürme zorunluluğu kadar batma ihtimalini de canlı tutmaya yarıyor. Ayrıca, kaptana itaati mecbur eden bir mahkûmiyet göndermesi kadar “gemisini kurtaran kaptan” özdeyişini de hatırlatıyor.
Erdoğan’ın, daha önce de olduğu gibi destekçilerini dolarlarını bozdurmaya ve yastık altındaki birikimlerini çıkarmaya çağırması, bu hamlelerin ekonomik etkisine inandığından değil. Yani “ekonomik gerekçelerle” açıklanır bir talep değil. Erdoğan, tıpkı Berat Albayrak sunumundaki zenginlere söylendiği gibi, destekçisi kalabalıklara da “benimle olmak kaderiniz” diyor.

¦ Gazeteduvar’dan Bahadır Özgür’ün söylediği, “mecbur kaldığı kurtuluş savaşını” Erdoğan kazanabilir mi?
Referandum ve seçimden önce de çok yazılıp çizildi. Erdoğan’ın fiili ve yasal olarak kurmaya çalıştığı otoriter ve denetimsiz iktidar alanı, yeni bir hikâye kurmak için değil, bitmiş hikâyeyi gelen sert dalgaya karşı savunmak içindi. Bu açıdan bakıldığında, iktidar memleketi krizden korumak için geç kalmış olabilir ama kendini korumak için hiç hazırlıksız olmadığı ortada.
Bu tablo karşısındaki zayıf muhalefet ve aynı gemi metaforuna rağmen iktidarın verdiği karşılığa bakılınca, fedakârlık bekleyen iktidarın kibirden bile tasarruf etmeye niyeti olmadığı anlaşılıyor. “Biz bunları tanırız, güveniriz” diyen “rasyonel” sermaye ise kendilerinden itaatten başka bir şey beklenmemesinin rahatlığı içinde. Peki fedakârlığa memur ve mahkûm edilen kalabalıklar?  

Yazarın Son Yazıları

Eyvallah

Eyvallah

Devamını Oku
10.09.2018
Ödenmemiş fatura yığını

Ödenmemiş fatura yığını

Devamını Oku
07.09.2018
Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Devamını Oku
03.09.2018
Lütufla başlamayan yasakla bitmez

Türkiye kaybedilenlerin açık seçik göründüğü, kazanılması gerekenlerin berraklaştığı günlerden geçiyor. Dünkü Cumhuriyet’in 1. sayfası, özellikle de Vedat Arık, Hayri Tunç ve Ahmet Şık fotoğrafları bunun özeti gibiydi: “Bitmeyen zulüm” ve bitmemesi gereken direniş.

Devamını Oku
27.08.2018
Partilerin yerel seçim ufku

Partilerin yerel seçim ufku

Devamını Oku
24.08.2018
Lütuf düzeni

Lütuf düzeni

Devamını Oku
20.08.2018
Kayıp bölüştürmek

Kayıp bölüştürmek

Devamını Oku
17.08.2018
Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Devamını Oku
14.08.2018
Krizi karşılama stratejisi

Krizi karşılama stratejisi

Devamını Oku
13.08.2018
Her şey algıdan

Her şey algıdan

Devamını Oku
10.08.2018
Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Devamını Oku
06.08.2018
Kim kimi idare ediyor?

Kim kimi idare ediyor?

Devamını Oku
03.08.2018
Diklenerek eğilmek

Diklenerek eğilmek

Devamını Oku
30.07.2018
Akşener gerçekten dönmezse?

Akşener gerçekten dönmezse?

Devamını Oku
27.07.2018
İyi Parti’de ne olacak?

İyi Parti’de ne olacak?

Devamını Oku
24.07.2018
Ne yaptınız da yoruldunuz?

Ne yaptınız da yoruldunuz?

Devamını Oku
23.07.2018
Sarsıntı kaçınılmazdı

Sarsıntı kaçınılmazdı

Devamını Oku
23.07.2018
‘Dağılma’ hevesi

‘Dağılma’ hevesi

Devamını Oku
16.07.2018
Kötü siyaset iyisini kovar

Kötü siyaset iyisini kovar

Devamını Oku
13.07.2018
Başkanın adamları

Başkanın adamları

Devamını Oku
10.07.2018
Yeni dönem başlarken

Yeni dönem başlarken

Devamını Oku
09.07.2018
Muhalefet neden dağıldı?

Muhalefet niçin dağıldı?

Devamını Oku
06.07.2018
Soruları bitmeyen seçim

Soruları bitmeyen seçim

Devamını Oku
02.07.2018
Değişim bir tercih değil

Değişim bir tercih değil

Devamını Oku
29.06.2018
MHP oylarının anlamı

MHP oylarının anlamı

Devamını Oku
26.06.2018
24 Haziran’ın iktidar tablosu

24 Haziran’ın iktidar tablosu

Devamını Oku
25.06.2018
Tek adamlık artık zor

Tek adamlık artık zor

Devamını Oku
25.06.2018
Bozgun görüntüsü

Bozgun görüntüsü

Devamını Oku
22.06.2018
Son düzlük notları

Son düzlük notları

Devamını Oku
18.06.2018
İttifaklar tablosu

İttifaklar tablosu

Devamını Oku
11.06.2018
Metal paslanması

Metal paslanması

Devamını Oku
08.06.2018
Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Devamını Oku
04.06.2018
Münafık dinamiği

Münafık dinamiği

Devamını Oku
01.06.2018
Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Devamını Oku
28.05.2018
Görev erteleme beyannamesi

Görev erteleme beyannamesi

Devamını Oku
25.05.2018
Seçimin arka plan senaryoları

Seçimin arka plan senaryoları

Devamını Oku
21.05.2018
Görev, ihtiyat, sürpriz

Görev, ihtiyat, sürpriz

Devamını Oku
18.05.2018
İyimserlik ve kötümserlik

İyimserlik ve kötümserlik

Devamını Oku
14.05.2018
AKP artık ‘eski Türkiye’

AKP artık ‘eski Türkiye’

Devamını Oku
11.05.2018
Muhalefete hediye

Muhalefete hediye

Devamını Oku
09.05.2018