İki takımın deplasman ve iç saha performansları mukayese edildiğinde Galatasaray’ın kazanma şansının yüksek olduğu görülüyordu. Sneijder’in Selçuk’un yanına çekilmesi oyunu yönlendirmede Galatasaray’a artı getirmiş. Rizespor da baskıda zayıf kalınca Galatasaray sanki gölge idmanı yapar gibi oynamaya başladı. Bu rahatlığa ilk çeyrekte ancak bir gol sığdırabildi.
18. dakikadaki sakatlık Selçuk-Rodriguez değişikliğine neden oldu. Oyunu forse eden Galatasaray hücum ağırlıklı oynamaya alışmışken Olcan’ın bıraktığı boşluğu gözardı etti. Cezayı Mehmet kesti: 1-1 Bu pozisyonda Hakan da Selçuk gibi aynı yerden sakatlanarak oyun dışı kaldı. Golden sonra Rizespor oyuna ortak oldu ve Kweuke ile net bir pozisyon daha buldu. Ama ayağı kaydı. Galatasaray’da Olcan hücuma çıktığında geri dönüşlerde geç kalınca savunma o boşluğu dolduramadı. Bu Kweuke’den sonra ikinci açıktı. İlk yarım saat geçildikten sonra Galatasaray’da yorgunluk belirtileri başladı. Yorgunluk başlayınca kafa da çalışmaz. Konsantrasyon zorlaşır.

Sezgi hataları
Benfica’nın fiziksel ve psikolojik yorgunluğu Galatasaray’ı çok etkilemiş. İki sakatlık ve ikinci gole neden olan pozisyon sezgisindeki yetersizlik. Ama Galatasaray ikinci yarıya istekli başladı. Sanki devre arasında şarj oldular.
Topla oynamada üstün olsalar da bu gol pozisyonuna dönüşmedi. Sadece Sneijder ve Podolski’nin şutları vardı. Beraberlik golü de böyle oldu. Rizespor maç boyu oyunu kendi alanında kabul etti. Bu Galatasaray’ın işini kolaylaştırdı. Topun peşinde koşmadılar, topu koşturdular. Golü kovaladılar ve kornerdeki karambolden öne geçtiler. Ama uzatmada yine pozisyon sezgisindeki hatalardan yenen iki golle yenildiler.