Maçın deneyimli yardımcı hakemi Baki Tuncay Akkın önce bir Galatasaray atağında ofsaytı kaçırdı sonra da Melo’nun açık ofsayttan attığı golü saptayamadı. Bu da yetmiyormuşçasına çizgiyi geçen-geçmeyen toplarda tutarlı kararlar veremedi. Bu nedenle Beşiktaş yandaşlarının hakem Hüseyin Göçek’e haksız yere küfretmesi yakışık almadı. Golü veren yardımcı hakemdi. Kaldı ki Beşiktaşlı futbolcuların yaptığı hatalar hakemlerden çok daha dikkat çekiciydi. Çünkü Beşiktaşlı futbolculardan bazıları futbolu bilmiyor. Örneğin Mustafa Pektemek. Bu genç oyuncu bir santrforun nasıl oynaması, takımı atağa çıktığında nasıl davranması gerektiğini bilmiyor. Salt doğal yetenekleriyle mücadelesini sürdürüyor. Oysa yeteneğe bilgi katılmadıkça sonuç almak ancak rastlantılara veya rakip savunmanın yapacağı hatalara bağlı kalıyor.
\nQuaresma’nın kaçak güreşen develer gibi oynadığı futbol varken Mustafa’yı eleştirmeye pek de gönlüm elvermiyor. Ama sonuçta Quaresma bu kadardır, daha ötesi de olmaz zaten. Mustafa belki eleştirilerimize kulak verir, kim bilir? Mustafa Pektemek’in yanında oynayan Holosko ise sanki futbolu unutmuş. En önemli özelliği olan süratte devamlılığını yitirmiş. Böyle oyuncuların tipik özelliği oynamadığı zaman kuvvetten düşmesidir ki bunu dün akşam net bir şekilde gördük.
\nForveti etkisiz, Q7’si sorumsuz, savunmada Elmander’e her yüksek topta yenilmesine karşın inatla Beşiktaş’tan daha fazla para koparmanın peşinde olan Sivok’un hallerine bakıldığında Siyah-Beyazlı takımın daha iyisini yapması olanaksızdı. Futbolda bu denli net yargıya varmak insanın başına iş açacağının ayırdında olsam da oyunun gidişatı ve Beşiktaşlı futbolcuların ortaya koyduğu başarım gücünden (performanstan) her şey görülüyordu.
\nMaç boyunca bir büyük takıma yakışır tek atak geliştiremeyen Beşiktaş’ın karşısında sıradanlıktan öteye geçemeyen Galatasaray’ın normal lig döneminde oynadığı hiçbir maçın kalitesini tutturamaması üst küme (play-off) maçlarında zorlanacağının bir göstergesi olsa gerek. Melo büyük olasılıkla ciddi bir uyarı almış. Gerilimi seven bu futbolcu belli bir düzeyde gerginliğe ulaşmadan başarılı olamıyor. Muslera, Veli Kavlak’ın müthiş şutunda gösterdiği tepki kuvvetiyle maçın beraberliğe gelmesini önledi. Hiç atak geliştiremeyen Beşiktaş’ta kırmızı kart görmesi gereken Quaresma alanda kalıp 80 dakika maçı seyrederken Fatih Terim bir atak oyuncusu olan Aydın Yılmaz’ı sahaya sürerek yengiyi garantiledi. Herkesin hata yaptığı bir ortamda hakemlerin bu denli alaya alındığı bir maça son zamanlarda tanık olmamıştık. Gene de hiçbir kötü karar yandaşların alana girmesini gerektirmez. Ülkenin genelinde sarsılan adalet duygusunun statlarda aranması ülkeyi ilginç bir noktaya doğru götürüyor...
\n\n