Metin Tükenmez

Melo ve Ernst

07 Mayıs 2012 Pazartesi
\n\n\n

Süper Final adı altında oynanan üst küme (play off) karşılaşmalarının tamamını göz önüne alırsak futbol kalitesi bu düzey takımlara yakışmayan ikinci maçı izledik dün akşam. İlki G.Saray - Trabzonspor karşılaşmasıydı. G.Sarayın alandaki duruşu, Beşiktaşlı futbolculara yaptıkları kişisel, grupsal ve takım halinde yaptığı baskı Siyah - Beyazlıları sıradan bir takıma dönüştürdü. Bu sıradan davranışlar sıradan kusurları da ortaya çıkartacaktı kuşkusuz. İşte onlardan birinde henüz oyunan başında Melonun attığı bir gol var ki, futbolumuza ilişkin türlü söylentilerin dillendirildiği şu dönemde insanın aklına olmadık şeyler getirebilir. \n

\n

Selçuk İnanın yaptığı köşe vuruşunda, belli ki Tayfur Havutçu tarafından Meloyu kontrol etmesi istenen Ernst geri kaçarken Brezilyalı futbolcu topa hamle yapıp boş kaleye kafa ile golü atıyor. Futbola ilişkin altyapısı da düşünsel yetisi de gelişmiş olan bir Alman bu konumda rakibine bu denli kolay kafa vurdurmaz. En azından onun durumunu bozmak için hamle yapar. Bu durumda golü atarsa yapacak bir şey yoktur, hatta gerekirse rakibin elini sıkmak sporcu hoşluğu olarak algılanabilir. Ama Ernst ileri hamle yapacağına rakibini izliyor. Dilerim Ernstin durumu anlık bir ussal tutulmadır. Bu ikilinin ikinci karşılaşmasında da yine Melo kafayı vurdu ama bu kez Ernst onun durumunu bozdu. Ernst Meloyu tutmayı bırakınca ikinci yarıda kendine geldi. Son dakikalarda gelen iki gole karşın genelde Beşiktaşın oyunu G.Sarayın canını sıkacak yetkinlikte değildi. Almeida kendi kalesine gol atmasına karşın G.Saray savunmasını zorlamaya çalışan tek oyuncuydu. İyi ortalar yapıldığında kafasını kullanıyor. Beşiktaş bu sezon başında Quaresma ve Simao ile uğraşacağına etkili orta yapan iki oyuncu bulabilse Almeida hem gol kralı olur hem de Beşiktaşın ligdeki konumu çok farklı olurdu.\n

\n

G.Saray bildiğimiz rakip ceza alanı çevresindeki etkin futbolunu oynamasa bile duran top silahı ve bu yıl takımı zor durumlarda düzlüğe çıkartan Melo - Selçuk ikilisiyle gol sorununu çözüyor. Böyle durumlarda oyunda istenilen düzey yakalanmasa da kazanmanın verdiği gönenç (mutluluk) sorunların üstünü örtüyor. Beşiktaş oynayamadığı maçlarda çok kötü görüntü veriyor. Dünkü oyunun ikinci yarısında G.Sarayın kaçırdığı gollerin yarısı Beşiktaş ağlarına gitse daha farklı bir sonuç ortaya çıkardı. Ancak G.Saray edindiği üstünlüğü yeterli görüp gelecek hafta oynanacak ayrıcalıklı son oyun için kayıp vermemeyi öncelikli gördü. Normal ligin ikinci yarısından başlamak koşuluyla bozulmaya başlayan Semih - Ujfalusi uyumu maçın beraberlikle bitmesine neden oldu. Bu sonuç Beşiktaşın edindiği bir başarı değil, G.Sarayın onlara sunduğu bir armağandır. Tribünden yardımcı antrenörlerini uyararak oyuncu değişikliği yaptıran Fatih Terimi eleştirmenin doğru olmadığını düşünüyorum.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

TandemsizTakım 27 Ağustos 2012
Futbolun Spartaküs'ü 26 Ağustos 2012
Yakup Durmuş ve Erol Togay 10 Ağustos 2012

Günün Köşe Yazıları