Zor bir yıldı, öncesi de zordu... COVID-19 salgını, ekonomik kriz, savaşlar, yokluk, adaletsizlik, iklim değişikliği, doğal afetler, göçler... Ve bugün ilk günü olan 2024 de zor geçecek gibi. Anlaşılan teknolojik açıdan her geçen gün gelişen dünyada biz insanlar sorun çözücü yeteneklerimizi kullanmak konusunda giderek daha aciz hale geliyoruz. Çoğumuzun dilinde “Dünya çıldırmış, freni boşalmış” gibi sözler... Gezegenin çivisi çıktığı konusunda belli ki dünyanın en zengin isimleri de kaygılı. Son dönemde bazılarının felaket senaryolarına yönelik lüks sığınak tarzı devasa yapılar inşa ettirdikleri magazinsel tartışmalar eşliğinde gündeme yansıyor. Yapay zekâya, zekâmızı kaptırma olasılığımıza yönelik sorular da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tam gaz devam ediyor.

Küresel alanda gerilimler, öngörülemezlikler tablosu kaldığı yerden... Avrupa’da sanayi ve ekonomi devi, AB’nin barış ve refah projesinde istikrar kalesi olarak görülen Almanya’da bile sosyal devlette kırılganlıklar artıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik, toplumsal konularda çözüm üretemeyen politikalarla birlikte sahada aşırı sağ, popülizm sesleri yükseliyor. Ukrayna-Rusya savaşı, İsrail’in Gazze’ye bombardımanı, ağır insani trajedi devam ediyor. Buzulların erime süreciyle birlikte gözler zengin mineral, enerji kaynaklarına sahip olduğu söylenen Kuzey Kutup bölgesindeki güç mücadelesinde. Çin-ABD arasındaki kapışma, şimdilik karşılıklı kontrollü kriz yönetimleriyle dondurulmuş halde. Ama yakın bir gelecekte iki gücün birbirini sınamada küresel tehdit dozunun yükselmesi olası... 

Bu zorlukları sıralasak da elbette karamsarlığa yer yok. Tıpkı yeni yıl kutlama mesajlarında birbirimize yazdığımız gibi sevgi, mutluluk, huzur, umut, barış ve adalet hâlâ dileklerimizin merkezinde. Onun için bugün ve her gün, bu anlamlı dileklerin yaşama geçmesi adına mücadelemizi ilk günkü gibi sürdürmek gerekiyor. Vazgeçmeden, yılmadan...

SONUNDA DOĞRUYU SEÇMEK...

Şimdi küresel sorunları sıraladıktan sonra “Onların kötü durumlarına bakın, dünya bizi kıskanıyor” diyecek halimiz de yok elbette. Türkiye’nin karnesi ortada. Siyasetten ekonomiye, yargıya, toplumsal açıdan kutuplaşmaya birçok konuda sorunla boğuşuyoruz. Ağır faturaların yükü her zaman olduğu gibi yine yurttaşın üzerinde. 

Ama dediğimiz gibi karamsarlığa geçit yok. Çünkü hiç bitmeyecek umudumuz, mücadele ruhumuz var. Yanlışlar yapılsa bile sonunda doğruyu seçme kararlılığımız da... Son örnek ise yolsuzluk, yoksulluk, yozluk tablosunda sıkışmış ülke gündeminde, 2023’ün son günlerinde yaşanan futboldaki skandalla yaşanan gelişmeler. Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Süper Kupa Finali’ni Riyad’da oynama süreci baştan aşağı yanlış kararlar dizisiyken son kriz Suudi yetkililerin Atatürk posterlerini, tişörtlerini engellemesiyle patlayıverdi. Sahaya çıkmayan takımlar doğru bir kararla ülkeye geri döndü, günün sloganı ise gönüllerimize kazındı; “Atatürk yoksa biz de yokuz.” Yaşananlar siyasetin spordan uzak durması gerektiğini hatırlattı. Ve en önemlisi ülkece bizi birleştiren en büyük değerin, gücün Atatürk olduğu bir kez daha görülmüş oldu. Tıpkı Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarına yurttaşın sahip çıkması, akın akın Anıtkabir’e gidilmesi gibi önceki gün de her takımdan yurttaşlar formaları, Atatürk posterleri ve Türk bayrakları ile yaşananlara karşı tepkisini birlik ruhuyla ortaya koydu. 

CUMHURİYET 100 YAŞINDA

2024 yılı, Cumhuriyet gazetesi olarak bizim için büyük bir gurur ve heyecanı da temsil ediyor. Atatürk’ün adını koyduğu gazetemiz, bu yıl 7 Mayıs’ta 100 yaşında. Ulu önderin liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’ne giden süreçten bugüne asırlık genç olarak sapasağlam, dimdik ayakta. Köklü yapı, bilgi ve tecrübenin, teknolojiyle donanımlı yenilikçi haber bakış açılarıyla bir araya gelmesi gücümüze güç katıyor. Ve Cumhuriyet siz değerli okuyucularından aldığı destekle bu değerin bilincinde canla başla çalışıyor. Çünkü Atatürk’ün egemen, bağımsız, çağdaş, laik, hukuk devleti ilkeleriyle çerçeveli kırmızı çizgilerimizle birlikte doğru, tarafsız, etik, güvenilir habercilik adına sözümüz var.

Mutlu, sağlıklı, barış ve adaletin egemen olduğu yeni yıl dileklerimizle...