Dev aynasındaki cücelik!
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Dev aynasındaki cücelik!

26.09.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Kırıkkanat,

Birçok insan, New York’taki Türkevi’nin yeni bir bina olduğunu düşünüyor. Oysa değil. 

Amerika her zaman farklı bir gurbetti. 

Uzaktı. Türk lokantası yoktu. Gazete, radyo, televizyon yoktu. Sokakta Türkçe konuşan birine rastlasanız, kardeşinizi görmüş gibi sevinir, ömür boyu bir dost kazanmış olurdunuz. Hele eğitim için gelen, genellikle de havacı ve denizci olan Türk subaylarıyla karşılaşırsanız, salya sümük ağlayarak sarılır, evinizde ağırlayabilmek için yalvarırdınız. 

Yavaş yavaş çoğalan Türk nüfus için toplanacak bir salon bile yoktu. Konsolosluk, büyükelçilik, ataşelikler hep kiralıktı ve farklı yerlerdeydiler. 

1975 yılında İhsan Sabri Çağlayangil ABD’ye geldi. Biz çocuktuk. Kendisini Türk bayrakları ve Atatürk fotoğraflarıyla karşıladık. Bakan’ın “Bir isteğiniz var mı” sorusuna büyüklerimiz yanıt verdi. Evet, çok önemli bir istekleri vardı: Türklerin toplanabileceği bir lokal satın almak için para toplamışlardı aralarında, hükümet de biraz yardım edebilirse başaracaklardı.

Çağlayangil, duygulanmıştı. 

O parayı okulunuz ve dernekleriniz için harcayın. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını yalnız bırakmaz. Binayı biz alırız.”

‘TURKİSH CENTER’DAN ‘TURKİSH HOUSE’A

İşte şimdiki bina 1977 yılında, böyle alındı. 

Küçük yaşta ayrıldığım New York’a tekrar döndüğümde 17 yaşındaydım. Metrodan indim, BM’nin tam karşısında, on bir katlı bir binanın cephesinde “Turkish Center” yazıyor, tepesinde Türk bayrağı dalgalanıyordu. 

O an duyduğum gururu, sevinci anlatamam. 

Gözlerimden iki damla yaş süzüldü. 

BM Daimi Temsilciliğimiz, konsolosluğumuz, turizm, ticaret ataşeliklerimiz ve KKTC Temsilciliği aynı binadaydı. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonumuz, bağlı dernekler, toplantı salonlarımız ve çocuklar için Atatürk Okulumuz, hepsi aynı çatı altındaydı. 

Türk Amerikan Gençlik Derneği’ni, o binada kurdum. Efsane bir folklor ekibi oluşturduk. Türk radyosu programlarını yine orada hazırlıyordum. Gezilerimiz, partilerimiz, dil kurslarımız, sportif faaliyetlerimiz vardı. Sözde soykırım söylemlerine karşı protesto yürüyüşleri, Kongre ve Senato’ya yönelik çalışmalarımız, Türkiye tanıtımlarımız, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim ve 10 Kasım, Atatürk’ü anma günlerimizi bu çatı altında gerçekleştirdik.

ATATÜRKÇÜLERİ DIŞLADILAR

AKP hükümetleri önce FETÖ’yü baş tacı yaptı, tüm uyarı ve çabalarımıza rağmen devletin, ABD’deki Türk dernekleriyle ilişkilerini kesti. Sonra oyuna geldiğini anladı ve güya FETÖ ile mücadeleye başladı. Ancak yanlarına laik Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine bağlı kişi ve kuruluşlar yerine kendilerine biat eden yandaş ve yalakalardan oluşan kifayetsiz insanları aldılar. 

Yıllardır sözde soykırım tasarılarından tutun da Türkiye’yi ilgilendiren konularda başarılı olmuş isimleri dışarıda bıraktılar. Assembly ve Federation olarak çalışan iki çatı kuruluşu yok ettiler. Federasyon başkanlığına benden sonra seçilen bir yandaşla federasyonun önce temellerini sarstılar, sonra yok ettiler. Sözünü ettiğim yıkıcı başkan, İngilizce ve Türkçe biat medyasında boy gösteren Ali Çınar’dır. Diğer çatı kuruluşu Assembly’nin başına ise ABD’de TC’nin avukatlığını yapan Günay Evinç’i koydular. Bu kişi de AKP yandaşı ve yalakalarından oluşan, “Direksiyon Komitesi” başlığı altında bir STÖ kurup başına geçti.

İlgili mahkeme kayıtlarını size gönderiyorum: Günay Evinç, diplomatımız Kemal Arıkan’ı 1982’de Los Angeles’ta vurarak öldüren katil Sasunyan’ın serbest bırakıldığı davada, Türkiye’nin duruşmaya gitmek zahmetine bile katlanmayan resmi avukatıdır! 

LOBİLERE ÇEŞME, KİFAYETSİZLERE HAVUZ

Böyle böyle, Kartal İHL’den Bilal’in arkadaşı olmak dışında hiçbir özelliği olmayan isimler inanılmaz bütçelerle akıl sır ermeyen işlere imza atar oldular. Milyonlarca dolar akıtılan sözde lobi şirketlerinden hangisine ne ödeneceğine karar veren şahıs da kifayetsizlik ötesi bir yandaş, Halil Mutlu

Eski bina yıkıldı. 

Arkasındaki yine TC mülkü otopark ve sonradan alınan ek bina arazisi de eklenerek yeniden inşa edildi. 

Yabancı dil bilmedikleri için yanlarında çevirmenleriyle gelen çapsız ataşe ve diplomatlardan başka, Atatürk Okulu’nun bağlı olduğu Amerika Türk Kadınlar Birliği gibi derneklerin başlarına geçen liyakatsizlerin, Atatürkçü bizleri toplantılarına bile çağırmadığı yeni Türkevi’nin açılışını asrın liderimiz yaptı. Yandaş “Direksiyon Komitesi”, açılışa katılmak isteyenlerden yalaka olma ihtimali bulunmayanları içeriye almadı. Asrın liderimizi karşılayacak kalabalığı, Washington’daki Diyanet camisinden New York’a otobüslerle alkışçı mümin taşıyarak sağladılar. 

İngiliz Başbakanı’nın yanında bir koruma, bir de danışmanıyla yürüyerek gittiği BM’ye asrın liderimiz Türkiye’den uçakla getirilen makam aracı ve 300 kişilik koruma ordusuyla gitti. Sayabildiğim kadarıyla 35 limuzin kiralanmıştı. 

İTALYAN CİPRİANİ’DE AKP’NİN LEŞKER ALAYI 

Aynı akşam ABD’nin en pahalı lokantası Cipriani’de muhteşem bir ziyafet verildi. Konuklar, Türkiye’den gelen ve burada yaşayan yandaşlardan oluştu. Davete tek bir Kongre üyesi, senatör, yetkili ya da Amerikalı gazeteci icabet etmedi. 

Biden ile iki saniye karşılaşıp el sıkışıp, bir kare fotoğraf alabilmek için çırpınan devlet görevlilerini görünce utandım. Bayat bir tepkiydi. Çünkü Washington’da Türkiye’yi zaten cuma namazına gitmeyen personelini merkeze şikâyet eden Büyükelçi Hasan Murat Mercan teslim ediyor. Pardon, temsil ediyor!

YÜCELİKTEN CÜCELİĞE 

BM, Milletler Cemiyeti olarak kurulduğunda Türkiye’nin de katılması için öneri sunulan Atatürk, “Başvurmayı düşünmüyoruz, fakat davet ederlerse katılırız...” demişti. Ve dünyanın en büyük uluslararası topluluğu, “zorunlu başvuru” uygulamasından ilk kez vazgeçerek oybirliği ile Türkiye’yi davet etmişti.

1932 yılında yola çıktığımız şu yücelikten, 2021’de vara vara dev aynasında hayran hayran sakilliğini seyreden bu cüceliğe vardık.      

Saygılarımla.

Kaya Boztepe

Eski Türk Amerikan Dernekleri 

Federasyonu Başkanı

Yazarın Son Yazıları

Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025
Konuşmayan bizden değildir

Savaşmak için toplanıp savaşmaya koşullanan ama küçük muharebelerle yetinip topyekûn saldırıya geçemeyen tüm ordular gibi, vatanla ada karışımı “vadan” kıyılarında pinekleyen Mikron ordusuna da sıkıntı çökmüştü.

Devamını Oku
24.05.2025